Ali Eyüboğlu

Hollywood yıldızı Demi Moore’un hayatını anlattığı ‘Inside Qut’ adlı kitabındaki itirafı, çocuk doğurmakla anne olmak arasındaki farkı, bir kez daha bütün çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

56 yaşındaki Moore, henüz 15’indeyken annesi Virginia King’in, 500 dolar karşılığında bir erkeğin kendisine tecavüz etmesine göz yumduğunu açıkladı. Oyuncunun, “Bu bir tecavüz ve kahreden bir ihanetti” demesi, Billur Kalkavan’ın olay yaratan sözlerinin üzerine geldi. Kalkavan’ın tepki çeken sözleri neydi?

“Her çocuk doğuranda bir ego... Böyle bir trip! Şuradaki kedi-köpek-kuş, hepsinin yavrusu oluyor. Hiç kasılanını görmedim. Anne olmak çok matah bir şey değil.”

Kalkavan, ‘Magazin Noteri’nde tepki çeken sözlerini, “Anne yerine, doğuran demem gerekiyordu” diye düzeltti.

Moore’un 41 yıl sonra yaptığı bu itiraf, bize bir kez daha şunu gösterdi: Doğurmak değil, çocuğuna annelik yapabilmektir asıl maharet.

‘Sosyal medyada adımı görünce takibe

‘9’uncu Bodrum Türk Filmleri Haftası’ için konaklayacağımız otele gittiğimde, park halindeki onlarca Honda motor dikkatimi çekti. Sorunca hepsinin Goldwing Riders Club üyeleri olduklarını öğrendim.
Kaydımı yaptırıp, odama gidip, eşyalarımı bıraktım ve kahvaltıya indim. Hayli kalabalık restoranda boş yer ararken eşi Savaş Yurtsever ve birkaç kişiyle kahvaltı yapan Aslı Hünel seslendi. Masalarına oturunca şarkıcı, Bodrum’a ‘Türk Filmleri Haftası’ için
değil, ‘Goldwing Riders
Club’ üyeleriyle tatile geldiklerini söyledi.
Hünel, aralarında eşinin de olduğu 55 motorcunun çarşamba sabahı İstanbul’dan çıkıp, 11 saatte Bodrum’a geldiklerini anlattı. 15 yıldır motor kullandığını, beş yıldır Goldwing sahibi olduğunu söyleyen eşi, “Aslı’ya motor aşkını iki yıl önce ben
aşıladım” dedi.
İstanbul’daki motorcu arkadaşlarıyla ayda bir İstanbul çevresinde topluca tura çıkan club üyeleri, Bodrum’a ise Türkiye genelindeki 150 arkadaşlarından 55’iyle katıldı.

“9. Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda yapılan sunumlardan aldığım notlardan bu bilgi:

“2018’le 2019’un aynı dönemine oranla sinemaya giden insan sayısındaki azalma yüzde 30, aynı dönemde AVM’lere gidenlerdeki düşüş ise yüzde 3.”

Sinema seyircisindeki bu düşüşün en büyük sebebi belli; sinemacılarla yapımcılar arasında yaşanan kriz. Yapımcılar, gişede iş yapacak filmlerin vizyon tarihlerini 2019’un sonu veya 2020’nin başına kaydırınca seyirci sayısı düştü.
AVM müşterilerindeki düşüşün sebebi “ekonomik kriz ”in yanı sıra tüketici alışkanlıklarındaki değişim. İhtiyaçlarını karşılamak için dışarı çıkmak yerine evlerine kapanmayı tercih edenler sayesinde dijital medya ve online yiyecek içecek pazarı büyüdü.
Verilerin ortaya koyduğu gerçek şu:

Günümüz tüketicisi “dijital hayat”ı sevdi! İstediği her şeye anında ulaşmak isteyen tüketici, dijital pazara ve online alışverişe yöneldi. İnternetten film ve dizi izleyen dijital platform abonelerindeki

Cuma sabahından bu yana CineBodrum için Bodrum’dayım. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle Bodrum Sinema ve Kültür Derneği, Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği (SİSAY) ile Magazin Gazetecileri Derneği (MGD) tarafından düzenlenen 9. Türk Filmleri Haftası vardı Bodrum’da.

Bodrum Türk Filmleri Haftası’nda, 2019-2020 sezonunda vizyona girecek 40 yerli film sinema işletmecilerine tanıtıldı. Vizyon bekleyen filmler arasında gişesiyle sinemacıların yüzünü güldürmesi beklenen filmler şunlar:

‘Baba Parası’, ‘Naim: Cep Herkülü’, ‘Recep İvedik 6’, ‘Mucize 2 Aşk’, ‘Sınırsız Aşk’, ‘Rafadan Tayfa 2Göbeklitepe’ ve ‘Mahalleden Arkadaşlar’.Bu filmlere Cem Yılmaz’ın ‘Karakomik Filmler’ini de eklemek mümkün.

Yılbaşında yapımcılarla aralarında patlak veren krizden sonra girdikleri tirbülanstan henüz çıkamayan sinema salonu sahiplerinin, büyük umutlar bağladığı bu filmler beklenen gişeyi yapamazsa, 2019

“Beyazıt Öztürk, reklam yıldızı olduğu markadan 4.5 milyon TL aldı.”
“Beyazıt Öztürk’ün, ‘O Ses Türkiye’den bölüm başına alacağı para dudak uçuklattı! Beyaz, bölüm başına 100 bin TL alacak.”
“Kıvanç Tatlıtuğ, reklam yüzü olduğu markayla 5 milyon TL’ye sözleşme yeniledi.”
Ünlülerin kampanya yıldızı oldukları markalardan veya dahil oldukları projelerden ne kadar para kazanacaklarına dair yapılan haberler böyle...
Markaların kampanya yüzü yaptıkları ünlülere
iyi para ödedikleri kesin. Peki telaffuz edilen bu rakamlar doğru mu, yoksa abartılı mı?
Ünlüler ve büyük şirketler, kayıt dışı iş yapmıyorsa Maliye Bakanlığı, her yıl yaptığı gibi Gelir Vergisi Rekortmenleri’ni açıkladığında belli olacak bu.

Başrollerini Barış Arduç ile Burcu Biricik’in paylaştığı ‘Kuzgun’ dizisinin kadrosuna, bu sezon Onur Saylak da katıldı.
Ay Yapım, Star TV için çektiği projedeki karakterler arasında kartları yeniden dağıtacak Ferman rolünü, Saylak’a teklif etti. Oyuncu da rolü ve ücretini beğendi ki ikinci sezonda dizinin kadrosuna girdi.
Saylak’ın Arduç’la Biricik’in dizisinde oynayacağı haberinden sonra Twitter’da yapılan yorumlar şaşırtmadı beni.
112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan 5 milyon aramadan 4.5 milyonunun asılsız ihbar olduğu Türkiye’de, Onur Saylak’ı överken rol arkadaşlarına hakaret eden, aşağılayanların varlığı sürpriz değil, ama üzücü.
Sevenlerinin Saylak’ı, beğenmedikleri ‘Kuzgun’a girmesini eleştirme, dizideki rol arkadaşlarıyla aynı ayarda görmeme gibi hakları var. Ancak değil hayranlarının, hiç kimsenin Saylak’ı överken Arduç ile Biricik’e hakaret etme, aşağılama hakkı yok. Bakar mısınız şu yorumlara?
“Sen koskoca Onur Saylak, git yamuk Barış Arduç’un,

"Dünya bir ev olsaydı, mutfağı kesinlikle Gaziantep olurdu."

Gaziantep’te sıkça karşınıza çıkan bu sözü abartılı bulanlar, “Bizim şehrin mutfağı daha zengin” diye itiraz edenler çıkabilir, ama bu şu gerçeği değiştirmez:

Gaziantep artık, Dünya Bankası’na göre “en rekabetçi 7 şehirden biri”. Gaziantep, UNESCO’nun 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’na (UCCN) Türkiye’den aldığı ilk şehir.

Günümüzde, iyi bir şeye sahip olmak kadar, onu tanıtmak ve pazarlamak önemli. Gaziantep’i yönetenler, son yıllarda yaptıklarıyla sahibi olmakla övündükleri tarihi değerleri ve lezzetleri iç ve dış pazara tanıtmak için seferber oldu ve karşılığını da almaya başladı.

“Atı alan Üsküdar’ı geçti” ve Gaziantep, dünyanın en önemli gastronomi merkezlerinden biri olma yolunda şimdi.

40 ülkeden misafir

Bu yıl yapılan “2. Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali GastroAntep”, 40 ülkeden UNESCO gastronomi şehirlerinin temsilcileri, dünyaca &uum

Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali için Gaziantep’e giderken yanıma aldığım Bahar Eriş’in son kitabını, çok beğendim. Neden mi? Çünkü ‘Korkmasaydın Ne Yapardın?’, öğrenim çağında çocuğu olan her anne-babanın ve de hayata bakışını değiştirmek isteyenlerin okuması gereken bir kitap.




Çocuk yetiştirirken yaptığımız 24 yanlışı sıralayan Eriş’in, bu konudaki en çarpıcı cümlesi şu: “Kendi hırslarımız uğruna, çocukların düşlerini çalıyoruz ve kaybettiklerinin farkına varamadan büyüyüp, bize dönüşüyorlar.” Var mı bu saptamaya itirazı olan?