Başrollerini Ferhan Şensoy’la Sezen Aksu’nun paylaştıkları ‘Büyük Yalnızlık’ filmi tiyatro oyunu oldu.
Eserin sahibi Yavuz Özkan tarafından tiyatro için yazılan “Herkesin Bildiği Sırlar”ın ilk gösterimini izledim.
Yıldırım Fikret Urağ’ın yönettiği tiyatronun oyuncuları Ebru Uğurtan ile Mert Tanık’tı.
Evliliklerinde sorun olan çiftin son gecelerini anlatan oyun, Şişhane’de bir apartmandaki ofisin odasında sahnelendi...
Projenin yapım ortağı Gökçe Doruk Erten’in ofis odalardan biri ‘Herkesin Bildiği Sırlar’ için yatak odasına dönüştürüldü.
Ortada bir yatak, etrafında eşyalar, bir kenarda reji masası, iki yanda ise 30 seyircinin oturacağı iki sıra sandalye...
Çoğu kadınlardan oluşan seyirci, tiyatroya değil de, sorunlu çiftin yatak odasına röntgene gelmiş sanki... Seyirci, “Deneysel tiyatro”nun içinde çünkü...
Japonya’nın dünyaca ünlü medya şirketi Sony Pictures Television Networks’ün Planet Çocuk, Planet Mutfak, Planet Pembe ve Planet Türk kanallarına ortak olacağını yazdığımda takvim yaprakları 18 Mart 2016’yı gösteriyordu.
Aradan bir yıl geçti ve Sony, Sevin Ergun’un kanallarıyla ortaklığını Hotel Les Ottomans’da kutladı. Sony, Türkiye pazarına girmeye öylesine kararlıydı ki ülkemizin yaşadığı terör olayları ve 15 Temmuz darbe girişimi, taraflar arasındaki görüşmeleri erteledi ama engelleyemedi.
Sony, üç yıl sonra grubun tamamını satın alma opsiyonuyla 80 milyon dolara dört kanalın yüzde 50 hissedarı olarak Türkiye pazarına girdi.
Şifresiz yayınla 200’den fazla ödüllü filmi, 100’ün üzerinde ödüllü diziyi Türk seyircilerine sunacak Sony Channel, Digitürk’e de girmek istedi ama olmadı.
İşte bu konuda Sony Channel Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Murat Saygı’nın söyledikleri:
“Önce yer olmadığını söylediler. Digitürk’teki kanallarımızdan birini çekelim, onun yerine Sony Channel’i alalım dedik, onu da kabul etmediler.”
Çünkü, Digitürk’ün parayla sattığı film ve dizilerin yenileri Sony Channel’da parasız. Digitürk yönetiminin, şirketleri kadar, abonelerini de düşünüp, bu sorunu çözmesi gerekir.
BAŞAK
Usta tiyatrocu Abdullah Şahin ve Beşiktaş JK, bir ilke imza attı. Dünyayı bilemem ama Türkiye’de ilk kez bir spor kulübünün tarihi tiyatro sahnesine taşındı.
“Sanat spor el ele haydi Kartal sahneye” parolasıyla hazırlanan oyun ilk kez Karadeniz Ereğli’de sahnelendi.
Şeref Bey, Baba Hakkı, Süleyman Seba gibi Beşiktaş efsanelerinin yaşadıkları heyecan, dram, komedi ve mutlulukları tiyatro izleyicilerine aktaran oyunu Gürkan Vural ve Abdullah Şahin yazdı.
Abdullah Şahin’in yönettiği “Hatıralar Siyah - Beyaz”ın oyuncuları ise Ortan Kıvanç, Merve İpek Güzel, Aylin Emel Altınkaya, Ceren Bayır ve Leman Aydın.
Beşiktaş’ın tarihinden unutulmazları anlatan oyun Vodafone Arena’da da sahnelenecek.
KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNDEN TİYATRO
27 Mart “Dünya Tiyatro Günü”nü Kırklareli’nde geçirdim. Çünkü Kırklareli Belediyesi, Dünya Tiyatrolar Günü nedeniyle 14 gün boyunca halka ücretsiz tiyatro izleme olanağı sundu.
Çok değil, birkaç yıl önce, “Dünya çapında yapılacak bir anket sonucunda ‘En güzel 100 kadın’ arasına bizim yıldızlarımızın da gireceği günleri görecek Türkiye” deseydi, inanan çıkar mıydı ona?
Onu bilemem, ama günümüzün gerçeği şu:
ABD merkezli TBWorld, 2016 yılında dünyanın en güzel 100 kadınını belirlemek için bir anket yaptı.
Portal, kullanıcılarına 431 aday önerdi.
Gelen 60 milyon oy, 2016’da dünyanın en güzel 100 kadınını belirledi.
Alexandra Daddario’nun birinci olduğu oylama sonunda malum, bizden de beş kadın yıldız listeye girdi. İşte o yıldızlar ve listedeki yerleri:
17. Tuba Büyüküstün
40. Meryem Uzerli
“Ekranda hayır yok. Kapatın televizyonu, eşiniz, dostunuz, akrabanızla sohbet edin. Ben öyle yapıyorum, tavsiye ederim. İyi geliyor.”
Bu tweet’i kim attı biliyor musunuz? Sosyal medya hesabında “Hayır” oyu vereceğini açıkladığı için Kanal D’nin işten çıkardığı İrfan Değirmenci. Taraflar birbirlerinden davacı olduğu için kim haklı, kim haksız artık yargının karar vereceği bir konu. Son dönemde yenilik yapmadığı için eskisi kadar reyting almasa da Değirmenci, iyi bir televizyoncudur. Öyle birinin takipçilerine, TV’lerini kapatmayı önermesi şaşırttı beni. Kendisinin ruh halini tahmin edebiliyorum.
Kırgın olması da doğal. Buna rağmen yıllarca ekmek yediği televizyonu kapatmaya çağırması, bana doğru gelmedi.
Nuri Killigil’in filmi çekiliyor
Yaşadıkları dönemde yaptıklarıyla adlarını tarihe kazıyanlardan Nuri Killigil’in filmi yapılıyor. Enver Paşa’nın kardeşi, Osmanlı’da subay, Cumhuriyet döneminde silah üreticisi ve ihracatcısı olan Killigil’in sonu malum...
Ankamall TV spikerlik başvurularının sona erdiğine, 25 Mart’ta (bugün) yapılacak finalde kazananları Saba Tümer, Burcu Esmersoy ve Mirgün Cabas’ın seçeceğine dair bülten gelince e-postama, şunları sordum yollayana:
Kaç spiker alacaksınız?
Kaç başvuru oldu?
Ankamall TV nereden yayın yapıyor ve içeriği nedir?
İşte Dilek Bozdemir’in verdiği yanıtlar şöyle:
“Ankamall TV, sosyal medya üzerinden yayın yapan bir platform. Ankamall’la ilgili haber ve bilgileri yayınlıyor.
12 kadın, 12 erkekten oluşan bir ekip kuracağız. Bu spikerler gönüllülük esasına göre çalışacak. İşe almak, personel yapmak gibi bir vaadimiz yok.”
Bu yanıttan sonra eminim ki siz de benim gibi kaç kişinin başvurduğunu merak ettiniz, açıklayayım:
Başrollerini Murat Yıldırım’la Fahriye Evcen’in paylaştığı “Sonsuz Aşk” filmi vizyona girdi. Deniz Akçay Katıksız’ın yazdığı Ahmet Katıksız’ın yönettiği “Sonsuz Aşk”, adından da anlaşılacağı gibi aşk filmi... Dram da var “Sonsuz Aşk”ta, komedi de... Önceki gece Kanyon’daki galasında izlediğim filmin konusu özetle şöyle:
Can (Murat Yıldırım), genç yaşta profesör olmuş, başarılı bir cerrah, Zeynep (Fahriye Evcen) ise onun evine temizliğe gelen genç ve güzel bir kızdır.
Başta hastanenin müdiresi olmak üzere birçok genç kadının çok beğendiği Can, çalıştığı kurumun kuruluş yıldönümü yemeğine onlardan biriyle değil Zeynep’le gider. Hastane sahibinin yaptığı sürpriz, Can’ın planını bozar. Can’la temizlikçisi arasında arasında tutkulu bir aşk başlar.
Filmi, ekibe ayrılan salonda izledim.
Can’la Zeynep’in ağlarını ören kader, bana da torpil geçti.
Çünkü koca salonda tesadüfen Fahriye Evcen’le nişanlısı Burak Özçivit’in ailelerinin yanını seçtim.
Sağımda Burak Özçivit’in annesi Ceyhan, onun yanında Fahriye Evcen’in yengesi Sanün, amcası Necmi vardı. Dünürler Bülent Özçivit’le Ramazan Evcen ise üç koltuk ötede yan yana oturuyordu. Burak Özçivit’in kız kardeşi Burçin de önümüzdeydi.
“Araf”, “Cennet”, “Peri Masalı”, “Seni Seviyorum Adamım” gibi filmlerin yanı sıra “Kanıt” dizisinin 100 bölüm yönetmenliğini yapan Biray Dalkıran artık Hollywood’da...
Kasım 2017’de vizyona girecek “The Crossbreed / Melez” adlı filmin çekimlerini tamamlayıp İstanbul’a dönen Dalkıran’la buluştum ve Hollywood serüvenini konuştum. Bir Türk yönetmenin Hollywood yapımı filmde yönetmen koltuğuna oturması alkışlanacak bir başarı çünkü...
Dalkıran, Hollywood macerasının nasıl başladığını şöyle anlattı:
“Hollywood’a ‘Araf’ ve ‘Cennet’ filmlerim satılmıştı. Gold Circle Films ve Pathfinder ile görüşüyordum. Şimdiye kadar 21 ülkede film, belgesel çekmiş biri olarak Hollywood’da şansımı denemek istedim. Yaptığım işlere ve IMDB puanıma baktılar. Film Code La ve BD America ile ‘The Crossbreed’ için beş ay önce sözleşme yaptık.
26 versiyon yazılan senaryodan sonra sete çıktık. Sette değişen ve ilave edilen 27’nci senaryoyu 27 günde filme çektim. Yapımcılar ham görüntüleri izleyip, beğendi ve ‘How to Handle an American Girl” filmini de çekmemi teklif etti. Onun senaryosu yazılıyor şimdi.”
Hollywood’un çalışma saatlerini sorduğun Dalkıran, şunları söyledi:
“Bizdeki, ‘Hollywood’da bir günde 8