Ali Eyüboğlu

Bir süredir Alman ve İngiliz medyası arasında acayip bir savaş var. Bild, Cambridge Düşesi Kate Middleton’ın poposunun göründüğü fotoğrafı satın alıp basınca kızışan savaşta son hamle yine Almanlardan geldi.
Bild, İspanya’da bir otelin havuz başında çekilmiş iki fotoğrafı kullandı.
Saat 7.36’da aynı açıdan çekilen fotoğrafta bomboş bir havuz ve etrafına dizilmiş şezlonglar var.
Saat 9.21’de çekilen ikinci fotoğrafta ise sayısı artan şezlongların tümü havluyla kaplı. Havuzda yüzen insan sayısı ise iki.
Bild, bu fotoğrafları “Havlu savaşlarına fotoğraflı kanıt. İngilizler havlu savaşları konusunda en kötü millet” diye yayımlayınca, Daily Mail’den karşı atak gecikmedi.
Daily Mail, İspanya’nın Costra Brava bölgesindeki otelin müşterileriyle konuşup Bild’in haberini yalanladı. Otel müşterileri arasında Almanların da olduğunu yazan Daily Mail, bir hamle daha yaptı ve Almanların Side’deki bir aqua parkta şezlong kapmak için kapıda nasıl kuyruk olduklarını, zorladıkları demir parmaklıklar açılınca içerine nasıl daldıklarının videosunu yayınladı.
Taraflardan kim haklı, kim haksız bilmiyorum.

Televizyon kanallarının yeni yayın dönemine hangi dizilerle gireceğini geçen hafta geniş bir dosya olarak yayınladık Milliyet TV’de.
Bu dosyayı hazırlarken bazı televizyon kanallarının gündüz kuşağı için neler planladığına dair bilgiler de geçti elime.
Kanal D’nin gündüz kuşağındaki “ağır top”u yeni yayın döneminde de Seda Sayan olacak. Sayan, öğleden önce değil, öğleden sonra program yapacak.
TV programlarının çoğu “yaz tatili”ne girerken hakkında, “Acun Ilıcalı’dan süper transfer. Yeni yayın döneminde TV8’de program yapacak” diye haberler çıkan Derya Baykal, Kanaltürk’te kaldı.
O yüzden yeni yayın döneminde Acun Ilıcalı’nın gündüz kuşağı için en güçlü silahı Hülya Avşar olacak. Avşar, ilk kez kendini gündüz kuşağında deneyecek.
Kesin olmamakla birlikte Show TV’nin Çağla Şikel – Alişan ikilisiyle devam etmesi söz konusu.
TRT 1 yöneticileri “İyi Fikir” programı için bir ara alternatif sunucu arayışına girmişti. Ancak aldığım son bilgi şu: TRT 1’ciler, Esra Harmanda’dan daha iyisini bulamadıkları için sunucuyla sözleşme yeniledi.

Yaz tatiline girmeden önce yayınlandığı pazar akşamları FOX’a iyi reyting kazandıran “O Hayat Benim” dizisinin kadrosuna bir yıldız daha katıldı.
Yapımcılığını Pastel Film Yaşar İrvül’ün üstlendiği dizide Ezgi Asaroğlu’nun oynadığı “Bahar”ın annesi “Hasret” ilk bölümden bu yana yoktu. Daha doğrusu bir kişi dışında herkes onu öldü biliyordu.
Yapımcı Yaşar İrvül’ün o rol için aylarca süren oyuncu arayışları nihayet bitti. Yapımcı, İclal Aydın’la “O Hayat Benim”de “Hasret”i oynaması için anlaştı. Haftaya cuma günü başlayacak çekimlerde dizi ekibine katılacak Aydın, eylül ayının ikinci haftasında “O Hayat Benim”de dengeleri bozan “Hasret” olarak çıkacak seyirci karşısına.

ARINÇ, EKMEL BEY İÇİN “MAŞALLAHI VAR” DEDİ!

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Star Ana Haber’de Nazlı Çelik’in konuğuydu.
Çelik’in Arınç’a yönelttiği son soru, sorumlusu olduğu TRT’nin cumhurbaşkanı adaylarına eşit zaman ayırıp ayırmadığıydı.
Üç cumhurbaşkanı adayının TRT konuşmalarının kaydedildiği gün kurumda olduğunu, Başbakan Erdoğan’ın çekimleri hemen tamamlayıp ayrıldığını anlatan Arınç, Ekmeleddin İhsanoğlu içinse şöyle ilginç bir laf etti:

Yıllardır Beyoğlu ve Kadıköy’de hep aynı manzara...
İngilizce kurslarının elemanları, önlerinden geçen herkesin eline broşür tutuşturmak ister, ama insanların çoğu da almaz.
Alanların çoğu da birkaç metre sonra o broşürleri yere ya da çöpe atar.
Kadıköy’de çay içerken önümden gelip geçene İngilizce kursu için broşür dağıtan gençlere takılmadan edemedim:
10 dakikadır seyrediyorum sizi, kimse almıyor uzattığınız el ilanını.
Ziraat fakültesini bitirip, iş bulamayınca ayda 1.100 liraya öğrenciyken yaptığı işe dönüş yapan genç kızın yanıtı şu oldu:
“Haklısınız. Eskiden el ilanı uzattığımız 100 insandan 3’ü, 5’i alırdı. Şimdi bu oran belki 1000’de 3’e, 5’e düştü, ama ister inanın, ister inanmayın; bizim kursun bu yöntemle yıllık yaptığı ciro 4 milyon lira. Bize söylediklerine göre, hâlâ en etkili yöntemmiş pazarlama elemanlarının sokakta müşteriyle bire bir temas kurması.”

Ajda Pekkan, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda bir konser verdi.
Cadde’den Emrah Akçay’ın haberine göre, “Ajda Pekkan, kuafördeki işi uzun sürünce konsere bir saat geç çıktı. Playback yaptı. Yedinci şarkıdan sonra konsere 35 dakika ara verince alkış ve ıslıkla protesto edildi.”
Haberin özeti: 1 saat rötar, 35 dakika mola ve playback şarkı.
Habertürk’ün “Ajda Pekkan’a kuaför ıslığı”yla verdiği habere göre olay şu:
Ajda Pekkan, sahneye bir saat geç çıkınca ıslıkla protesto edildi.
Sanatçının sahneye geç çıkma nedeni sonradan ortaya çıktı. Son anda kuaförünü değiştiren Pekkan’ın saçlarını yeni kuaförü zamanında yetiştiremedi.
Haberin özeti: Kuaför yüzünden 1 saat rötar ve ıslıklı protesto.

Cep telefonum çaldı, baktım arayan numara kayıtlı değil. Açtım, karşımda eski bir TRT yönetmeni ve yöneticisi…
Vakt-i zamanında TRT adına iyi diziler çekmiş, bu kurumda yıllarca yöneticilik yapmış, şimdilerde ise emekliliğin tadını çıkaran kişinin benden talebi şuydu:
“Bir arkadaşım mekan açtı Bodrum’da. Demet Akalın’ı çıkarmak istiyor burada. Menajerinden teklif almışlar. Dünyanın parasını istemişler arkadaşımdan. Küçük bir yer burası, mümkün değil o parayı çıkarması. Telefonu varsa sende verir misin bana?”
Tam bu noktada araya girdim ve şöyle dedim eski TRT’ciye:
Demet Akalın’ın cep telefonu var bende. ‘Ne olur kimseyle paylaşma?’ dediği için numarasını veremem. Ancak şunu yaparım. Ona mesaj atar ve konuyu iletirim. Şayet aranızda senin düşündüğün gibi ekstra ücretini 100 TL’den 50 TL’ye indirecek kadar bir dostluk, bir hukuk varsa mutlaka arar.
TRT’ci, “O isim falan değilken, onu TRT’nin dizisinde oynatan benim” deyince sormadan edemedim.
O rolün şöhrete giden yolda bir faydası oldu mu Demet Akalın’a?

Fenerbahçe’nin milli futbolcusu Caner Erkin’in eşi Asena Erkin’in kaşla göz arasında başlayıp biten ekran macerası “Kiziroğlu” türküsünü getirdi aklıma.
Ne diyor “Kiziroğlu”nda?
“Bir hışımla geldi geçti peh peh peh...”
Asena Erkin’in sunuculuk öyküsü de öyle... Sosyal medyada paylaştığı direk dansı fotoğrafı ve altına yazdığı “Direk gördüm mü dayanamam” notu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bile dikkatinden kaçmayan Asena Erkin’in ekran macerası hızlı başladı ama aynı hızla da bitti.
TMSF, Show TV’ye el koyunca magazin programlarında Ciner Grubu’nu kızdıran ilginç bir operasyon yapılmıştı. “Hey Canlı”nın sunucusu Özge Ulusoy gönderilmiş, yerine Asena Erkin sunucu yapılmıştı.
TMSF, mahkeme kararı üzerine Show TV’yi Ciner Grubu’na iade edince Asena Erkin’in de suyu ısındı. Ciner Grubu’na geçen Show TV’de program sunmak kısmet olmadı Erkin’e.
Çünkü Erkin’in üçüncü yayın haftası, Gazze’deki katliam nedeniyle Türkiye’de ilan edilen yasağa denk gelince program yayınlanmadı.

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın 2009’da çıkan “Haliç’te Yaşayan Simonlar - Dün Devlet, Bugün Cemaat” kitabı 600 bin civarında sattı.
Avcı bu kitap yüzünden hapse girdi, 3 yıl 8 ay yattı.
Buna karşılık Avcı, ilk kitabından 2 milyon 250 bin lira civarında telif kazandı.
Duyduğuma göre Avcı, hapishane anılarını yazmaya başladı.
İlk kitabı hem kendisine hem yayıncısına iyi para kazandırdı ya, yayıncılar yazacağı kitabı yayınlamanın peşine düştü.
Öyle ki Avcı’ya, kitaptan alacağı telifin yarısını peşin ödeyen yayıncılar bile çıktı.
Bakalım Avcı’nın bu kitabı da “Haliç’te Yaşayan Simonlar” gibi yankı uyandıracak ve kendisine ilki gibi para kazandıracak ya da yine başını belaya sokacak mı?