Ali Eyüboğlu

Türk sinemasının 100. yılı bu sene... Bir asırda sektör olamamış Türk sinemasının adına yakışır kutlama ya da kutlamalar yapması müm-kün mü?
İmkânsız değil ama zor...
Hatırlarsanız, TÜRSAK Vakfı Beyoğlu Belediyesi’yle “Yeşilçam Ödülleri” dağıtıyordu.
Oscar havasında başlayan bu ödüllerin ömrü uzun olmadı.
Sinemanın meslek örgütleri, “Yeşilçam’ın sahibi biziz. Bu ödülleri biz dağıtmalıyız” deyince TÜRSAK ve Beyoğlu Belediyesi aradan çıkınca “Yeşilçam Ödülleri” tarih oldu.
Çünkü aralarındaki rekabet nedeniyle ikinci kez yapamadılar bu organizasyonu.
Her insan, her işi yapmaya soyunabilir ama başarılı olmanın formülü belli:

Geride bıraktığımız haftanın 2.5 gününü Malatya’da geçirdim. Mayıs’ta açılan Double Tree by Hilton Malatya’nın “Aslantepe-Nemrut Günbatımı Paketi”nin tanıtımına davetliydim.
İlk durağımız şehrin yanı başındaki Arslantepe Höyüğü oldu.
Dünyanın ilk kerpiç sarayının ortaya çıkarıldığı Arslantepe’yi, kazı başkanı Prof. Marcella Frangipane’nin rehberliğinde dolaştık.
Roma La Sapienza Üniversitesi’nden Frangipane için birkaç satır yazmam lazım.
Arslantepe’deki kazı çalışmaları için Malatya’ya ilk kez 1976 yılında arkeoloji öğrencisiyken gelen Frangipane, 24 yıldır bu kazının başkanı...
38 yıldır çalıştığı üniversite yaz tatiline girer girmez soluğu Arslantepe’de almak ve sıcağın en yüksek olduğu dönemde ağustos başından ekim ortasına kadar kazı yapmak, şapka çıkarılacak bir iş aşkı olsa gerek.
65 yaşındaki Frangipane emekliye ayrılınca yardımcısı Doç. Francesca Muzzi olacak kazı başkanı.

“Küçük Gelin”le “yeni yayın dönemi”ni ilk açan kanal olan Samanyolu TV, bu sezon neler yapacak?

Kanalın bu sezon neler yapacağını Samanyolu TV Programlar Koordinatörü Murat Keskin’le konuştum.

Pazar akşamları kanala iyi reyting kazandıran “Küçük Gelin”de bu sezon “Çocuk anneler”in dramı ele alınacak.

Başrol oyucusu ayrılan “Şefkat Tepe”, yeni bir hikaye ve yeni bir ekiple yoluna devam edecek. Dizideki yenilikler bunlarla da sınırlı değil. “Şefkat Tepe”nin adı da “Sungurlar” olarak değişecek.

Kanalın sevilen dizilerinden “Küçük Kıyamet”te mesajları veren “Ak sakallı”nın yerini halktan insanlar alacak.

Samanyolu TV’de zorla evlendirilen bir kızın hikayesinin ele alınacağı “Yetim Gönüller” adlı yeni bir dizi başlayacak.

Başrollerinde Yağmur Ün (Asya), Gürkan Günal (Kerem) ve Semanur Uçar’ın (Arzu) oynadığı “Yetim Gönüller”, yetim “Asya” ile teğmen “Kerem”in aşk hikayesini ekrana taşıyacak ve gerçek yetimliğin kalp yetimliği olduğuna vurgu yapacak.

Samanyolu TV ile özdeşleşen dizilerden biri “Beşinci Boyut”tu.

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın, kendisini oyuncu Julia Gayet ile aldattığını öğrenince ayrıldığı eski sevgilisi Valerie Trierweiler’ın yazdığı intikam kitabı iki açıdan çok önemli.
Fransa, demokrasi ve özgürlükler konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri.
Buna rağmen eski first lady, Fransa Cumhurbaşkanı’nın başını ağrıtacak kitabı Fransa’da bastıramadı.
Trierweiler, “Merci pour ce moment” (Bu an için teşekkürler) adlı kitabını Almanya’da bastırdı.
Hollande ile 9 yıl beraber olan eski first lady, satışa sunulmadan önce kitaptan bazı bölümleri çalıştığı Paris Match’a verdi.
Orada yazılanlar da gösteriyor ki ister first lady, ister emekçi her kadının aldatmaya, ihanete karşı tepkisi aynı.
Örnek aldıkları kadınlar değişse de reaksiyonları aynı. İşte Trierweiler’in kaleminden bunun kanıtı:

Amerika’da “Secret Lives of Great Filmmakers” adıyla yayınlanan, Türkiye ‘de ise ağustos ayında “Büyük Yönetmenlerin Gizli Hayatları” adıyla çıkan kitaba bayıldım.
Robert Schnakenberg’in yazdığı, Türkçe çevirisini Emre Gözgü’nün yaptığı kitabın sloganı şu:
“Sinemanın dahileri hakkında sadece arkalarından konuşabileceğiniz gerçekler.”
Kitapta ünlü yönetmenlere dair öyle bilgiler var ki okuyunca şaşırmamak elde değil.
“Korkunç derecede zalim bir adam”, “Egoist, zorba, pinti”, “Tanıdığım en sadist kişi”... Charlie Chaplin için söylenmiş bu sözler sizi şaşırtmadıysa o zaman buyrun:
“Bir defasında Marlon Brando sete 15 dakika geç kalınca, Chaplin onun oyunculuk mesleğinin yüz karası olduğunu söyleyerek tüm oyuncular ve ekibinin önünde fena şekilde fırçaladı.”

FOX’un habercilerine bir “iyi”, bir de “kötü” haberim var.
Önce “iyi haber”…
“İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat” ve FOX Ana Haber, hafta boyunca Ankara’dan yayın yaptı. Habercilik adına alkışlanacak bir çaba ve başarıdır bu.
O yüzden kutluyorum hepsini. “Yanlı olmayan habercilik”, her geçen gün zorlaşıyor. Kimi “candaş”, kimi “yandaş” olduğu için seçilen haberler de ona göre.
Doğan Şentürk yönetimindeki FOX Haber, birçok haber merkezine oranla şanslı. “Candaş”lık ya da “yandaş”lık cenderesinin içinde hissetmiyorlar kendilerini.
O yüzden birçok kuruma rağmen daha bir özgürler.
Buna rağmen FOX’un haberleri veriş tarzına veya seçtikleri haberlere kızıp, sosyal medya aracılığıyla tepkilerini dile getirenler oluyor.

Niran Ünsal, 15 gün önce 133 bin takipçisinin olduğu Twitter’da müzik kliplerindeki erotizme ve müzik dünyasındaki tekelleşmeye karşı isyan bayrağı açtı. Ünsal’ın farklı hashtag’lar altında yürüttüğü bu sivil harekete katılıp destek verenler kadar karşı çıkıp, geçmişini hatırlatanlar da oldu. Ancak Ünsal yılmadı ve çıktığı yolun sonuna kadar gitmeye kararlı. Hedefini sorduğum Ünsal’ın yanıtı şu oldu:
“Amacım, insanları, ebeveynleri, yeni nesli ve kamuoyunu uyandırmak.
Dört çocuk annesi bir kadın olarak çocuklarımla işim olmadığı zamanlarda evde vakit geçirdiğim için bu tarz kliplere fazlaca denk geliyorum. Çocuklarımın pedagojik gelişimi açısından doğru görseller olmadığı kanaatindeyim.
İkincisi, Türkiye’de sanat kisvesi altında yapılan birçok işin aslında tamamen popülariteye hizmet ettiğini ve sanatla hiçbir ilgisinin olmadığını fark ettirmek için... Bu konuda yasal bir düzenleme yapılıncaya kadar kampanyayı sürdüreceğim.”

Gece yayınlansınlar
Karşı olduğun, “Çocukların izleyebilecekleri saatlerde değil, gece yarısından sonra yayınlansınlar” dediğin klipleri biraz tarif eder misin dediğimde Ünsal bu kez şunları söyledi:

Her yeni yayın döneminin tanıtımını dizilerinin yıldızları ve ekran yüzlerinin de katıldığı bir filmle yapan Kanal D, bu yıl da bu alışkanlığını bozmadı.
Kanal D’den yeni yayın döneminin tanıtım filminden çekilen fotoğrafların tümüne bakınca bir şey dikkatimi çekti.
Her karede kanalın ekrana getirdiği ya da getireceği dizilerin başrol oyuncuları vardı.
“Bu Son Olsun”, “Ulan İstanbul”, “Benim Adım Gültepe”den 7 kişilik oyuncu kadrosuyla çekimlere katılanlar da oldu, “Arka Sokaklar” ve “Yalan Dünya” gibi 5 kişiyle katılanlar da... 3-4 hatta “Galip Derviş” gibi sadece iki oyuncusuyla o çekime katılanlar da oldu.
Ama hiçbiri Kanal D’nin yeni transferi “Kurtlar Vadisi Pusu”nun başrol oyuncusu Necati Şaşmaz gibi tek başına değildi.
Türkiye’nin en uzun soluklu ve en çok izlenen dizisi “Kurtlar Vadisi Pusu”dan “Memati”den sonra “Abdülhey” de gidince malum “Polat” tek başına kaldı.
Tamam da insan hiç değilse “Savcı Leyla”yı oynayan Çiğdem Batur’u ya da “Vadi’nin yeni yetmeleri”ni de koyar çekimlerde Necati Şaşmaz’ın yanına.