TNS’nin yaptığı ölçümlere göre, kasım ayını hangi kanalın kaçıncı sırada bitirdiği belli. ‘Tüm Gün-AB’de Kanal D, birinci. ‘Tüm Gün-Total’deyse ATV... Ancak reklam pastasının asıl bölüşüldüğü kategori ‘Prime Time-AB’de ve ‘Prime Time-Total’ kategorilerinde Star zirvede
Kasım ayı verilerinin ortaya koyduğu tablo şu: ‘Tüm Seyirci’ kategorisindekiler, gündüzleri en fazla ATV’yi, sosyo- ekonomik statü olarak AB kabul edilenler Kanal D’yi izliyor. Ama iş akşama geldiğinde yani TV karşısındaki izleyici sayısı arttığında gerek AB grubundakiler, gerekse ‘Tüm Seyirciler’, Star’ın karşısına geçiyor.
ATV’nin ‘Tüm Gün-Total’deki bu başarısında en büyük pay, hiç şüphe yok ki Müge Anlı’yla Esra Erol’un... Star’ın prime time zaferinde Acun Ilıcalı’nın payı da ortada... ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’ de olmasa Kanal D’in işi zor valla. Show TV’nin en çok izlenen üç televizyon kanalı arasına girememesinin sebebi belli: Patron, “Benden artık para beklemeyin, kendi yağınızla kavrulun” dedi. Kanal yönetimi de en azından şimdilik hamle yapacak para olmayınca ortada. Star, Kanal D ve ATV yerine sadece FOX’la rekabet edebiliyorlar şu ara...
‘FUTBOLİZM’İN EN İLGİNÇ CANLI YAYINI
İster
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu üyelerinden MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin sıraladığı ‘en’ler ve ‘sonuç’ bölümü, bize bir Türkiye gerçeğini hatırlatıyor
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, aylardır Türkiye’nin gündeminde... Çünkü üstlendikleri görev önemli...
O yüzden siyasetten medyaya, Türkiye’nin önemli insanlarıyla görüştüler.
Süleyman Demirel’i evinde, Tansu Çiller’i yalısında, Mehmet Ağar’ı cezaevinde dinlediler, diğerlerini ise TBMM’de...
Gelinen noktada komisyonu üyelerinden MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin yaptığı saptamalara bayıldım!
Bakar mısınız Yeniçeri’nin ‘en’lerine:
En az etki bırakan: Süleyman Demirel, 4 saat soru sorduk, hiçbir şey söylemedi.
Üç yıl çalıştığı CNN Türk’ten geçen hafta ayrılan Özge Uzun’un yeni adresi Kanaltürk oldu.
Özge Uzun, henüz Kanaltürk ekranına çıkmadı ama yeni kanalının ekran yüzleriyle birlikte tanıtım çekimleri için kamera karşısına geçti.
Kanaltürk stüdyolarından objektiflere yansıyan kareler, Özge Uzun’un yeni kanalına ve kanalın haber yüzlerine kısa zamanda alıştığının göstergesi.
Kanaltürk haberin patronu Tarık Toros, hafta içi ana haber spikeri Ekin Olcayto, hafta sonları ana haberi sunan Emre Buga ve öğlen haberler spikeri Erkan Akkuş’la birlikte kamera karşısına geçen Özge Uzun, 10 Aralık’tan itibaren sevenleriyle buluşacak.
“Özge Uzun’la Her Sabah”, hafta içi 06.30 - 08.45 saatleri arasında Kanaltürk’te olacak.
Adı üstünde; Para Konuşur!
Son günlerde o kadar çok şikâyet mailleri geliyor ki, sizlerden...
Türkiye’nin günlerdir konuştuğu, tartıştığı ‘Muhteşem Yüzyıl’ yine gün birincisi. Peki reytingleri değişti mi? Geçen hafta ekran karşısındaki 100 seyirciden 26.98’i ‘Muhteşem Yüzyıl’ı izlemişti, bu haftaysa 26.87’si
Türkiye günlerdir ‘Muhteşem Yüzyıl’ı konuşuyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı çıkıştan sonra ülkede ‘Muhteşem Yüzyıl’ı konuşmayan, bu konuda yazı yazmayan kalmadı.
Bu tartışmaların dizinin reytingini patlatacağını iddia edenler bile oldu.
Ancak ‘varsayımlar’la ‘gerçekler’ o kadar farklı ki. Bunun en somut ve çarpıcı örneği ‘Muhteşem Yüzyıl’ın reytingleri.
Başbakan’ın, “Böyle bir ecdadımız yok bizim. Kınıyorum yönetmenini ve yayıncısını” dediği ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi, her çarşamba olduğu gibi geçen hafta da açık ara gün birincisiydi.
İşte geçen haftanın reytingleri:
Metin Uca’yı tek kişilik oyununda besleyen iki kaynak var. Biri traji- komik haberler diğeri de kadın programlarıyla dizilerde olan biten akla ziyan konular
Metin Uca’nın Swahili dilinde ‘problem yok’, ‘takma kafana’ anlamına gelen deyimden yola çıkarak sahnelediği ‘Hakuna Matata’ adlı tek kişilik oyununu seyrettim önceki gece Beşiktaş Kültür Merkezi’nde.
Güldüren, güldürürken düşündüren bir gösteriydi.
Çünkü Türkiye’yi, yani bizi anlatıyordu.
Bizim adımıza her şeyi düşünüp, bizim adımıza karar veren devlet büyüklerinin ülkeyi ne hale getirdiğine göndermeler yapan gösteride Uca’yı besleyen iki kaynak var.
Medyadaki traji-komik haberler ve de televizyon kanallarındaki kadın programlarıyla dizilerde olan biten akla ziyan konular.
Behzat Ç.’nin aşk yaşadığı savcıyla zoraki evliliğinden, Başbakan’ı kızdıran ‘Muhteşem Yüzyıl’a, Esra Ceyhan’ın programında uçmaya kalkan adamdan, evlilik programlarındaki ilginç pazarlıklara kadar birçok konuyu gösterisinde işleyen Uca, bir ara çikolata bile dağıttı BKM’de kendisini izlemeye gelenlere.
Türkan Şoray’ın yıllar önce Yeşilçam’a kabul ettirdiği medeni çalışma koşullarını günümüz oyuncuları niye kabul ettiremiyor dizi sektörüne? Çünkü güç onlarda değil, televizyonlarda
Türkan Şoray’ın ‘Sinemam ve Ben’ kitabına dair daha yazacaklarım var demiştim.
Çünkü 388 sayfalık kitapta o kadar çok ilginç anı ve ibret alınacak olay var ki!
Yaz yaz bitmez vallahi.
Şoray, kitabında, sinemaya girdiğinde henüz reşit olmadığı
için onun adına annesinin imzaladığı bir film sözleşmesine de yer verdi.
Şoray’ın A4’ten 6x8 cm. ebadına indirip, altına, “Anlaşmaları benim yerime annem imzalıyor” notu düştüğü sözleşmeyle vermek istediği mesaj; sinemaya ne kadar genç yaşta başladığı.
Türkan Şoray’ın ‘Sinemam ve Ben’ kitabında birçok sırrını, hakkında merak edileni paylaştığı ‘Ben’ bölümü müthiş... Doğrusunu söylemek gerekirse ondan beklemiyordum böylesine cesur bir hamleyi
Merakla beklediğim bir kitaptı; nihayet çıktı... Çıkar çıkmaz da bir solukta okudum Türkan Şoray’ın yazdığı ‘Sinemam ve Ben’i. Türkan Şoray’ın sinemasını az-çok bildiğimden olsa gerek, o bölüm çok fazla heyecanlandırmadı beni... Şoray’ın kendini anlattığı, birçok sırrını, hakkında merak edileni okurlarla paylaştığı ‘Ben’ bölümü müthiş... Doğrusunu söylemek gerekirse ondan beklemiyordum böylesine cesur bir hamleyi... Şoray, yıllarca hayranlarının merak ettiği, gazetecilerin ‘Sultan’ı üzmemek için sormaktan imtina ettiği konuları bu kitapta açık açık yazdı... İşte Türkan Şoray’ın kitabının ‘Dertlerim, Zaaflarım...’ bölümünde yazdıklarından birkaçı:
Ellerim neden titriyor?
Zaman zaman ufacık duygusal bir tetiklemeyle ellerim titrer, ellerimin titremesi kalbimin titremesidir. O an çok heyecanlı olduğum düşünülür. Duygu yoğunluğunun bendeki etkisi bu heyecan. Duygusallığa çok yatkın bir yapım var. Her detay üzerinde fazlasıyla duran, hep duygularıyla yaşayan biri olduğum için her
Buika çok sempatik, cana yakın biri. Gazeteci olduğumu, konserini dinlemek için İstanbul’dan geldiğimi söyleyince acayip sevindi, boynuma sarıldı. Sahnedeyse deli dolu biri. Yıldız Tilbe’nin Flamenko ve Latin Caz söyleyeni
49. Altın Portakal Film Festivali’nin son günleriydi. Bir öğle yemeğinde buluştuğumuz Antalya Piyano Festivali’ni organize eden Kadir Dursun, “Festivalin bu yıl 13’üncüsünü yapacağız. Çok güzel konserler var. Birine gelmeni çok isterim” deyip, programı vermişti bana.
18 Kasım’da başlayıp 8 Aralık’ta bitecek ‘13. Antalya Piyano Festivali’nde dinlemek istediğim sanatçılar listesinin birinci sırasında Buika vardı.
Buika’nın konserini kaçırmayayım diye ‘Moskova’nın Şifresi Temel’in galası için gittiğim memleketim Trabzon’da bile bir geceden fazla kalmadan soluğu Antalya’da aldım.
Buika’yla aynı otelde kaldım.
Hillside Su Otel’in girişinde sigara içenler için masa ve sandalyelerin olduğu, camlı bir bölme var.
Buika’yı ilk orada gördüm.