OSCAR’LIK PERFORMANS: CEMiYETE DAMAT ADAYI

14 Şubat 2012

Magazinde reytingleri alt üst eden ilişki, artı 14 Şubat’ınızı dengesini bozacak programlar ve sokaktan taze haberler...

Memlekette cemiyet ailesine damat gitmek her yiğidin harcı değil. En bıyıklı pozlarınızla, “En beğendiğiniz yeriniz?” suallerine “Gözlerim” gibi romantik cevaplar verirken; kulüp çıkışı Malkoçoğluvari bir tavırla magazin ordusuna efelenip debelenmeyi bilmelisiniz. Yeri gelecek müstakbel pederle tanışma yemeği sonrası hakkınızdaki “Damat adayını nasıl buldunuz?” “Bıyıklı bir şeydi” diyaloğunu tebessümle karşılayacak; yeri gelecek bir defilede yanınıza düşen Mermerci’yle “Ah şu magazinciler yok mu” sohbeti yapacaksınız. Son zamanların reytingi en yüksek oyuncu performansı, dizide değil magazin sayfalarında. Bir sonraki bölümü (haberi) heyecanla bekleyeceğiniz türden. Çitleye çitleye izleyin.

BUGÜN GiDiN, TADIN, DENEYiN

14 Şubat’ı kutlamak kadar, kutlamamak için öneriler sıralamak bile kocaman bir klişeye dönüşmüşken radara takılan birkaç orijinal buluş...
* Heykeltıraş Tuğba Özbağkıran, önce çikolata yontu performansı yapacak; sonra icra ettiği sanatını afiyetle yiyecek. Tak sevgiliyi koluna, düş Teşvikiye Galeri’miz yoluna.
* Sanata karnı toksa,

Yazının Devamı

SEZEN AKSU GECE HAYATINA EL ATARSA

7 Şubat 2012

Aksu’nun kulüp ya da restoran açacağı yok. Atacağı el, yakında açılacak Frankie’nin canlı müzik ve sahne direktörlüğünden ibaret. Gece hayatında aranan taze kan Frankie olabillir mi?


Kaya Demirer

Malum, gece hayatı bir dönemdir duraklama evresinde. Kitleleri sürükleyen yeni bir kulüp, restoran çıkmayalı yıllar oldu.
Hâlâ aynı kulüpler, aynı işletmeciler, aynı parti insanları... Yeni numara yok, değişiklik yok, taze kan yok. Yakında Sofa Otel’in tepesinde hizmete girecek restoran Frankie, son zamanlarda açılacak en iddialı, popüler deyimle ‘merakla beklenen’ işetmelerden.
Frankie’nin yaratıcısı Niş, Topaz, Lipsi gibi markaları yaratmış isim Kaya Demirer. Restoranın canlı müzik ve sahne direktörlüğünü (aynen basın bültenindeki iri iri puntolarla) SEZEN AKSU yapacak. Sürpriz gelişmeyi, yine bülten diliyle Aksu, şöyle açıklıyor: “Uzun zamandır kulağıma hoş gelen, yeteneğine inandığım müzisyenlerin İstanbul’da bir mekanları olsun istiyordum. Performans kulüpleri var ama yemekle bir arada sunulduğu mekanlarda eksiklik vardı bana göre. Kaya ve ekibinin misafirlerini çok iyi ağırladığını hem ailece görüştüğümüz hem de mekanlarını ziyaret ettiğim için biliyorum. Yakın

Yazının Devamı

DAHA HiJYENiK BiR NEViZADE ŞART MI?

5 Şubat 2012

Kentsel dönüşüm piyangosu bu kez Nevizade’yi vurdu. Yeni Nevizade neye benzeyecek?

Bebek’teki conconun da Gaziosmanpaşa’daki mahalle delikanlısının da külliyatında bir Nevizade gecesi vardır mutlaka. Nevizade yılları biraz da ‘üniversite gençliğinin alkollü ortama giriş zamanı’ demek şehrin eğlence kültüründe. Okul çıkışı, galon galon içilen biralar, evrile devrile o kalabalıkta yürümeye çalışmalar... Yerde yemiş çöplüğü, kulak dibinde patlayan zurna sesi, tüm keşmekeşliği, kirliliği ve dağınıklığıyla kendi has bir kültür/oluşumdur Nevizade.
Zamanla o minik taburelerine sığamaz; uğultusuna kafa dayanamaz olduk. Kalabalığı bastı, patırtısı yordu, daha ferah/daha zengin Asmalı popülerleşti. Derken Nevizade, gözden düştü, rotadan çıktı. Okumuşsunuzdur mutlaka. Kentsel dönüşüm çalışmalarında sıra şimdi Beyoğlu’nun Nevizade’sine geldi.
Talep Nevizade Esnafları Yardımlaşma Derneği’nden gelince, Beyoğlu Belediyesi de ayıla bayıla atladı olaya. Başkan Ahmet Misbah Demircan ve ekibi, Beyoğlu’nu yıkmaya, yakmaya devam ediyor harıl harıl. Tarlabaşı, Talimhane, Asmalı, Gezi Parkı, Taksim Meydanı... “Ne Beyoğlu’ymuş kardeşim” diye söyleniyor insan, “Ağzını burnunu düzelte düzelte

Yazının Devamı

2012 MODEL GAZiNO NOTLARI

31 Ocak 2012

Sırasıyla Oya Aydoğan, Tanyeli ve Cenk Eren’in sahne aldığı ‘Sortie Live by Cenk Eren’, Eren’in deyimiyle “Modern, minik bir Maksim.” Gazino raconunda neler değişti? Buyrun, modern gazino kültürüne...

Sahneye şampanya: Sahnedeki isme gönredilen kadeh kadeh şampanyalar, peşinden söylenen “Ah Muzaffer Bey çok naziksiniz! Ne büyük incelik...” lafları öyle göründüğü kadar masum değil. Gönderen için, birkaç dakikalığına da olsa programdan rol çalarak sahnede isminin telaffuz edilmesi, nefis bir ego okşaması. Sahnedekine bayıldığından değil, kendi ismine ayıldığından yapıyor, yani. İşletmecilerin gözündeyse sahneye gönderilecek tek kadeh için açılan şişe, gecenin cirosunda iri bir kalem demek. Sortie’de bu racon, ‘ti’ye alınarak kotarılıyor. Parça aralarında başlıyor Oya Aydoğan sahneden milleti sıkıştırmaya: “Ay Osman, ne cimri çıktın ayol! Bir içki yollamadın sahneye. Kuruduk burada. Nasıl harcayaksın o kadar parayı? Benim gibi sevgilin de yok...”
Kulise gönderme: Peş peşe sahne alan isimlerin diline dolamayı pek sevdiği bir malzemedir kulis dedikoduları. Danışıklı dövüşten ibarettir. İzleyene gevrek gevrek gülmesi için malzeme verir.
Masaya fotoğrafçı: Gazinolarda masa masa

Yazının Devamı

BUDAPEŞTE’DE ZiHiN AÇAN KULÜP FORMÜLLERi

29 Ocak 2012

İşletmecilere Budapeşte’den birkaç fikir ve müdavim gözükmek isteyenlere küçük kopyalar

Sözüm, memleketteki işletmecilere. ‘İş yapıyor’ diye tek tip kulüpler açmaktan, tutmuş formülleri evirip çevirip defalarca kullanmaktan, ‘herkes gelsin’ diye mönüye balık, hamburger, tekila, rakı ne varsa tıkmaktan bıkmadınız, usanmadınız. Servis kalitesinde, hizmette üstünüze yok; kabul. “Neden sadece martini ya da viskide uzman barımız yok?” sayıklamalarını geçtik; format değişikliğine, değişik formüllere hasret kaldık. İstanbul’dan gidip, İstanbul gece hayatının tırnağı ölçüdeki Budapeşte’nin orijinal barlarına hayran kalınca insan utanıyor, sıkılıyor. Birkaç örnek:
Hem pub hem butik: Keklo, bir fashion pub. Zamanında Galata’daki Building’in yapmaya çalıştığı hem mazağa hem pub/bar mantığında işliyor. Building, zamanla yeme-içme meselesinden koptu, safkan bir Galata butiğine dönüştü. Keklo, hava kararınca adam akıllı bir kulübe dönüşüyor. Sabaha kadar içki içmek ve alışveriş yapmak serbest.
Hem taco hem tekila bar: El Rapido, ufacık bir taco-tekila bar. Servis ettiği sadece iki şey var: Tekila shot ve taco. Gündüz gözüyle ya da gece sarhoşluğuyla gitmeniz fark etmiyor, sabah-akşam

Yazının Devamı

ROXY O şimdi reşit

27 Ocak 2012

İstanbul gece hayatının seyrini değiştiren, Türkçe Rock müziğe şekil veren kulüp Roxy, 18 yaşında. Yeni yaşı şerefine, biraz nostalji, biraz dedikodu kıvamında, “Anılar/ şimdi gözümde canlandılar” nağmeleriyle romantik/komedi tadında bir Roxy güzellemesi...

Sene 1994. Asmalımescit, Şişhane, Galata gibi bugün gece hayatına şekil veren sokaklar daha dutluk; gece çıkılınca gidilen sayılı mekan var. Sıraselviler’de bir kulüp açılıyor. Sadece rock çalacakmış, canlı konser için sahnesi de var. Hem de öyle irili ufaklı bir yer değil, koskoca 500-600 m2’lik bir alana sahip. “Olmaz” deniyor, oluyor ; “Tutmaz” deniyor, tutuyor.
Roxy’nin belki de en önemli sırrı şuydu: Rock pop’a, pop arabeske, arabesk rock’a evrilirken Roxy, sahiplendiği alanı, bağrına bastığı genç yetenekleri bırakmadı. Sonradan yeşeren Otto, Babylon gibi oluşumlar gitgide irileşip, palazlanırken Roxy aynı yerinde, aynı tadında kalmayı tercih etti. Zamana yenildiği, gözden düştüğü oldu. Yine de yüzbinlerce tilki döndü dolaştı, geceyi yine kürkçü dükkanında bitirdi.

Bir Roxy gecesi
Mevsimlerden parti, gecelerden Roxy. Tam da şarkıdaki gibi; “Hava ayaz mı ayaz, ellerim ceplerimde...” Sıraselviler’e kadar

Yazının Devamı

11:11 NEDEN KAPANIYOR?

24 Ocak 2012

11:11’in son haftası, Şişhane’de bir otel odasında yılın en iyi partisi ve Megan Fox’a dair (son) bir çift söz

Bu haftasonu, 11:11 son kez kapılarını açacak. ‘Closing Weekend’ kapsamında tüm eş, dost ve 11:11 müdavimleri, kadeh kaldırarak kulübü uğurlayacak. Romantik kulüp vedalarına pek alışkın değiliz. Kulüpler genelde zamanla gözden düşer, sessiz sedasız kapatılır ve bir gece gittiğiniz bir yer bakmışsınız kapı duvar.
11:11’in kapanış sebebi popüler bir jargonla, son birkaç sezon beklenen reytinglere ulaşamaması. Ekibin yorumu şu: “Türkiye’de elektromüzik kitlesinin büyük bir kulübü dolduramayacak kadar dar olduğunu görmüş olduk” Haklılar. 11:11’in temsil ettiği müzik, Türkiye’de ana akımın bir parçası olamayacak kadar niş. Mekanın Türkçe pop kulübü eelence’yi yaratan grup tarafından alınacak olması, ana akımın şifrelerini kendiliğinden veriyor: Evet, Türkçe müzikle eğleniliyor, Türkçe popla hop hop kopuluyor ve alternatifler gitgide eriyor.

Klasikleşmesi için her şeye sahipti
Crystal’ı yaratan ekip, şahane bir lokasyon, yenilikçi bir dekor ve hayli iddialı bir ses sistemi. Tek, belki de en mühim eksiği, kulübe gelecek insandı. 11:11’ciler şimdi

Yazının Devamı

BiR KALENDERMEŞREP MEGAN

22 Ocak 2012

Megan Fox’la tanışırız, yanak yanağa pozumuzu verip havamızı basarız derken kendimizi nasıl figüran olarak bulduk?

Sefaköy yollarındayız. Bundan birkaç saat öncesini düşünüyorum. “Megan’ın setine mi gidiyorsun gerçekten? Kardeşim, gurur duyuyorum seninle” gazlamarıyla, sırtım sıvazlana sıvazlana, yüzümüzde gururlu bir ifade uğurlanıyorum. Yolun ucunda Megan Fox olunca, insan ister istemez hayallere dalıyor. Menajerinin sıkı talimatlarını duydukça tek tek suya düşüyor bizim hayaller. “Kimlikleriniz alınacak, telefon yasak, fotoğraf yasak...” Bundan bir ‘tık’ ötesi, Megan’la göz göze gelmek yasak, aynı havayı solumak yasak. Çekim alanına vardığımızda tanışma, yanak yanağa poz verme gibi niyetimiz var, umudumuz yok. Muhabbet, “Kulisinde biraz laflarız”dan “Setin bir köşesine ilişiriz, yönetmenden “‘Ayak altında dolaşmayın’ azarını işitiriz”e kadar düşmüş.

Kaprisli mi değil mi?
Kuliste konuşulan tek konu, malum, Megan Fox. “Bana gülümsedi. Ah o ne gülüş...”, “Suada’da yediği kebabı çok beğenmiş” “Evet, evet... Üzerine baklavanın tadına bile baklamış”, “Ben odasına girdim”, “Ben göz göze geldim.” Gözünü kırptı, dudağını büktü, parmağını oynattı... “Ne Megan’mış kardeşim” diyor

Yazının Devamı