Ali Eyüboğlu

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Çocuk Dostu Şehirler projesinde Türkiye olarak resmen sınıfta kalmışız” diyor. Dünyanın bazı ülkelerinde beş, bazılarında 10 ‘Çocuk Dostu Kent’ var. Türkiye birçok alanda olduğu gibi bu işte de 26 senedir yerinde sayıyor...

Pazar gününden beri Sığacık Körfezi’nde tatildeyim. İzmir’in bu şirin ilçesi Seferihisar’ın, insanların teknolojinin esiri olmadan daha doğal bir ortamda yaşamaları için bir dizi adım atan Belediye Başkanı Tunç Soyer’le iş seyahati nedeniyle yurt dışında olduğu için görüşememiştik.
Seferihisar Belediye Başkanı Soyer’le Payamlı’da düzenlenen ‘Gözleme Yarışması’nda karşılaştık.
Bulgaristan’a UNICEF’in ‘Çocuk Dostu Şehirler’ projesi için gittiğini vurgulayan Soyer’in anlattıkları ilginçti.
“Çocuk Dostu Şehirler projesinde Türkiye olarak resmen sınıfta kalmışız” diyen Seferihisar Belediye Başkanı şunları söyledi:

Çocuk Belediyesi’ni anlattı

Türkiye’yi yönetenler nasıl ki en çarpıcı açıklamalarını uzun uçak seyahatlerinde yapıyorlar basına, bizim ünlülerimiz de yeni bir albüm, film ya da dizisi çıkınca samimi itiraflarda bulunuyorlar medyaya!

“Aslında biz güzelim insanların başına ne gelirse çoğu egomuz yüzünden.
Ego öyle bir zehir ki, çaktırmadan sistemimize giriyor.
Hele ki şov dünyası; direkt egoya oynuyor.
Sahneye çıkıyorsun 50 bin kişi adını haykırıyor. ‘Evrenin merkezi şu anda benim’ diyorsun. Şöhreti tatmış, ama sürdürememiş birçok kişi neden akıl hastası, uyuşturucu müptelası oluyor, depresyona giriyor?”
Bu çarpıcı itirafları, samimi açıklamayı yapan kim biliyor musunuz?

Yıllarca köşe yazarı olarak bazen kendiyle, bazen Türkiye’nin gündemdeki isimleriyle dalga geçen yazılar yazan Ayşe Özyılmazel, Star TV’deki programında ev sahibi. O yüzden köşesindeki gibi özgür olması mümkün değil. Hal böyle olunca yıldızını parlatan çoğu özelliği törpülenmiş ‘sınırlı sorumlu’ bir Ayşe çıkıyor ortaya...

Ayşe Özyılmazel’le Alişan, Star TV’de ‘yaz tatili’ne çıkan ‘Melek’in yerine programa başladı.
İlk programlarında Bülent Ersoy’u ağırlayan Ayşe&Alişan, başarılı bir ikili olur mu?
Alişan bu konuda deneyimli biri.
Yıllarca gündüz kuşağında Çağla Şıkel’le program yaptı.
Ayşe Özyılmazel’se canlı yayın işinde yeni.

Her sabah Milliyet, Hürriyet, Habertürk, Sabah, Vatan, Taraf ve Zaman alırım. Tatil yerlerinde yedi gazeteyi bulup almak dünyanın en zor işi. Sistem, gazeteleri sattırmak değil sattırmamak üzerine kurulu sanki.

Bu yıl ‘yaz tatili’ni Türkiye’de ‘sakin şehir’ unvanını ilk alan yer olan Seferihisar’da geçirmeye karar verdik.
Sığacık’taki Club Resort Atlantis’te ilk günün sabahında erkenden kalkıp gazete almaya gittim.
Yeri gelmişken altını çizmekte yarar görüyorum.
Her sabah Milliyet, Hürriyet, Habertürk, Sabah, Vatan, Taraf ve Zaman alırım.
Tatil yerlerinde yedi gazeteyi bulup almak dünyanın en zor işi.
Sistem, gazeteleri sattırmak değil de sattırmamak üzerine kurulu sanki.Ya bir dağıtım şirketinin getirdiği gazeteleri satanlarda diğer dağıtım şirketinin gazeteleri olmuyor ya da hepsini satan yerde bazı gazeteler nedense gelir gelmez bitmiş oluyor.

Geçen hafta, ‘’ dizisi için sosyal medyada çok güçlü, ama reytingleri çok düşük olmasına dikkat çeken bir yazı yazdım. Sen misin bu acı gerçeği dile getiren? Dizinin fanatikleri hakaret ve küfür dolu eposta yağmuruna tuttu beni. Cahillik diz boyu.

Hayat şu üç kuralı öğretti bana:
1. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insandan uzak dur...
2. ‘Trafik magandaları’yla asla kapışma...
3. Bilgi fakiri ve de sabit fikirlilerle fikir tartışması yapma...
Uyuyor muyum bunlara?
Becerebildiğim ölçüde...

TRT 1’in sevilen dönem dizisi “80’ler” 22’nci bölümünün yayınlandığı 5 Haziran’da “sezon finali” yapıp “yaz tatili”ne çıktı.
Dizinin oyuncuları ve teknik ekibin bir kısmı tatile çıktı ama bir kısmına şimdilik tatil haram...
Çünkü başladığı günden itibaren Yenibosna’daki platoda çekilen “80’ler” sadece plato değil, kıta değiştirdi. Dizinin seti Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na taşındı.
Kartal’da E5 üzerinde eski bir fabrikayı kiralayan Mint Yapım, burayı “80’ler”in A’dan Z’ye çekileceği bir plato haline getirmenin peşinde...
2 bin 500 metrekare kapalı alan içinde yapılan dekorları hafta içinde dizinin yönetmeni Mufit Can Saçıntı ile birlikte gezdik... Yenibosna’da diziyi çektikleri dekoru söküp Kartal’daki yeni platoya taşıma imkanı olmadığı için yeni mekanlarla birlikte eskilerini de sıfırdan yaptıklarını anlatan Saçıntı, şunları söyledi:
“Dizi sezon finali yaptıktan sonra da biz çekimlere devam ettik. Şu an itibarıyla Ramazan’da yayınlanacak dört bölümün çekimleri elimizde hazır. Ancak yeni dekorda bazı ek sahnelerde de çekim yapmamız gerekiyor. O yüzden bütün ekip 1 - 6 Temmuz arasında çalışacak. Dört bölümün eksik sahnelerini çektikten sonra, yeni dekorun

Nihat Doğan’ın yazdığı tweet, Fatih Ürek’i kızdırdı. Ürek, Doğan hakkında dava açacağını açıkladı. Nihat Doğan’ın bu tweet’te Fatih Ürek’e biçtiği rol malum. Ürkek, pasif, korkak, yumuşak veya tırsık. Artık bu manada aklınıza ne gelirse!

Fatih Ürek, Nihat Doğan hakkında dava açacağını açıkladı. Ürek, moderatörlüğünü benim üstlendiğim tvem’deki ‘Magazin Meydanı’nın önceki akşamki canlı yayınında yaptı bu açıklamayı.
Bu satırları okuduktan sonra haklı olarak şu soru geldi aklınıza:
“Fatih Ürek, Nihat Doğan hakkında ne davası açacak? Ne sorun oldu aralarında?”
Malum Nihat Doğan, Suriye’nin uçağımızı düşürmesinin ardından bu ülkeye anında misilleme yapılması gerektiği, aksi halde ‘Yeni Osmanlı’ projesinin suya düşeceği şeklindeki savaş taraftarı tweet’leriyle gündemde.
Gerçi Nihat Doğan’ın ‘güney doğu’muzdaki Suriye’yi hedef alan tweet’leri rotasını şaşırıp ‘kuzey batı’mızdaki İngiltere’de yankı buldu, ama olsun.

‘Leyla ile Mecnun’ reytingi yüksek bir dizi değil, ama sosyal medyada çok güçlü. Sosyal medyada bu denli güçlü olan bir dizinin reyting listelerinde diplerde olması nereden bakarsanız bakın araştırılması, irdelenmesi gereken ilginç bir konu. Hangi internet sitesinde dizilerle ilgili bir anket yapılsa ‘Leyla ile Mecnun’ hep zirvede.

‘Leyla ile Mecnun’ dizisi ‘sezon finali’ni yaptığı 4 Haziran’a kadar tam 61 bölüm yayınlandı TRT 1’de, ama şimdiye kadar bir bölümünü dahi sonuna kadar izlemişliğim yok.
Çünkü dizide absürt komedi güldürmüyor beni.
‘Leyla ile Mecnun’, bana hitap etmiyor, ama kendine göre var bir izleyici kitlesi.
Reytingi yüksek bir dizi değil, ama sosyal medyada çok güçlü.
Sosyal medyada bu denli güçlü olan bir dizinin reyting listelerinde diplerde olması nereden bakarsanız bakın araştırılması, irdelenmesi gereken ilginç bir konu.
Hangi internet sitesinde dizilerle ilgili bir anket yapılsa ‘Leyla ile Mecnun’ hep zirvede.