Dört garsonunu haksız yere işten çıkardığı için New York Federal Mahkemesi’nin Nusret Gökçe’yi 250 bin dolar cezaya mahkûm ettiğini ilk ben yazdım. 19.12.2019 tarihinde Nusret’e tebliğ edilen cezanın belgesini de yayınladım. Merak edenler bu linki tıklayıp, okuyabilir:
http://www.milliyet.com.tr/cadde/ali-eyuboglu/japonyada-baslayan-dostluk-ve-dayanisma-6073620 Yazımda, ABD yargısının, garsonların bahşişinden pay aldığı için Nusret’e ceza kestiğine dair bir tek satır yok, ama şu var:
Nusret Gökçe’yle Manhattan şubesindeki garsonlar arasındaki sorun ‘tip/bahşiş’ yüzünden başladı.
‘ABD Federal Mahkemesi Nusret’e Niye Ceza Verdi?’ başlıklı yazımından sonra Nusret Gökçe, performanslarını beğenmeyip işten çıkardığı garsonların, bahşiş iddiasını ortaya attığını açıkladı.
Oysa Mustafa Fteja adlı çalışanının 19.12.2018 tarihinde Gökçe aleyhine açtığı davayla ilgili 23 sayfalık İngilizce dokümanın 48’inci Maddesi’nde yazılan şu:
“Between August and November, Defendants have systematically
“Performans sanatları okurken ayrılmak zorunda kaldım. Çünkü çalışmak zorundaydım. Annem hastaydı, ona bakmalıydım. Bir sürü iş yaptım ama tiyatrodan hiç kopmadım. Berghof Stüdyo’da ustam Charlie Love ile tanıştım. Charlie’den sonra okuma alışkanlığım başladı. Tiyatro ve yaptığım tüm tuhaf işler uzun süre devam etti. Günde 11 saat kuryelik yapıyordum, bisikletle... Sonra Actors Gallery’de bir oyun seçmelerine gittim. Orada çalışmaya başladım. Annemi kaybetmiştim, evim yoktu. Yalnız ve evsiz bir genç. Oynadığım sahnede geceleri uyurdum. Gidecek bir yerim yoktu.”
Times’taki makale
Barbaros Tapan’ın Hürriyet Kelebek’teki söyleşisinde oyuncunun yaptığı başka ilginç açıklamalar da var:
“Bu ülkede İtalyan-Amerikalılar’ın tarihi oldukça ilginç. Geçenlerde Times dergisinde bir makale okudum, İtalyan Amerikalılar’la ilgili. Amerika’ya ilk geldiklerinde gördükleri muameleden başlayan bir hikaye.
Bazen bir şeylerin konuşulması birkaç jenerasyon sürebiliyor.
Müzik dünyasının YouTube yıldızlarından Zeynep Bastık’la düet şarkısı “Mod“la hayranlarını sevindiren Mustafa Sandal, 11 Ocak’ta sevenleri için bir sürpriz daha yapacak.
Sanat hayatında 25 yılı dolduran Mustafa Sandal, yazdığı otobiyografi kitabını 11 Ocak 2020’de çıkaracak. Sandal, “11 Ocak 2020’de Doğan Egmond’tan çıkacak kitabımda çocukluğumdan bugüne yaşadığım ve önemsediğim her şeyi yazdım“ dedi. Sandal, insanların hayatı ve anılarını okurken keyif alacakları “Beni Ağlatma“ kitabını, zaman içinde yenilemek ya da devam kitabı olarak çıkarmayı düşündüğünü söyledi.
TÜRKLERİN ATATÜRK SEVGİSİ
9 Kasım’da bir iş için Ankara’ya gittim. Sabah gidip, akşam döndüm. Bu vesileyle Atatürk’ün 81. Ölüm yıldönümünden bir gün önce de olsa Anıtkabir’i bir kez daha ziyaret ettim.
Bir günde 900 kilometre otomobil kullanmak yorucuydu, ama Anıtkabir’de gördüğüm manzara her şeye bedeldi.
Sabah Ataşehir’den yola
Ferhat Göçer’in ‘Sabahattin Ali - Aldırma Gönül’ adlı tek kişilik oyununu, özel gösterimde izledim. Haldun Çubukçu’nun senaryosunu yazdığı, Ezel Akay’ın yönettiği, ‘Aldırma Gönül’, 45’er dakikalık iki bölümde sahnelenen müzikli bir gösteri... Beş müzisyenin eşlik ettiği ‘Aldırma Gönül’de Göçer, Sabahattin Ali’nin kısa ama edebiyat adına verimli hayatını sahneye başarıyla taşıdı.
Şarkıcının oyunda söylediği parçalar edebiyatçının yazdığı, bestelendikten sonra ünlü sanatçıların okuyup dilimize pelesenk ettiği şu ölümsüz eserler:
‘Çocuklar Gibi’, ‘Melankoli’, ‘Göklerde Kartal Gibiydim’, ‘Ben Gene Sana Vurgunum’, ‘Aldırma Gönül’, ‘Geçmiyor Günler’, ‘Dağlar’, ‘İstek’ ve ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz.’
Bestesi Göçer’e ait Sabahattin Ali’nin ‘Yetmez mi?’ şiiri de şahane bir
Magazin Gazetecileri Derneği (MGD) 24. Altın Objektif Ödülleri sahiplerini buldu. CVK Park Bosphorus Hotel İstanbul’daki gecede, ‘MGD Altın Objektif Ödülü’ alanlardan biri de Kanal D Haber Başkanı ve spikeri Buket Aydın’dı. CNN Türk’teki ‘40’ programıyla ödüle layık görülen Aydın, rakibi Ece Üner’i övünce alkışlandı. Kanal D’de Ana Haber Daire Başkanı ve anchorwoman olan Aydın, Show TV Ana Haber Spikeri Ece Üner için şöyle dedi:
“Az önce çok sevgili arkadaşım Ece Üner ödül aldı. Gerçekten bir ödülüm olsaydı, ben de ona verirdim. Son dönemdeki çıkışlarını çok takdir ediyorum. Simge Fıstıkoğlu’nu gördüm, o da ödül alacak galiba. Mesleki dayanışma çok önemli. 2019 benim için bazen acı, bazen tatlı geçti. Sevenler de oldu, eleştirenler de... ‘40’ı herkes çok sevdi. Bu ödülü de tüm kadın meslektaşlarım adına alıyorum. Medya sektöründe kadın olmak çok zor.”
Fıstıkoğlu
56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne, .19 daldaki ödüllerden 10’unu kazanan ‘Bozkır’ damga vurdu. Zeki Demirkubuz’un başkan, Emre Erkmen, Latife Tekin, Mert Fırat ve Şebnem Bozoklu’nun üyesi olduğu ‘Ulusal Film Yarışması’ jürisinin ‘Bozkır’a verdiği ödüller şunlar:
En İyi Film.
En İyi Yönetmen: Ali Özel.
En İyi Senaryo: Ali Özel.
En İyi Erkek Oyuncu: Mücahit Koçak.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Ozan Dağara, Hakan Emre Ünal.
En İyi Kurgu: Ali Özel, Mahmut Aran, Yakup İnanlı.
En İyi Müzik: Hüseyin Özel.
Beylikdüzü TÜYAP’taki 38. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, Uluslararası Yayıncılar Birliği‘nin (IPA) Başkanı Hugo Setzer’i ağırladı. IPA Başkanı’nın fuardaki konuşmasında dikkat çektiği konulardan ikisi önemli. Setzer, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’yle garanti altına alınmasına rağmen Telif Hakları konusunda yaşanan sorunları şöyle anlattı.
“İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 27’nci maddesi, ‘Herkesin, yarattığı her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır’ der. Telif hakları, yazarların yeni eserler yazmalarına ve yayıncıların yeni eserlere yatırım yapmalarına olanak sağlayan yasal çerçevedir. Yaratıcılığı ve inovasyonu geliştirmek için en önemli araçtır ve 21’inci yüzyılın bilgi ekonomisi için esastır.
Fakat bugünlerde telif hakları tehdit altında. Büyük teknoloji firmaları tarafından organize bir saldırı var. Bunun sebebi, büyük teknoloji firmalarının farklı bir iş modeli olması. Bu iş modeli, yazarların yazdığı ve
Instagram’da bir görsel ararken gördüm Yeşilçam’ın ‘beşi bir yerde’sinin resmini…
Düne kadar Yeşilçam’ın yıldızları vardı, bugün dizi yıldızları…
Yeşilçam’ın beş kadın yıldızının bir arada resmi var, ama günümüz dizi yıldızlarının yok…
Türkiye’de dün de ressamlar vardı, bugün de var. Bilgisayar hayatımıza girdikten sonra bu tür çizimleri yapmak daha da kolaylaştığı halde, dizilerin beş kadın yıldızının bir arada resmedildiği çalışma niye yok?
Türk Sineması’nın dört kadın yıldızı Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik ve Filiz Akın, oyunculuktaki veliahtları belli. Türkan Şoray, Bergüzar Korel; Fatma Girik, Tuba Büyüküstün; Filiz Akın, Farah Zeynep Abdullah; Hülya Koçyiğit, Aslı Enver dedi. Gülşen Bubikoğlu’na da Serenay Sarıkaya ile Beren Saat kaldı.
Yeşilçam’ın ‘beşi bir yerde’si sosyal medyada sıkça paylaşılırken, dizilerin kadın yıldızlarının bir arada çizilmiş resmi yok dijital dünyada...
‘D&