Ali Rıza Kardüz

Ali Rıza Kardüz

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Genç ve şık bir kahve-lokanta



Nişantaşı’ndaki Delicatessen hem kahve müşterisini hem lokanta müşterisini tatmin edecek bir mekan


Nişantaşı’nda Mim Kemal Öke Caddesi’nde yenilenen bir apartmanın zemin katında “genç ve şık” bir kahve-lokanta açıldı.
Kahve-lokanta nasıl bir arada olur, kahve-lokantanın genci nasıl olur anlatayım.
Elif Yalın isminde genç bir kadın var. Eğitimi sağlam, kahve ve lokanta işinde deneyimli. Ankara’da doğup büyümüş. Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdikten sonra Amerika’da George Washington Üniversitesi’nde PR ve Marketing Communication programına katılmış. Türkiye’ye döndükten sonra çeşitli reklam ajanslarında çalışmış. 2000’de kurucularından biri olduğu Nişantaşı House Cafe’de her zaman hayal ettiği mutfağa girmiş. Sonra House Cafe zincirindeki ortaklığını sonlandırmış. 2003’te Bebek’te Mangerie, 2007 yılında ise İstinye Park’ta Mudo mağazasının içinde bulunan Delicatessen’i kurmuş.

Salatalar “bolkepçe”
Nişantaşı’nda açılan Delicatessen’in kurucusu ve mutfak sorumlusu işte bu genç kadın.
Kahvede ve lokantada “konsept” denen şey önemli. Konsept denen şey, önce kahve ve lokantanın “havası-dekoru-hedef aldığı müşteri kesimi”, daha sonra da mutfağı ve servisi.
Elif Yalın’ın becerisi, kahve ile lokantayı birleştirirken uyum sağlamadaki başarısı, kahve müşterileri ile lokanta müşterilerini bir arada ağırlama becerisi, örtülü masa müşterisi ile örtüsüz masa ve bar tezgahı müşterisini bir arada tutabilmesi.
Nişantaşı Delicatessen’in giriş katının neşeli mi neşeli, genç mi genç bir havası var. Kapının sol yanında küçük vazolarda satılık kır çiçekleri, küçük ve renkli mutfak eşyaları... Sol tarafta şarküteri köşesi: Her türlü yerli ve ithal peynir, soğuk et çeşitleri ve isteyenlerin kutuya koydurarak götürebilecekleri pastalar, yemekler...
Biraz ileride upuzun, üzeri ahşap kaplı bir bar tezgahı. Onun karşısında duvar boyu sedir ve sedir önünde ahşap masalar. Merdivenle inilen alt kat ise üzeri beyaz örtülü yemek masaları ile daha ağır bir lokanta havasında. Ama bu ağır lokantanın gerisinde pırıl pırıl açık bir mutfak. Masalarda oturanlar mutfakta çalışanları izleyebiliyor. Yandaki duvarda ise 2 bin şişelik bir şarap kavı.
Ben bu tür lokantalarda bar tezgahının önündeki yüksek taburelere tüneyerek barmenlerle sohbet ederek şarap içmekten ve yemek yemekten hoşlanırım.
Karımla iki tabureye tünedik. Paylaşmak için bir tabak soğuk etli körpe ıspanak salatası (28 TL), bir tabak sebzeli kiş (22 TL) ve birer bardak kırmızı şarap (14 TL) ısmarladık. Salata “bolkepçe” idi. İki kişiye fazlası ile yetti. Pek lezzetli idi. Hele salata ile getirilen mayalı Bolu ekmeğine bayıldık. İki kişi bitiremedik, paket ettirip eve götürdük.
Nişantaşı Delicattesen sabah 8.00’den gece yarısına kadar hizmet veriyor. Mutfak 23.00’te kapanıyor. Sabah kahvaltısı seçilen çeşide göre farklı fiyatta. Örneğin simit, eski kaşar, kekikli keçi peyniri ve reçelli kahvaltı 12 TL.
Günün her saatinde sandviç servisi var. Ekşi mayalı siyah ve beyaz köy ekmeği ile hazırlanan kıtır bacon’lı, közde patlıcanlı, gorgonzola peynirli, kars gravyerli sandviç 25 TL. Izgara bonfileli, kuzu etli, tavuklu, somonlu sandviçler de 25 TL dolayında.

Bonfile, antrikot, kuzu budu
kıyması ile yapılan gravyerli, mantarlı Delicatessen burger 28 TL.
Ana yemeklerden kuzu incik yahnisi,
ızgara kuzu karski, levrekli iç pilav, fırınlanmış ördek göğsü gibi farklı yemekler 25-35 TL. arasında. Elif Yalın deniz mahsulleri ile safranlı, sulu Akdeniz yemeği “bouillabaisse” de yapıyor (36 TL.)
İsteyenlere şarküteri köşesinden seçmeli peynirlerle peynir tahtası ve seçmeli soğuk et çeşitleri ile şarküteri tahtası da hazırlıyorlar (25 TL.) Yemek olarak çorbalar 10-15 TL. Doyumluk salatalar 27-28 TL.
Delicatessen’i Delicatessen yapan tabii ki başta Elif Yalın olmak üzere mutfak ve servis personeli. Mutfakta İlker Afacan, Erol Söğüt, Aydın Bakan mutfak çalışanlarının bazıları. Barda Rasim Saraç, Burak Aslan ve Necati Güngör, serviste Hilal Avşar, Erdal Aksu, Hikmet Düzce, Erdinç Gerçek, Pelin Saka, şarküteride Gülden Apaydın ile İdil Göktan müşterileri memnun etmek için ellerinden geleni yapıyor.
Nişantaşı Delicatessen’e günün her saatinde uğrayabilirsiniz. Sadece kahve-çay da içebilir, pasta kurabiye çeşitlerinden tadabilirsiniz.


Doluca’nın yeni şarabı Alçıtepe
Şarap üreticileri arasında kalite yarışı başladı. Kalite yarışı Türk şarapçılığının daha iyiye ulaşmasına imkan verecek. Doluca geçen hafta Alçıtepe ismi verilen yeni şarabını satışa sundu. Bu şarap Gelibolu Yarımadası’nın en uç bölgesindeki Alçıtepe bağlarında yetiştirilen üzümlerden özenle üretilmiş.
Önce meşe fıçılarda dinlendirilen toplam 5 bin 500 litrelik Alçıtepe Cabernet Sauvignon-Shiraz 2007 şarabı, 2009 yılında şişelenmiş. Bir yıl da şişelerde eskitildikten sonra satışa sunulur hale gelmiş.
Doluca ailesinin üçüncü kuşak temsilcisi Sibel Kutman Oral, bu şarabın siyah frenküzümü, menekşe, kakao ve baharat aromaları ile kırmızı meyvelerin koku ve lezzetlerini taşıdığını söylüyor. Ben söylenenleri dinliyorum ama damağımın tadına bakıyorum. Damağımın tadına göre Alçıtepe Cabernet Sauvignon-Shiraz 2007 güzel bir şarap. Ne yazık ki bu tür şarapların fiyatı pek güzel olmuyor. Cebi yakıyor.