Şirince’yi Nişanyan çifti ünlendirdi. Çok kişi gibi ben de Şirince’de sadece Müjde ve Sevan Nişanyan’ın işlettikleri pansiyonların olduğunu sanıyordum. Gidip görünce şaşırdım. Şirince’de çok sayıda otel ve pansiyon varmış.
Geçen ay Türkiye’ye gelen Amerika’nın ünlü TV programcısı Oprah Winfrey’in Şirince’de Güllü Konakları’nda yediği yemeği çok beğendiğini, Şirince’yi “Ölmeden görülmesi gereken 10 yerden biri” olarak tanımladığını gazetelerde okuyunca; Şirince’ye giderek Güllü Konakları’nda yemek yemek, bu arada Nişanyanların neler yaptığını görmek farz oldu.
Şirince Selçuk’a 8 km. uzaklıkta. Rivayete göre Efes kentinde yaşam güçleşince halkın bazıları Scala Nova’ya (Kuşadası’na) taşınmış. Bazıları da dağa çıkmış, Şirince’yi kurmuş.
Osmanlı döneminde bu yerleşim bölgesinin adı Çirkince imiş. Ve burada haydutlar yaşarmış. Devlet haydutları temizleyerek buraya Rumları yerleştirmiş. Çirkince’de 5 bin Rum yaşar olmuş. 1 500 hane varmış. Rumlar dağda taşta incir yetiştirip ihraç ediyorlarmış. Ege’nin en büyük iki ihracatçısı bu köyün insanı imiş.
Yunanlılar İzmir’i işgal edince Çirkince’deki Rumlar, Yunanlılar ile birlik olup Türklere karşı savaşa girmiş. Yunanlılar Anadolu’dan çekilirken de onlarla beraber Çirkince’yi terk etmiş. Boşalan Şirince evleri ve çevredeki topraklar 1924 Mübadelesi’nde Selanik, Kavalar ve Provusta’dan gelenlere dağıtılmış. İzmir Valisi Kazım Dirik de Çirkince adını Şirince’ye dönüştürmüş.
Şirince’de pansiyonculuğu Alman Bayan Eva başlatmış. Nişanyanlar ünlendirmiş. Şimdi Şirince’de 40 kadar pansiyon ve otel var.
Sebzeli güveç çok seviliyor
Nişanyanlar bir konağı pansiyona dönüştürmüşler. Pansiyona bitişik olarak da bahçe içindeki köy evlerini kısa süreli konaklamalar için düzenlemişler. Köy manzarası olan yüzme havuzlu tesiste en güzel odanın (kahvaltı dahil) gecelik fiyatı (en iyi mevsimde) 290 TL. Daha düşük fiyatlı odaları da var.
Güllü Konakları ise yeni bir tesis. Mine ve Oya Narin kardeşler Şirince’deki eski bir konağı satın almış. İzmirli Mimar Nurdan Orhan konağı otele dönüştürmüş. Konakta dört, bahçede altı oda var. Her odanın dekoru farklı. Eskinin çizgisi, yeninin konforu ile evlendirilmiş. Banyoları, havalandırması mükemmel. Servis çok çok iyi.
Güllü Konakları’nda Esra Karşıyaka isimli bir hanım ev sahipliği yapıyor. Zeynep Erdilek ona yardımcı oluyor. Mutfakta Bayram Kılıç var. Sedat Kaçkın ve Yılmaz Ayrata servis sorumlusu. En büyük iki kişilik odanın kahvaltı dahil gecelik fiyatı 300 TL.
Çok zengin kahvaltı (dört çeşit peynir, dört çeşit reçel, dört çeşit zeytin, domates, yumurta, köy ekmeği ve daha neler neler) adam başı 20 TL. Yemekte çorba, salatalar ve zeytinyağlılar 6-7 TL, ara sıcaklar, erişte ve makarnalar 12 TL, ana yemekler 17-24 YTL. Ana yemeklerden kuzu konfit ile Güllü Konak usulü dana bonfilesi ve de yöresel yemeklerden yuvalama ve sakızlı sebzeli güveç beğenilen yemek çeşitleri.
Şirince Efes harabelerine 10 km. uzaklıkta. Şirince’de konaklayarak Efes’i gezme imkanı var. Efes’teki bir yemeği de anlatmak istiyorum. 18 Ekim’de sona erecek 23. Uluslararası İzmir Festivali programı kapsamında Efes’in tarihi kütüphane binası önünde, İzmir’deki İtalyan Konsolosluğu’nun daveti ile İtalya’dan gelen Marchigiana Filarmoni Yaylı Topluluğu’nun konserini izledik.
Ardından düzenlenen yemekte Amalfi kıyısında, Vico Equense şehrindeki Torre del Saracino lokantasının şefi Gennaro Esposito marifetlerini sergiledi. Metin Ar’ın başkanı olduğu İtalyan Mutfak Akademisi üyeleri ve Milliyet yazarı ünlü gurme Vedat Milor şefin yemeklerini pek beğendiler.
Şef Gennaro mahalli deniz ürünleri ve sebzelerini farklı şekillerde pişirmişti. İki farklı tür karidesi üç değişik şekilde marine etmiş, sebzeler üzerinde tabağa dizmişti. İçine İtalyan peyniri doldurduğu taze kalamarı, nefis bir risotto üzerine oturtmuştu. Lagos balığını önce fırında pişirmiş, sonra tavada çevirerek farklı bir tat vermişti. Yemek hurmalı tiramisu ile sona erdi. Üç farklı İtalyan şarabı ikram edildi.