İşadamı Ali Ağaoğlu, her kış medya mensuplarıyla sohbet toplantıları yapıyor Uludağ’daki Ağaoğlu My Mountain Otel’de. Bu yıl ilk kez gittim bu toplantıya. Oturduğu kırmızı koltukta onlarca basın mensubunun sorularını yanıtlayan Ağaoğlu, “Referandumun sonucu ne olur?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Ben partili değil, işadamıyım. Referandum tahminim yüzde 65 ‘Evet’, yüzde 35 ‘Hayır’ olur dedim ve 10 kişiyle takım elbisesine iddiaya girdim.”
Ağaoğlu, 100 milyon dolar yatırım yaptığı Uludağ için şunları söyledi:
“Devlet; Uludağ’ın Milli Park mı yoksa kayak merkezi mi olduğuna karar vermeli. Uludağ, ya Turizm Bakanlığı’na ya da Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmeli.”
Ağaoğlu, yurtdışına ve Anadolu’ya açılacaklarını, Trabzon’da lüks konut yapacağını, 2018’de kuracağı üniversitenin bir kampüsünün Maslak, bir kampüsünün Ataşehir’de olacağını söyledi.
İstanbul’da yaptığı konutlarda 35 bin insan yaşadığını, Maslak 1453’teki 4.800 dairenin tamamını sattığını açıklayan Ağaoğlu’na, kendilerinden hangi ülke vatandaşlarının konut aldığını sordum. 102 ülke vatandaşına daire sattıklarını açıklayan Ağaoğlu’nun verdiği oranlar şöyle:
Suudi Arabistan (%48), Kuveyt (%16), Birleşik Arap Emirlikleri (%6),
Televizyon kanalları, reyting almayan dizileri kaldırıp, yenilerini koymaya devam ediyor. Şimdiye kadar TV yöneticileri, ‘komedi iş yapmıyor’ gerekçesiyle aşk ve entrika odaklı projelere olanak tanıyordu. Dizilerin, oyuncuları ve karakterlerinin adları değişiyor ama işlenen öyküler aynı oluyordu. Kanal D’nin ‘İsimsizler’i, Star TV’nin ‘Söz’ü, FOX’un ‘Savaşçı’yı aynı dönemde ekrana sürüyor olması tesadüf değil. Çünkü dağlardan ve kırsaldan büyük şehirlere inen terör, TV kanallarının dizilere bakışını da değiştirdi. Bu tür yapımların iki avantajı var. Birincisi başta PKK olmak üzere her türlü teröre karşı savaşı anlatan diziler, iyi reyting alır. Örneğin Osman Sınav’ın ‘Sakarya Fırat’ı... 2009’da başlayıp, Haziran 2013’te final yapan proje, en çok izlenen yapımlar arasında yer alıyordu, ama ‘Çözüm Süreci’nin kurbanı oldu. ‘Kurtlar Vadisi Terör’ dizisi de iyi reytingle başladı, ama ömrü iki hafta sürdü. Bu dizilerin bir diğer özelliği de şu: Aşk, entrika ve komedi dizileri, ülkeyi yasa boğan bir terör olayı olduğunda yayınlanmıyor. Ama bu projeler için öyle bir risk söz konusu değil.
Kanal D’den ‘İSİMSİZLER’
Kanal D’nin ilk bölümünü 27 Mart’ta yayınlayacağı dizinin yapım şirketi
Yeni Zelandalı komedyenler Jono Pryor ile Ben Boyce’un hazırladıkları video, usta işi bir mizah ve zekâ ürünü ironi...
TV’de şov yapan komedyenlerin çektiği videoyu, iş hayatındaki kadın sayısını artırmak amacıyla belgesel çeken womensworkfilm.com sahiplendi ve sosyal medyadan duyurdu.
Çünkü video, geçenlerde BBC News’in canlı yayınındayken bir babanın, görüntüye giren çocuklarına karşı sergilediği tavrı eleştiriyordu.
Video, aynı durumda bir kadın olsaydı, nasıl davranacağını gözler önüne seriyor, siyaset bilimci Prof. Robert E. Kelly’ye ebeveynlik ve insanlık dersi veriyordu.
Bir kadının aynı anda kaç işi bir arada yapabileceği konulu kısa video özetle şöyle:
BBC News’in canlı yayınına çalışma odasından bağlanan kadının yanına küçük kızı geliyor.
Kadın, Robert E. Kelly gibi kızı elinin tersiyle itmiyor. Onu kucağına alıp, önce biberon veriyor, sonra eline bir oyuncak tutuşturup, gönderiyor.
2012’de medyada büyük yankı bulan “Reyting sahtekârlığı” operasyonunu hatırlıyor musunuz? O dönem İstanbul polisinin gözaltına aldıklarına yönelik suçlamanın özeti şuydu:
“Reyting sonuçlarını manipüle etmek.”
İddiaya göre o dönem reytingleri ölçen AGB de vardı bu işin içinde, TİAK’ın müdürü ve “Ayrılık” dizisinin yapımcıları da...
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne 24 Ağustos 2012’de gelen isimsiz ihbarla başlayan operasyonla başlatılan “dolandırıcılık”, “evrakta sahtekârlık”, “kişisel verileri kaydetme, yayma” ve “edimin ifasına fesat karıştırma” soruşturmalarının sonucu ne oldu?
5 yıl süren yargılama
İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen (2012/307) davanın 14 Mart 2017 tarihinde verilen kararı elimde. Beş yıldır süren kamu davasında şu isimler yargılanıyordu:
Yapımcı Selçuk Çobanoğlu, kardeşi Ferit Çobanoğlu, şirket ortağı ve çalışanı Mehmet Bülent Erdinç, şirket çalışanı Bülent Can, AGB Nielsen Genel Müdürü Craig Johnson, üretim müdürü Hilmi Berköz, panel müdürü Erhan Demir, istatistik ve kalite kontrol müdürü Behiye Karakaya, teknik eleman Abdurrahman Çelebi, TİAK adına paneli denetleyen Uğur Çağlı’nın yanı sıra Songül Aydın, Celal
“İzdivaçlar için KH Kararname” başlıklı yazım bir hayli yankı uyandırdı. Yüzlerce mecra yazımı alıntıladı. TV programlarında, radyolarda ve sosyal medyada bir hayli konuşuldu yazdıklarım.
Onca medya mensubu arasından bir kişi, “yazmadığımı yazdı” gibi gösterince Özlem Ağırman’ın başını çektiği bir grup CHP’li Twitter’dan bana saldırıya geçti:
“@eyuboglualice’nu izdivaç programlarının KHK ile yasaklanmasını isteyerek açtığı yolun ne kadar tehlikeli olduğu konusunda uyarıyoruz.”
Twitter’den onlara gerekli yanıtı verdim, sıra geldi Hürriyet Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu’na...
Çünkü sevgili Cengiz’in, “Ya bir dizi KHK ile yasaklanırsa?” başlıklı yazısı şu:
“Ali Eyüboğlu dünkü Milliyet’te izdivaç programlarının KHK ile yasaklanmasının gündemde olduğunu duyurarak ‘Atılacak tek adım bu’ diye yazdı.
Konuyla ilgili TBMM araştırma komisyonunun çalışmasının uzun süreceğini söyleyerek adeta yol gösterdi...
Aman diyeyim sevgili Ali, bu hiç alkışlanacak bir durum değil.
Cep telefonum çaldı, baktım arayan sağlam haber kaynaklarımdan biri.
Telefonu açtım, hoş beş faslı uzun sürmedi, hemen konuya girdi:
“Havaalanındayım, birazdan uçağa bineceğim. Aklımdayken arayayım dedim. Yazdıkları senaryo ve yaptıkları kurgularla seyircileri kandıran evlilik programlarıyla uğraşıyorsun ya, bomba bir kulis haberi vereyim dedim sana.
TBMM’de evlilik programlarını araştırması için kurulan komisyonla bu işin uzayacağı düşünüldüğünden sorunu kökten çözmek için harekete geçti hükümet. Evlilik programlarını yasaklayacak Kanun Hükmünde Kararname (KHK) için hazırlıklar başladı.”
Çoğu kanunun etki-tepki çerçevesinde çıktığı Türkiye’de bu “kulis bilgisi” şaşırttı mı beni?
Hayır.
Cumartesi günü yazmıştım TBMM’nin evlilik programlarını araştırması için kurduğu Alt Komisyon’un ilk tespitini.
RTÜK’ün kestiği idari para cezalarının yıldırmadığı evlilik programları için yeni yaptırımlar olması gerektiğine dikkat çekti komisyon?
Cuma ve cumartesi gününü Elazığ’da geçirdim. “Bu mevsimde ne işin var Elazığ’da?” diye merak edenler için hemen yanıtlayayım ‘Gakkoş diyarı’na gidiş sebebimi.
Çarşamba günü diyetisyen Gülşen Altın’la randevum vardı. Her yere olduğu gibi oraya da erken gidince turlamaya başladım Teşvikiye’de. House Cafe’nin önüne gelince ünlü PR’cı Havva Kızılırmak’a rastladım. Kahve molası verip, sohbet ettik Havva’yla...
Tam kalkmak üzereydim ki, “Cuma günü Elazığ’a gideceğiz bir grup basın mensubuyla. ESN İnşaat’ın PR ajansıyım. Şirket Güneydoğu’nun en yüksek binası olan Twin Towers’ı Elazığ’da yapıyor. Onun tanıtım gecesi var. Ece Erken’in sunacağı gecede Demet
Akalın sahne alacak” deyince Havva, takvimime baktım ve “Tamamdır” dedim. Cuma 13.00 sularında gittiğimiz Elazığ’da kuzu dolmanın ikram
edildiği yemeğe davet ettiler bizi. Demet Akalın restorana bizden önce gelmişti, biz girer girmez o ayrılınca herkes, bunun sebebini merak etti.
Kimi, basından kaçtığını söyledi, kimi masadaki erkek bolluğunun kendisini rahatsız ettiğini söyledi, kimi de “Sigara içildiği için kalktı, gitti” dedi.
Demet’in grupla birlikte niye yemek yemediğini bilmiyorum, ama sonrasında ne yaptığını biliyorum. Restorandan
Evlilik programlarını araştırması için TBMM’de kurulan alt komisyon, bu sorunu kökten çözmeye kararlı.
Nereden mi çıkardım bunu? İşin başında yazdıkları “Genel Gerekçe” başlıklı tespitten.
Komisyon, evlilik programlarının ekrandan yansıyan haliyle topluma etkisini bakın nasıl özetledi:
“...Evlenmek isteyen her kadın ve erkek için eş seçimi hayati bir önem taşımaktadır. Bu seçim, ekranların önünde, milyonlarca izleyicinin şahitliğinde kısa bir sürede alınabilecek bir karar değildir.
...İçeriğinde yoğun bir eğlence ve reyting kaygısı bulunduran bu programlarda adayların kendisine talip olan kişiler hakkında hemen karar vermesi beklenmektedir. Böyle bir formatta evliliğin ve beraberinde ailenin sağlam temeller üzerine inşa edilebilirliğinin sorgulanması gerekmektedir.
Evlilik programlarında erkekler maddi varlıklarıyla, kadınlarsa ev işleri konusundaki yetenekleriyle kendilerini anlatmaktadır.”