Kadıköy Anadolu Lisesi Okul Aile Birliği, Duru Tiyatro hakkında tahliye kararı çıkarttı. Tiyatroda destek için açılan deftere imza atanların çoğunun çocuk olmazı çok ilginç. 10 yaşındaki Kaan’ın “Duru Tiyatro kapanırsa protesto yaparım” diye yazması hem güldürdü, hem düşündürdü beni
Kadıköy’den dönüşte genellikle tercih ettiğim güzergahın üzerinde Duru Tiyatro. Siz bu satırları okuduğunuzda ben Türk Film Filmleri Festivali için Frankfurt’ta olacağım.
Her seyahat öncesi olduğu gibi bu kez de kitap almak için gittiğim Kadıköy’den dönüşte, ‘ev sahibi’nin çıkarmaya kararlı olduğu Duru Tiyatro’ya uğradım.
Tiyatronun son durumu hakkında bilgi almaktı amacım.
Kadıköy Anadolu Lisesi’nden beş yıl önce kiraladığı yerde kızı Duru’nun adına kurduğu tiyatronun sahibi Emre Kınay yoktu, ama Duru Tiyatro’nun oyuncularından Kutay Köktürk vardı.
Bahçede oturup, Duru Tiyatro’nun başına gelenlere dair biraz sohbet ettik.
Malum Kadıköy Anadolu Lisesi Okul Aile Birliği, Duru Tiyatro hakkında tahliye kararı çıkarttı. Emre Kınay, “Ben buraya 300 bin TL üzerinde masraf yaptım ve hiç kira borcum yok” diyerek karara itiraz edince, mahkeme şimdilik yürütmeyi durdurdu.
Abiş Hopikoğlu hakkında öyle istihbaratlar geliyor ki, inanamazsınız. Kendisine birkaç sorum var ve yanıtlarını merakla bekliyorum. ‘Abiş’in tetikçisi’ hakkında niye bir şey yazmadığımı merak edenler olabilir. Onunla da mahkemede hesaplaşacağız
Beni tehditle korkutup, yolumdan alıkoyamayınca kanalında magazin programı yapan Sacit Aslan’a aleyhimde yalan ve iftiralarla dolu yazı yazdıran TV8 Genel Müdürü Abiş Hopikoğlu hakkında öyle istihbaratlar geliyor ki bana.
Aldığım bu bilgiler ışığında şimdi birkaç soru yönelteceğim Hopikoğlu’na.
Faik Çetiner, bu yayın dönemine kadar TV8’de spor müdürüydü ve şimdilerde Habertürk’te ekrana gelen ‘Bizim Stadyum’u yapıyordu.
Faik Çetiner, TV8’de sigortalı mıydı, değil miydi?
Çetiner, sırf bu nedenle TV8’e dava açmaya kalktığında kimi soktunuz araya?
O kişinin aracılığıyla davadan vazgeçmesi için açıktan para vermiş olabilir misiniz Çetiner’e?
TV8 kulvar değiştirdikten sonra yazdıklarımın, Abiş Hopikoğlu’nu kızdırdığını biliyorum. Neymiş? kanalda program yapmak istemişim, kabul etmemişler, kinlenip, bunları yazmışım. Hopikloğlu, kendisine TV8’de program yapmak için teklifte bulunduğumu ispatlamak zorunda
Cuma günü 12.10’da cep telefonum çaldı, arayan diziyi yapımcısı Ali Gündoğdu’ydu. “Biliyorsun seni de severim Abiş Bey’i de (TV8’in Genel Müdürü Abiş Hopikoğlu’nu kastediyor). Yarın onun hakkında bir yazı yazmışsın” demesi beni şoke etti.
Milliyet Televizyon piyasaya çıkmadan içindeki yazımdan Hopikoğlu’nun haberdar olması, olacak şey değildi.
22 yıldır Milliyet’teyim, başıma ilk kez böyle bir şey geldi.
Eninde sonunda öğreneceğim o köstebeği.
Gündoğdu, “Sizi ne zaman bir araya getireyim?” deyince, yazı yarın çıkacak, okusun, buna rağmen, “İlle de bir araya gelelim” derse, bir sakıncası yok bence.
Karşılıklı telefonları kapattık.
Her pazar ve pazartesi’nin reyting listesinde tablo aynı, ama nedense kimse “Dur” demiyor buna.
Ben yazmaktan usandım, tv8’deki “Telegol” ile Kanaltürk’teki “Top Bizde” ekibi program bölmekten usanmadı.
Kararlıyım ama...
Ne pahasına olursa olsun, bu emek hırsızlığı bitene kadar yazmaya devam edeceğim bu konuda.
Ne zaman ki, “Telegol” ve “Top Bizde” bırakır program bölmeyi, o zaman bırakırım peşlerini...
Hesapta, “Mümkün olduğunca program bölmeyelim, bölen olursa da üçü geçmesin” şeklinde bir “centilmenlik anlaşması” var televizyon yöneticileri arasında....
Bir televizyoncu, canlı yayında konuk ettiği ünlü birinden sosyal bir amaç için bağış yapmasını isteyebilir, ama ısrar edemez. Amaç ne kadar kutsal, ne kadar ulvi olursa olsun fark etmez. Öte yandan Ali Ağaoğlu’nun, “Başka kapıya” deyip, Aysever’e ‘dilenci’ muamelesi çekmesi hiç şık değildi
Türkiye’nin en ünlü müteahhidi Ali Ağaoğlu, önceki akşam CNN Türk’de Enver Aysever’in hazırlayıp sunduğu ‘Aykırı Sorular’ın konuğuydu.
Programın sonunda yaşananlar iki tarafa da yakışmadı.
Aysever, Ağaoğlu’na birkaç yüzbin TL’lik saati olup olmadığını sordu, o da “Var” dedi.
Aysever, “Kolunuzdaki saat mi o?” diye sorunca Ağaoğlu, “Hayır. Yanımda değil. Bu saat 50-60 bin euro’luk” şeklinde bir yanıt verdi.
Canlı yayının sonunda Aysever, “Şuraya koyacağız, Ali Ağaoğlu’ndan programa hatıra diye. Herhalde bu saati bize vereceksiniz?” diyerek müteahhitten saatini istedi.
Show TV, gelir gider dengesini dikkate alarak, ya dizilerin hepsini kaldıracaktı ya da yüzde 25-30 indirime razı olan yapımcılarla yoluna devam edecekti. Yapımcılar teklife “Tamam” dedi, oyuncular fedakârlık yaptı. An itibarıyla mevcut dizilerin hepsi ekranda kalıyor
Kanalların ekim ayı reyting ortalamaları üzerine konuştuğum ünlü bir televizyoncu şöyle dedi:
“Acun Ilıcalı’yı vurmak için ‘En Büyük Show’u yapan, ama amacına ulaşamayan Show TV, bu kez Kanal D’nin ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ yarışmasının çakmasını yapacakmış.”
Tutan programların karşısına başka yapımlar koymak yerine benzerini ya da başka bir deyişle ‘çakma’sını koymak, sadece bize özgü bir şey değil.
Her formatın birçok benzeri var dünyada.
Show TV’nin böyle bir hamlesinin olup olmadığını öğrenmenin yolu ne?
Kanal yöneticilerine sormak.
İstanbul, hiç ağırlamadığı kadar Arap turist ağırlıyor son yıllarda. Ama vizyona giren Türk filmlerini Arapça altyazıyla gösteren sinema yok İstanbul’da. Türk dizi oyuncularının çoğunu fanatizm derecesinde seven onca Arap turist varken, onlara yönelik gösterim yapmayı niye hiç kimse getirmez aklına?
Bu fotoğrafı Nişantası City’s’in sinema katındaki kafede çektim.
TRT 1’de yayınlanan ‘Bir Zamanlar Osmanlı’ dizisinin Abdullah Oğuz’un çektiği yeni sezon bölümlerinden ilkinin gösterimi vardı.
Malum; Özcan Deniz de dizinin yeni yıldızı.
Gösterim başlamadan önce kafede sohbet ettik Özcan Deniz’le.
Uyarlama senaryosunu yazdığı, başrolünü oynadığı ve yönettiği ‘Evim Sensin’ filmiyle ilgili konuştuk.
Filme dair görüşlerimi yazdım, o yüzden gerek yok tekrara.
2009’da yazdığım ‘Kadın şarkıcılar Eurovision’u unutsun’ başlıklı yazımda, TRT?Genel?Müdürü İbrahim?Şahin’in yarışmaya kadın şarkıcı göndermeyeceğini yazmıştım. Bu yıl yapılan toplantıda Şahin, ”Hadise çok kaprisliydi o yüzden 2009’dan beri kadın solist istemedim” dedi
Tarih 22 Aralık 2009. O gün ‘Kadın şarkıcılar Eurovision’u unutsun’ başlıklı şöyle bir yazı yazmışım:
“Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş. Galiba TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in de durumu o hesap. Geçen yıl Hadise’den yana ağzı yanmış olacak ki, bu yıl Eurovision’a kadın şarkıcı göndermeme kararı aldı.
Hadise’nin final için yaptırdığı kırmızı oryantal kıyafet, bu olayın üzerine tuz biber ekti ve şarkıcıyla TRT arasındaki ipler iyice koptu. Öyle ki, Eurovision öncesi Hadise’ye TRT’de program yaptıracağını açıklayan İbrahim Şahin, yarışmadan sonra bu kararından bile vazgeçti. Gelelim seneye Türkiye’yi Eurovision’da kimin temsil edeceğine!
TRT yönetimi henüz Eurovision’a kimi göndereceğini kararlaştırmış değil. Bu süreçte birçok şarkıcının ismi atılıyor ortalığa.
Kadın şarkıcı mı? Asla!