Türkan Şoray için, “Cengiz Aytmatov’un ülkesine gidecek” diye yazdığımda tarih 7 Ekim 2023’tü... Sanatçının, ‘1. Bişkek Uluslararası Film Festivali’nden aldığı daveti kabul etmesinin en önemli nedeni şuydu:
Türkan Şoray, oynadığı 222 film arasından Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un eserinden sinemaya aktarılan ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’ı hep ayrı bir yere koydu. O yüzden de sanatçı, Bişkek’te ilk kez düzenlenecek olan uluslararası bir film festivaline katılmayı, çok sevdiği filminin eser sahibi Cengiz Aytmatov’a saygı ve vefa olarak gördü.
Sonunda o gün geldi ve 17-21 Kasım 2023 tarihleri arasında yapılacak ‘1. Bişkek Uluslararası Film Festivali’nin programı resmileşti.
Bişkek’teki film festivalinin ilk konuk ülkesi Türkiye, onur konuğu ise Türkan Şoray oldu...
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkıları, T.C. Bişkek Büyükelçiliği, TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü’nün destekleri ve Kırgızistan Kültür, Enformasyon, Spor ve Gençlik Politikası
‘5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’ ne zaman çıktı?
25 Temmuz 1951’de çıktı ‘Atatürk’ü Koruma Kanunu...’
Ülkenin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün heykel ve büstlerine karşı artan saldırılar nedeniyle dönemin Demokrat Parti hükümeti bu eylemleri yapanların cezalandırılması için tasarıyı hazırladı, TBMM de kabul etti.
‘Atatürk’ü Koruma Kanunu’na göre suçlar ve cezaları ne?
1. Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
2. Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
3. Birinci maddede yazılı suçlar, iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasıyla işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispette artırılır. İkinci maddede yazılı suçlar
Sosyal medya fenomeni ve güzellik merkezleri sahibi Dilan Polat ile eşi Engin Polat hakkında Mali Araştırmalar Kurulu’nun (MASAK) inceleme başlattığı haberi çıkalı bir ay oldu, çift ve 12 kişi cezaevinde şimdi.
Sosyal medyada insanlar, Dilan-Engin Polat’tan sonra onların izinden giden, para ve lüks içinde yüzenlerin de MASAK tarafından incelenmesini istiyor.
Bu isteğin tetikleyicisi “Kamu merakı”, ama bu büyük kazançlar şayet temiz ticaretle elde edilmemiş ve büyük bir vergi kaybı söz konusuysa demek ki “Kamu yararı” var işin ucunda.
MASAK’ın radarına kimler takılır, sonuçları ne olur, bekleyip göreceğiz.
Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi pis bir huyu olduğu için müsterihim.
Polat çifti hapse girdikten sonra sosyal medyada “MASAK bunları da araştırsın” diye teşhir edilenlerin sosyal medyalarını inceledim.
Yöntemleri aynı
Ayşegül Aldinç’in, 9 Kasım’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) konseri vardı. Ayşegül Aldinç, bizim kuşağın bildiği ve sevdiği bir şarkıcı ve oyuncu.
Şarkıcı, 1978 yılında, altı ay evli kaldığı ilk ve tek eşi Mehmet Teoman’la birlikte çıkardıkları 45’lik plaktan bu yana müzik dünyasında... Aldinç, daha sonra 45’likler çıkarmaya ve albümler yapmaya devam etti.
Yıllarca Türkiye’nin en güzel kadınlarından biri olan Aldinç, şarkıcılığın yanı sıra oyunculuk da yaptı. 10 filmde ve 11 dizide oynadı. Son filmini 2000, son dizisini 2014’te çeken Aldinç’in son albümünü çıkardığı yıl ise 2016...
Vigor Kültür Sanat’ın düzenlediği konsere gitmek istememin sebeplerinden biri; 80’li, 90’lı, hatta 2000’li yılların gözde şarkıcı ve oyuncusunu dinlemeye gelecek müşteri profilini görmek, ikincisi ise 66 yaşındaki şarkıcının canlı performansını izlemekti.
CKM’ye gelenler arasında gençler de vardı, ama ağırlık orta yaş grubundaydı. Aldinç, Sezen
“Suç örgütü yöneticileri Dilan Polat ve Engin Polat’ı tutuklattık.”
Bu tweeti atan Dilan Polat ile eşi Engin Polat’a ait 27 şirketin hesaplarını aylarca inceleyip, tespit ettikleri suçları savcılığa bildiren Mali Suçlar Araştırma Kurulu’ndan (MASAK) biri değil.
Dilan, Engin Polat
Savcılığın talimatı üzerine harekete geçip, İstanbul merkezli altı ilde eş zamanlı operasyon yapan polislerden biri de yazmadı bu tweeti.
Cümlenin başında, “Yaptığım özel haberler ve ortaya çıkardığım belgelerle” diye bir vurgu yok ki, basın mensubu olsun...
Kendilerine Dilan Polat ve Engin Polat’ı hapse attıran, MASAK mensubu veya operasyona katılan polisler gibi rol biçip, hava atanlar kimler mi?
Sosyal medyada takipçi kasmak ve beğeni almak için Dilan Polat ile Engin Polat hakkında çıkan haberleri kendileri ortaya çıkarmış gibi paylaşan emek hırsızları...
Dilan Polat ile Engin Polat’ın sosyal medya hesaplarından yansıttıkları lüks hayatlarının sonunu getiren ne oldu?
Mali Suçlar Araştırma Kurulu’nun (MASAK) hazırlayıp savcılığa gönderdiği ön rapor...
11 Ekim’de medyaya yansıyan Dilan Polat ile Engin Polat’a ait şirketlerin şüpheli faaliyetlerine dikkat çeken bu rapordan sonra yaşananlar ortada...
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda yürütülen soruşturma sonunda söz konusu şirketlerine tedbir kondu, çiftin yurt dışına çıkışı yasaklandı.
Yargı kararıyla çiftin 22 milyon 372 bin lirasına el konuldu.
Çok geçmeden haklarında soruşturma yürütülen Dilan Polat ve eşi Engin Polat’ın da aralarında olduğu 18 kişi gözaltına alındı.
80 tapu 16 otomobil
Geçen hafta Hasan Can Kaya ile Büşra Pekin’in ‘Çok Aşk’ filminin oyunculu özel gösterimi için Alaçatı’daydım.
Bir hafta sonra yolum yine Alaçatı ve Urla’ya düştü. Geçen haftaki etkinlik oteldeydi.
‘Falım’la Yeşeren Sakız Ağaçları Projesi’ için bu kez Urla’nın tepelerindeki ormandan Çeşme’nin Delikli Koyu’na, doğayla iç içe bir gün geçirdik.
Cuma sabahı Adnan Menderes Havalimanı’ndan bindiğimiz minibüs Urla’nın tepesindeki Orman İşletme Şefliği’nin Sakız Ağacı-Dikim Sahası’na götürdü bizi.
2013 yılında dikilen 306 fideden 10 yıl sonra nasıl sakız çıkarıldığına tanıklık ettik.
Beş yaş ve üstü ağaçlara atılan kesiklerden bir yılda elde edilen sakız 300 ile 500 gram arasında... Damla sakızının kalitesine göre kilo fiyatı 500 euro civarında... Çünkü damla sakızı sadece diş etlerini kuvvetlendirmek ve ağız kokusunu gidermek için kullanılmıyor. Yapıştırıcı ve cila olarak sanayide ve parfümeride kullanılıyor,
Güngören Belediyesi’nin ‘100. Yıl Kitap Fuarı’ndan aldığım ‘Hollywood’un Karanlık Tarihi’ni bitirdim ve Kieron Connolly’nin kitabından en çarpıcı olanları not ettim. Bugün bir kısmını yazacağım.
Sinema tarihinin kült filmi ‘The Godfather’a (Baba) ilişkin çok yayın okudum, ama Kieron Connolly’nin yazdıklarında şimdiye kadar okumadığım bilgiler vardı. İşte kitaptaki ‘Baba’ başlıklı o bölümde yazılanlar:
“Yazar Mario Puzo, 1960’ların sonunda birkaç muteber kitap yazmış, ama bunlar pek satmamıştı. Bakması gereken kalabalık bir ailesi ve 20 bin dolar kumar borcu vardı. Ticari bir kitap yazmaya karar verdi ve ‘The Gotfather’ (Baba) ortaya çıktı. Paramount Pictures kitabın haklarını satın aldı, son dönemdeki mafya filmleri başarısız olduğu için İtalyan asıllı bir yönetmen aramaya başladılar. Böylece seyirci ‘İtalyan dokusunu’ daha belirgin hissedebilecekti. Ünlü yönetmenlerin hepsi işi geri çevirince, filmi İtalyan asıllı yönetmen Francis Ford Coppolo’ya teklif ettiler.