Bekir Okan’ın 75’inci yaş günü, iş hayatındaki 55’inci yılı, kurucusu olduğu İstanbul Okan Üniversitesi’nin 25’inci yılı birlikte kutlandı.
Üniversitenin Tuzla Kampüsü’ndeki Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki üç kutlamaya eski Başbakan Binali Yıldırım, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, eski bakanlar, iş insanları Oğuz Çarmıklı, Demet Sabancı Çetindoğan’ın yanı sıra Mahsun Kırmızıgül de katıldı.
Etkinlik, Bekir Okan’ın hayatını anlatan belgeselin gösterimiyle başladı. Ardından sahneye çıkan Bekir Okan’ın, üç yaşında kaybettiği babasını anlatırken gözleri doldu.
Okan, 30 yaşında ölen babasının ardından 27 yaşındaki annesinin çocuklarına hem annelik, hem babalık yaptığını anlattı.
Görevini kızına devretti
Kurucusu olduğu Okan Üniversitesi’nin 85 öğrenciyle başladığı eğitim yolculuğunun 25’inci yılında 20 bin öğrenciyle sürdüğünü anlatan Bekir Okan, “Şimdiye kadar 60 bin mezunumuzu iş hayatına uğurladık. Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanlığı’nı üniversitede 20 yıldır birlikte çalıştığım kızım Işıl Okan Gülen’e devrettim, ama iş hayatıma devam edeceğim” dedi.
Işıl Okan Gülen de, babasının Onursal Başkan olarak İstanbul Okan Üniversitesi’ne katkı sağlamaya devam edeceğini söyledi.
Konuşma için sahneye davet edilen eski Başbakan Binali Yıldırım, memleketi Erzincanlı bakır ustalarına yaptırdığı üzerinde Bekir Okan portresi bulunan tepsiyi iş insanına hediye etti.
“Benzer yanımız var, duygulandım, hepimiz duygulandık. Sen küçük yaşta babanı, ben küçük yaşta annemi kaybettim. Bu duygunun ne demek olduğunu çok iyi bilirim” diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sıfırdan başlayıp bugünlere gelmen müthiş bir başarı öyküsü. Sen yalnızca Türkiye’de değil, Türk Cumhuriyetleri’nde de kalkınma ve gelişme çabalarına büyük katkılar sağladın. Şimdi de Miami’de 70 katlı (ABD’nin en yüksek yedinci gökdeleni) ve tepesinde Türk bayrağını gururla dalgalandıracak Okan Tower’ı inşa ediyorsun.”
Özal ve Demirel’li anı
Binali Yıldırım, Bekir Okan’ın Süleyman Demirel’le ilgili bir anısını ise şöyle anlattı:
“Kazakistan’da anahtar teslimi makarna fabrikaları yapmış. Birini açmayı da rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e teklif etmiş. Demirel de, ‘Pekala, niye olmasın? Bir iş insanımız orada yatırım yapmış, memnuniyetle’ demiş.
Bekir Bey, ‘Ama efendim, bir hususu bilmenizde fayda var. Makarna fabrikasının adı Turgut Özal. Demirel, ‘Ne demek kardeşim! Bu Türkiye’nin gururu. Bir Türk iş insanının fabrikasına Turgut Özal’ın ismini vermiş olması ayıp mıdır, eksiklik midir? Ben bu fabrikayı açmaktan şeref duyarım’ demiş ve açılışı yapmış. Türk duruşu budur! Siyaset ayrı şeydir; gururumuz, bayrağımız, toprağımız, milletimiz, devletimiz ayrı şeydir.”
Üç yaş gününün bir arada kutlandığı etkinlik, Symphostory grubunun şarkıları ve gösterileriyle sona erdi.
GÜNÜN SÖZÜ
“Kalbi kırdıktan sonra gelen özür, doyduktan sonra sofraya gelen tuz gibidir, ‘ihtiyaç’ kalmaz.”
(Pablo Neruda)