Mehmet Ali Yılmaz’ın kurduğu tvem, atak üstüne atak yapıyor şu sıralar...
Yıllardır televizyonda iş yapmayan Reha Muhtar’ı şimdilik “danışman” sıfatıyla tvem’in kadrosuna katan Mehmet Ali Yılmaz, televizyon izleyicilerinin yakından tanıdığı ünlü bir haber spikeri ile de flört halinde.
“Flört” derken anlatmak istediğim bir “gönül ilişkisi” falan değil, “iş görüşmesi”...
Türkiye’nin her yanını afişleri, bina giydirmesi ve billboardlarıyla donatan tvem’in kadrosuna katmak için görüştüğü haberci Defne Samyeli...
Bu satırları yazdığımda henüz “Tamam” diye el sıkışmamıştı taraflar.
Ayrıca kanalın yeniden yapılanmasına katkı sağlayacak olan Reha Muhtar’ın haftada bir ya da iki gece “Ateş Hattı”yla seyirci karşısına çıkacağı tvem’in mevcut haber spikeri Elif Boztay’ı başarılı bulduğumu belirtmeliyim.
Türkiye’nin tanıdığı yüzlerle ekranını zenginleştirmek, bu sayede de bilinirliğini ve reytingini artırmak isteyen tvem yönetiminin, sırf bu yüzden Samyeli operasyonunu Boztay’a haksızlık etmeden gerçekleştirmesini umuyorum.
Televizyon dünyasının Aralık 2011’den bu yana merakla beklediği ‘Reytingte Şike’ iddianamesi nihayet belli oldu. 48 sayfalık iddianamede 14 ‘şüpheli’ var. Peki neydi bu operasyon?
Hatırlarsanız Aralık 2011’de polis, büyük yankı uyandıran bir operasyon yapmıştı. Polisin baskın yaptığı yerler arasında televizyon dünyasının önde gelen yapım şirketleri Ay Yapım, Medyapım, Tims ve TMC de vardı. Polis, ‘Kuzey Güney’, ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’, ‘Yaprak Dökümü’, ‘Ezel’, ‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Adını Feriha Koydum’ gibi dizileri çeken bu şirketlerin deneklere para ve hediye vererek reytingleri manipüle ettiği iddiasıyla yapmıştı bu baskını.
Açıklanan iddianamede ne bu şirketlerin reytinglerde manipülasyon yaptığına dair tek satır var ne de sanık-şüpheli olarak adları...
O dönem ortaya atılan iddiaların, yazılanların hepsi ‘yalan’ oldu! ‘Reytingte Şike’ iddianamesinde Ay Yapım, Medyapım, Tims ve TMC’ye yönelik suçlama yok, ama aralarında denetçi Uğur Çağlı’nın da bulunduğu 14 kişi ve AGB’ye reyting ölçüm sistemi hakkında ciddi iddialar var.
NEREYİ TUTSAN ELİNDE KALIYOR
İddianamede reyting ölçüm sistemine dair öyle iddialar var ki, biri bile doğru çıkarsa AGB Nielsen’in yıllarca
Ahmet Çakar’la Şekip Mosturoğlu arasında yaşananlar iki açıdan çok önemli. Bir zamanlar çok iyi görüşen, birbirine akıl danışan iki insan, çıkarları çelişince birden nasıl düşman haline gelebiliyor. İyi günlerin sırları kötü günde nasıl tek tek ortaya dökülüyor. Belden aşağı vuran vurana...
Şekip Bey...
Kardeşim...
Şekip Adam gibi konuş...
Bak kardeşim...
Ya kardeşim...
Sevgili kardeşim...
‘Cicişler’ diskalifiye olunca Leyla Bilginel dahil edildi Trophy Türk ekibine. ‘Şarkı Söylemek Lazım’a katılan Çicişler, yarışmada aralarının iyi olmadığı tek rakiplerini açıklarken, Bilginel’le ilgili “Bir tane kadın vardı penis bankasından penis alan” sözlerini sarf etti
Tv8’in iddialı yarışma programı ‘Trophy Türk’ün yeni tanıtımlarında bir şey dikkatimi çekti.
‘Cicişler’ gitmiş, onların yerine Leyla Bilginel gelmiş.
Geçen hafta Cengiz Semercioğlu, çıkardıkları huzursuzluk nedeniyle Esra-Ceyda Ersoy kardeşlerin yarışmadan diskalifiye edildiğini, onların yerine kimin dahil edileceğinin belli olmadığını yazmıştı.
Yeni tanıtımlarından anlaşıldı ki, ‘Cicişler’ diskalifiye olunca Leyla Bilginel dahil edildi Trophy Türk ekibine.
Esra Ceyda Ersoy’la arasında bir bağlantı var mı ki, onların yedeği olarak Leyla Bilginel’i tercih etti tv8 diye Google’da bir arama yapınca ilginç bir video çıktı karşıma.
Leyla Bilginel’le aynı dönemde ‘Şarkı Söylemek Lazım’a katılan ‘Cicişler’in, yarışmada aralarının iyi olmadığı tek rakibi açıklarken söyledikleri şu:
Show TV, Acun Ilıcalı’dan boşalan yeri yeteneklerin de yarışacağı ‘En Büyük Show’la dolduracak
Acun Ilıcalı, 18 yıl çalıştığı Show TV’den ayrılıp Star TV’ye geçti. Ilıcalı’nın yeni kanalındaki ilk programı bu hafta sonu başlayacak.
Acun, Show TV’deki gibi cumartesi, pazar ve pazartesi akşamları Star TV’de olacak.
Peki Show TV, Acun’dan boşalan yeri neyle dolduracak, daha doğrusu eski ekran yüzünün karşısına nasıl bir yapımla çıkacak?
Pazar akşamı saat 18.00’den 00.45’e kadar Show TV’nin stüdyolarındaydım.
Çünkü Show TV’nin Acun Ilıcalı’nın ‘Yetenek Sizsiniz’ adlı programının karşısına koyacağı şov programı ‘En Büyük Show’un çekimleri vardı...
Magazincilerin uzaktan, gizlice çektiği fotoğraflar üzerine kurulu haberlerin yarattığı “Özel hayatın sınırları ihlal edildi mi, edilmedi mi?” tartışmasını bir yana bırakıp, olayın şu yönüne bakmak lazım. Bu haberlerle tiraj patlaması yaşayan gazete var mı? Yok... O zaman ‘günün sonu’nda ne var elimizde?
Gülben Ergen’in selülitleri... Deniz Seki’nin bikinili ve göbekli hali... Murat Boz’un denizden çıkarken ki memişleri...
Oktay Kaynarca’nın eşiyle birlikte yatta çekilen fotoğrafları...
Geride bıraktığımız bir yaz boyunca magazincilerle ünlüler arasında gerilim yaratan haberler bu kadar.
Topu topu dört haber...
Magazincilerin uzaktan, gizlice çektiği fotoğraflar üzerine kurulu bu haberlerin yarattığı “Özel hayatın sınırları ihlal edildi mi, edilmedi mi?” tartışmasını bir yana bırakıp, olayın şu yönüne bakmak lazım.
Günde ortalama 30 civarında magazin yer alıyor gazetelerde. Bu magazinlerin hemen hemen yüzde 80’i ‘açık istihbarat’ ürünü...
Hakan Gündüz
DJ Hakan Gündüz’ün Radyo D’de yaptığı programın deşifresinden bir şey anlayamadıkları için ceza vermeyen RTÜK konusunu yazarken bilgim yoktu bu trajikomik ayrıntıdan.
RTÜK’ün DJ Hakan Gündüz’le ilgili kararının giriş cümlesi şöyle:
“Anons: DJ Hakan Gündüz, mikrofonuyla sevişen adam.”
Radyo D yetkililerinin söylediğine göre:
“Kesinlikle doğru değil bu cümle... Hakan Gündüz’ün programı altı yıldır ‘mikrofonuyla dövüşen adam’ diye anons ediliyor, hem de RTÜK yüzünden. Şayet raporda yazıldığı gibi anons ‘Mikrofonuyla sevişen adam’ diye anons ediliyor olsa, RTÜK’ün bize ceza vermesi gerekirdi. Çünkü, altı yıl önce ‘Mikrofonuyla sevişen adam’ yüzünden ‘uyarı’ cezası verdi bize. Aynı ihlalin tekrarı eşittir ‘para cezası’!
Ferhan Şensoy’un son kitabı ‘Başkaldıran Kurşunkalem’de, çocukluk ve gençlik günlerinden Kanada ve Fransa’daki öğrencilik yıllarına, tiyatroculuk serüvenine ve aşklarına kadar çok şey var. Özellikle ünlülerle anıları çok eğlenceli
Ferhan?Şensoy
Ferhan Şensoy’un yazdığı kitapların çoğunu okudum, oyunlarının çoğunu izledim. ‘Ferhangi Şeyler’ oyununu yıllar içinde birkaç kez seyrettim.
Çünkü Şensoy’un üslubu tam bana göre.
‘Onu üzmeyeyim, bunu darıltmayayım’ kaygısı yok onda.
Son kitabı ‘Başkaldıran Kurşunkalem’ de öyle.