Eski TBMM başkanlarından Necmettin Karaduman’ın başkanlığını yaptığı Trabzon Araştırmaları Merkezi Vakfı (TAMEV), şehrin kurtuluş yıldönümü nedeniyle İstanbul’da ilginç bir sergi açacak
Akatlar’daki Mustafa Kemal Merkezi’nde 13-28 Şubat tarihleri arasındaki sergiye sadece Trabzonlu ressamlar değil, yolu Trabzon’dan geçen ressamlar da eserleriyle katılacak. ‘Yolu Trabzon’dan Geçen Sanatçılar’ sergisinin resmi açılışı, 13 Şubat’ta. Serginin protokol açılışıysa 12 Şubat 2013 Salı akşamı 19.00’da yapılacak.
İş ve sanat dünyasından ünlülerin katılacağı bu davette, sergilenen tabloların satışı da gerçekleştirilecek. Resimlerin satışlarından elde edilen gelirin yarısı TAMEV’e, yarısı eser sahibine kalacak. İşte o sergide eserleri sergilenecek ‘Yolu Trabzon’dan Geçen Ressamlar’: Hayri Ağan, Osman Akbay, Alaattin Aksoy, Hakan Aksu, Selmanur Aktaş, Mustafa Salim Aktuğ, Gaye Su Akyol, Muzaffer Akyol, Osman Altıntaş, Mustafa Ata, Nevzat Atalay, Atilla Atar, Aydın Ayan, Mustafa Ayaz, Ercan Ayçiçek, Meher Bayramov, Ümran Bulut, Ömür Burhanoğlu, Ali Candaş, Aşan Cora, Mahmud Cüda, Hamiye Çolakoğlu, Rasim Çubukçu, Osman Zeki Demirkale, Gamze Duman, Haydar Durmuş, Burcu Ayan Ergen, Güler
İşte size baştan sona CNN Türk’te yaşanan ‘Medya Mahallesi’ ve Ayşenur Arslan krizinin perde arkası
‘Medya Mahallesi’ pazartesi günü yoktu. İddia o ki, Ayşenur Arslan’ın Cumhuriyet’te yayımlanan söyleşisi, partneri Akif Beki’yi kızdırdı, o yüzden program yapılamadı. ‘Medya Mahallesi’, salı günü de yoktu CNN Türk’te. Aşk evliliklerinin bile uzun ömürlü olmadığı bir dünyada ‘zoraki ortaklık’tan gelecek bekleyenler için bu gelişme sürpriz olabilir ama benim için değil. Eninde sonunda böyle bir krizin doğacağı belliydi. Neden mi?
Önce 22 Eylül 2012 tarihinde bu köşede ‘Medya Mahallesi ekrana dönecek mi?’ başlıklı yazım, sonra Arslan’ın o döneme dair söyledikleri...
CNN Türk’ün Genel Müdürü Barış Tünay, Arslan’a yeni yayın döneminde ‘Medya Mahallesi’ni tek başına değil, Nagehan Alçı’yla birlikte yapmasını önerdi. Arslan, bu teklifi şiddetle reddetti. Alçı’yı kabul ettiremeyen genel müdür, bu kez Arslan’dan programı Yeni Şafak yazarı Kürşat Bumin’le yapmasını istedi. Arslan “Tamam” deyince Bumin’e teklif götürüldü.
Bumin de “Tamam” dedi ama ‘Medya Mahallesi’, CNN Türk’ün yeni yayın planına giremedi. CNN Türk, başka bir sebeple Bumin’den vazgeçince Tünay, Arslan’a,
‘Sosyal medya tosunları’, yargının er ya da geç yakalarına yapışacağını, yaptıkları hakaretlerin, attıkları iftiraların hesabını soracağını bilse, o ‘yiğitliğin’ binde birini gösteremez...
Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayıp, sanal alemde hakkında gerçekle uzak yakın alakası olmayan yazılar çıkanların yapacakları sınırlı.
Yargıya başvurmak...
Yargı kişiyi haklı bulursa, o içeriğin kaldırılması mümkün...
Yargının da bir şey yapamadığı durumlar var ama...
O yayını yapan medya ağının Türkiye’de temsilciliği yoksa, kilitlenip kalıyor orada dava...
Çünkü yasal ve hukuki bir muhatap yok karşı tarafta...
Bu kez sadece bir durum tespiti yaptım. Ipsos KMG’nin rol model araştırmasında Hülya Avşar üçüncü, MTM Medya Takip Merkezi’nin araştırmasında ikinci sırada Hülya Avşar...
Coşkun Sabah: “Allah aşkına Hülya Avşar’ın nesi var ki? Her gün medyanın ilgi odağı olmasa nedir yani Hülya Avşar?”
Mustafa Keser: “Hülya Avşar’ın müzikle, sesle bir alakası yok. ‘O Ses Türkiye’de müzik adına ne halt eder bilmiyorum. Hülya Avşar’ı Allah muhafaza dinlemem. Çalışkanlığı konusunda kendisini takdir ediyorum, film artisti olarak de pek beğenmiyorum.”
Ipsos KMG’nin rol model araştırmasında Acun Ilıcalı birinci, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ikinci, Hülya Avşar üçüncü. Hülya Avşar, kadın rol modeller arasındaysa birinci.
MTM Medya Takip Merkezi’nin araştırmasına göre Ocak 2013’te hakkında en çok haber çıkan sanatçı Cem Yılmaz...
Vizyondaki filmi ve oğlu Kemal nedeniyle 3 bin 979 haberle birinci olan Cem Yılmaz’ın ardından 3 bin 736 haberle ikinci sıradaki ünlüyse Hülya Avşar...
Tablo bu...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Muhteşem Yüzyıl” dizisine yönelik eleştirisinden sonra AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral’ın tarihi dizilere yönelik hamlesi belli bir aşamaya geldi. Milletvekili olmadan önce Of’ta Belediye Başkanlığı yapan Saral’ın tarihi dizilere yasal sınırlama getirilmesine dair TBMM’ye verdiği öneri şimdi RTÜK’ün gündeminde...
Mecut RTÜK Yasası (8/1 - f ) “Yayınlar, toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” diyor.
Saral, bu maddenin şu şekilde değiştirilmesini istiyor:
“Toplumun milli değerleri olarak kabul edilen tarihi olayları ve şahsiyetleri küçük düşüren, aşağılayan, çarpıtan ve olduğundan farklı gösteren yayınlar yapılamaz.”
Peki yapılırsa ne olur?
Mevcut RTÜK Kanunu Madde 32 (2, 3, 4) diyor ki, önce “uyarı”, tekrarı halinde “idari para cezası”, ihlalin sürmesi durumunda ise “yayın durdurma”...
Hürriyet yazarı Yalçın Doğan’ın yazdığına göre, öneriyi değerlendiren RTÜK Hukuk Dairesi, istenen değişikliğin “demokrasiyle bağdaşmayacağı” görüşünde...
‘Hükümet Kadın’ bana komediden çok propaganda kaygısıyla yapılmış bir film gibi geldi. 30 yıldır akan kanın durması için insanların ‘barışın dili’ni kullanmaya özen gösterdiği bir dönemde filmin, etnik milliyetçilik üzerinde sörf yapması doğru bir hamle mi?
Oyuncu, senarist ve yönetmen Sermiyan Midyat, iyi konular yakalıyor ama onları sinemaya başarıyla aktarabiliyor mu? İşte orası büyük bir soru işareti.
Senaryosunu yazıp, yönettiği ‘Ay Lav Yu’ filmi de böyleydi, bugün vizyona giren ‘Hükümet Kadın’ da. Konu ilginç, güzel espriler de var filmde ama yetmiyor bunlar işi kurtarmaya.
Hani pazara gidip sebzenin en iyisini, en tazesini alıp, onlardan tadından yenmeyecek bir yemek yerine, salçasız, yağsız ve tutsuz bir yemek yapmak gibi bir şey bu.
30 yıldır akan kanın durması için insanların ‘barışın dili’ni kullanmaya özen gösterdiği bir dönemde komedi iddiasındaki bir filmin etnik milliyetçilik üzerinde sörf yapması doğru bir hamle mi?
Sermiyan Midyat, “Ama gerçek bu” diyebilir.
Tolunay Kafkas, kendisinde büyük emeği olan Şenol Güneş’in koltuğuna oturmanın içini acıttığını söyledi. Şener ve arkadaşlarının Güneş’e göstermediği vefayı, Trabzonlu olmayan, Trabzonspor’un eski futbolcusu Kafkas’ın göstermesi manidar değil mi?
Trabzonspor’da futbolcu olarak 18, teknik adam olarak 6 kupa kaldırmış Şenol Güneş’in Trabzonsporluluğunu tartışmak mümkün mü?
Güneş’in teknik direktör olarak yaptıkları elbette ki tartışılabilir, ama bu yönü asla.
Şenol Hoca, bu sefer Trabzonspor’da niye başarılı olamadı?
Trabzonspor Teknik Direktörü olarak profesyonel yönü değil, Trabzonluluk ve Trabzonsporluluk yönü ağır bastığı için Sadri Şener ve arkadaşlarının başarısız yönetimine ses çıkarmadı da ondan.
Trabzonspor’un elinden çıkaramadığı yabancı-yerli futbolcuların hiçbiri onun tercihi değildi.
Hepsini yönetim transfer etti.
Ortada işlenmiş bir suç varsa, bunu yapan ünlü de olsa gerekli cezayı almalı. Ama sırf polis, onları sabahın köründe ‘şüpheli’ sıfatıyla kelepçeleyip gözaltına aldı diye ünlüler de peşinen ‘suçlu’ ilan edilmemeli
İstanbul Narkotik polisinin yaptığı son operasyonda Çağatay Ulusoy, Cemal Hünal, Cenk Eren ve Selen Seyven gibi ünlüler de gözaltına alınmasa olay bu kadar geniş yer alır mıydı medyada?
Almazdı.
Narkotik Şube ekipleri ‘torbacı’sından ‘içici’sine yüzlerce kişiyi bir gecede gözaltına almış olsa, bir kere bile canlı yayın yapılmazdı emniyetin veya İstanbul Adliye Sarayı’nın önünden.
Sosyal medyada insanlar bu kadar yorum yapar mıydı uyuşturucu operasyonu hakkında?
Hayır.