Genç popçu Aleyna Tilki 4 Haziran saat 23.42’de Twitter hesabı @aleynatilki‘den “Cevapsız çınlama bu gidişle yaklaşık 20 gün sonra, 300 milyon tıklanan ilk Türk şarkı olacak. @Emrah_Karaduman Bu gurur hepimizin” yazdığı tweet’i paylaştı.
Aleyna Tilki gibi, internet ve sosyal medya kullanan gençlerin gözdesinin YouTube’daki bir şarkısının çok tıklanması gayet normal bir durum. Amma velakin, şarkıcının süre ve miktar belirterek insanları Türkiye’deki bir “YouTube rekoru”na odaklaması kafa karıştıran türden. Onca uzmanın çalıştığı koskoca Merkez Bankası bile yıllık enflasyon tahminini birkaç ayda bir revize ederken Aleyna Tilki’nin kehaneti gerçek olursa, sahte tıklanma satın alan şarkıcılar, onun rekorunu kırmak için kesenin ağzını epey açmak zorunda kalacak!
Kâhinin “markası” tahminlerinin doğru çıkmasıyla güçlenir ya da değer kaybeder. 20 gün sonra şarkıcının “Cevapsız Çınlaması”, YouTube’da 300 milyondan fazla “çınlarsa”, “kâhin” olarak da ünlenecek. Şayet dediği çıkmazsa, “karavanacı kâhin” olacak.
YUNANİSTAN’DAKİ BAŞARI ACUN’U BREZİLYA’YA AÇTI
Yunanistan’a, “O Ses Yunanistan”dan sonra “Survivor” yarışmalarını yapan Acun Medya’nın patronu Acun Ilıcalı, bu kez okyanus ötesine açıldı.
Y
Galler Cardiff’te, Royal Welsh College Of Music Drama’nın modern, şık ve de aydınlık duruşma salonundayız. İtalyan Juventus ile İspanyol Real Madrid FC arasında oynanacak Şampiyonlar Ligi final maçını izlemek için Cardiff’e gelen PepsiCo’nun misafirleri tıklım tıklım doldurdu salonu... Çünkü birazdan sahneye, davetlilerden isimleri saklanan futbolun eski yıldızları çıkacak ve Şampiyonlar Ligi anılarını anlatacaklar.
Sahneye ilk çıkan İngiliz futbolunun efsanelerinden Gary Lineker oldu... Moderatör Lineker’in takdimiyle ardından davetlilerin alkışları eşliğinde Robert Pires, Luis Garcia ve Marcel Desailly çıktı sahneye...
Şampiyonlar Ligi’nin ana sponsorlarından Pepsi Lays’in etkinliğinde sıra Luis Garcia’ya gelince, futbolun eski yıldızı Liverpol için ter akıttığı dönemde İstanbul’da yaşadıklarını anlattı. Çünkü moderatör Gary Lineker’in Milan’a attığı golle takımı Liverpol’u İstanbul’da UEFA Şampiyonlar Ligi Şampiyonu yapan futbolcuya yönelttiği soru şuydu:
“İstanbul, senin için ne ifade ediyor?”
Bunun üzerine Luis Garcia, Liverpol FC ile Milan arasındaki o maç ve İstanbul için şunları söyledi:
“25 Mayıs 2005’te Şampiyonlar Ligi final maçını oynadık İstanbul’da. Hayatımın maçıydı
Gençlerin gözdesi Britanyalı müzik grubu One Direction’u bırakması olay olan Zayn Malik, ayrılığın sebeplerini anlatmak ve kendini tanıtmak için kitap yazdı. “One Direction’dan ayrıldı, herkes onu konuştu. Şimdi Zayn, hikayesini baştan sona kendisi anlatıyor” diye tanıtılan bol fotoğraflı kitabı, İpek Güneş Çıgay Türkçe’ye çevirdi, hep kitap bastı.
Kitabı, PepsiCo’nun davetlisi olarak Galler’in başkenti Cardiff’te Real Madrid-Juventus arasındaki Şampiyonlar Ligi’nin final maçını izlemeye giderken dört saatlik İstanbuL-Londra yolculuğunda okudum. Zayn Malik’i severdim, kitap sayesinde sevgim daha da arttı. Çünkü Z, çok samimi, içten ve zaaflarını, yanlışlarını açıklayabilen biri.
1D zirvedeyken gruptan ayrılma sebepleri, tek başına kalınca yaşadıkları bana çok sahici geldi.
Kitabında, “İnsanlar nedense benim Müslüman olmama takmış durumda” diye yazan Zayn, Avrupa’da ve Amerika’da birçok insanın derdini dile getirmiş oldu. Malik’in Müslüman olmasına kızanların yanı sıra “Müslüman vücuduna dövme yaptırmaz” diye eleştirenler de var.
GÜRÜLTÜ YÜZÜNDEN ÜÇ EVDEN KOVULDU
Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı bir baba, evlenince eşi gibi Müslüman olan İrlandalı bir annenin İngiltere Bradford’da
Bir insan çok sevdiği ama kavuşamadığı aşkının adını başkasıyla yaptığı evlilikten doğan çocuğuna verebilir mi?
Varsayalım ki verdi, eşler arasında nasıl karşılanır bu?
Başka ülkeleri bilemem ama bizde olacak şudur:
Şayet ismi veren erkekse, boşanınca ayakları üstünde duracak imkânı olmayan çoğu kadın, mecburen göz yumabilir buna.
Ancak aynı şeyi bir kadın yapsa ve unutamadığı aşkının adını oğluna verse, eşi de bunu öğrense, o evlilik sürer mi?
Neredeyse günde ortalama bir kadının “erkek şiddeti” yüzünden öldürüldüğü Türkiye’de mümkün değil bu...
“Durup dururken nereden aklına geldi böyle bir mevzu” dediğinizi duyar gibiyim, o yüzden sebebini anlatayım.
Önceki akşam oturduğum kafede Kaan Yıldırım’ın “Leyla - Mecnun Misali” adlı şarkısı çalınca, önümdeki masada iki kızla üç erkek tarafından dakikalarca tartışıldı bu konu...
ATV’de “Müge Anlı ile Tatlı Sert”, FOX’ta “Kaybolan Çiçekler”, TV8’de “Gerçeğin Peşinde”, Beyaz TV’de “Yalçın Abi”de anlatılanların çoğu kan donduran cinsten...
FOX’taki “Kaybolan Çiçekler”de birkaç gündür, 16 yaşındaki kızları sekiz aydır kayıp bir aileden anne, baba, abla ve erkek kardeş vardı.
Program ekibinin ortaya koyduğu deliller ve sunucu İnci Ertuğrul’un soruları karşısında anne, kızı Hatice’yi, Soner’in (44) öldürdüğünü, korktuğu için kendisinin de buna izin verdiğini itiraf etti.
Sunucu, stüdyodakiler ve ekran karşısındakiler şokta, ama kadının eşi ve çocuklarından ses yok!
Olacak şey değil.
Hayatının baharındaki bir kız, yasak aşka tanık olduğu için, akıl sağlığından şüphe ettiğim annenin işbirliğiyle sevgilisi tarafından öldürüldüğü ortaya çıkıyor, ne baba, ne kardeşler tepki gösteriyor.
Demek ki cani kadının yeğeni “Kaybolan Çiçekler”e başvurmasa, kapanıp gidecekti konu...
Ekranlarda iyi ki bu tür programlar var ve sayıları da her geçen gün artıyor. O programlar sayesinde delil yetersizliğinden kapanan cinayet dosyaları açılıyor ve o güne kadar elini kolunu sallayarak gezen katiller ortaya çıkıyor.
Müzik yapımcısı Polat Yağcı’nın, Etiler’deki Gürkan Şef’te sanatçılarına verdiği iftarda karşılaştığım Orhan Gencebay’a, yıllardır değişmesi için uğraş verdiği yeni Telif Yasası’nın ne aşamada olduğunu sordum.
Çünkü Orhan Baba, son yıllarda bu işi kendine misyon edinmişti adeta...
Sanatçı, ödül almak için gittiği Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda konuyu bir kez daha gündeme getirdiğinde Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’ya, “Bu işi halledin” diye verdiği talimatın ardından yaşananları şöyle anlattı:
“Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu amaçla bir çalıştay yaptı. 28 meslek örgütünün katıldığı bu çalıştayda, AB müktesebatı uyarınca Telif Yasası’nda yapılacak değişiklikler belirlendi. Ortaya çıkan metin akademisyenlere gönderildi. Bakanlık, onların hazırladığı taslağı, bir ayda inceleyip, görüşlerini bildirmeleri için meslek örgütlerine yolladı.
5 Haziran’da herkes görüşünü Kültür Bakanlığı’na bildirecek. Ardından bakanlık, hepimizi memnun edecek tasarıya son şeklini verecek ve AB müktesebatına uygun tasarı, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülecek. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı, Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Nabi Avcı ile Telif Hakları
Öyle bir program ki, daha başlamadan olay oldu... Çünkü Show TV’de yayınlanacak ünlülerin gezi maceralarının konukları Bülent Ersoy, Safiye Soyman ve Banu Alkan, sunucusu ise Burcu Esmersoy’du.
Bülent Ersoy seyahate 40, Safiye Soyman 15, Banu Alkan ve Burcu Esmersoy da 5’şer bavulla çıkınca yapım şirketi 5 bin dolar bagaj ücreti ödedi.
Bu yaz Show TV ekranını renklendirecek “Dünya Güzellerim”den medyaya yansıyan son haber bir kobra yılanın Bülent Ersoy’u sokmasıydı.
Sosyal medyada haber için yapılan yorumlara baktım, insanların çoğu; canhıraş bir şekilde bağırmasına, ambulansla hastaneye kaldırılmasına rağmen kobranın “Diva”yı ısırdığına inanmadı.
Çoğunluğun görüşü, bunun “reklam kokan bir hareket” olduğu yönündeydi.
İnsanların artık bu tür şeylere inanmıyor olması şaşırttı mı beni?
Hayır...
Ünlüler bile birbirine inanmazken, insanlardan onlara inanmasını beklemek haksızlık.
2030’lu yıllar... Baş döndüren hızla ilerleyen teknoloji icadı robotlar, kapsüller ve bilumum yazılımların insanoğlunu kumanda etmeye başladığı çip çağı...
Giydiğiniz atlet vücut ritminizi kontrol edip, nabız veya tansiyon oynadığında anında rapor veriyor doktora.
Gittiğiniz tuvaletler anında tahlilinizi yapıp, doktorunuzu bilgilendirmenin yanı sıra evdeki robotlara da talimat veriyor. Akıllı mutfak cihazları yiyecek ve içeceklerinizi zevkinize göre değil, sağlık sisteminin öngördüğüne göre hazırlıyor.
Varsayalım ki o günleri gördünüz ve kahvede oyun oynuyorsunuz. Beklediğiniz kağıt veya taş gelmediğinde sinirlendiniz. Nabız ve tansiyon bilgilerinizin ulaştığı doktor anında uyarıyor sizi...
“Sıkıldım ben bu robotik hayattan” diye atleti çıkarıp attığınızda, sistemin sağlık hizmetlerinden yararlanmanız olanaksız.
Mizah yazarı ve yapımcı Birol Güven’le ekibinin bir yıldır üzerinde çalıştığı bu fütürist komediden bir örnekti anlattığım.
Güven’in, yazın tamamlayıp, yeni yayın döneminde çekmeyi planladığı, yakın gelecekte insanoğlunu bekleyen hayat üzerine komedi, ilginç bir iş olacak gibi...
TÜRKLER’İN YENİ TUTKUSU MIAMI’DEN DAİRE ALMAK!