Allah'ın gölgesi

Sizlere iki aydır tanıtmak istediğim bir kitab var:
"ATATÜRK'ÜN ÜZERİNDE ALLAH'IN GÖLGESİ"... Altbaşlığı ise "Kürdistan ve Kosova Arasında Zorlanan Türkiye"...
76 yaşındaki Yazarı Peter Scholl - Latour, soyadından da anlaşılacağı üzere, bir Alman - Fransız... İlk "çifte vatandaş"lardan... Onun için de askerliğini paraşütçü olarak "Grande Armee" saflarında yapıp Hind - i Çini ve Cezayir Savaşları'na bilfiil katılmış. Sorbonne, Institut National des Sciences Politiques, Beyrut Üniversitesi Arabca Bölümü, büyük Alman tv istasyonlarında en üst düzeyden görevler, "Stern" Dergisi genel yayın yönetmenliği ve yedi sekiz best - seller: "Pirinç Tarlasında Ölüm", "Allahsızlar Cehenneme", "Kasbah'da Galeyan", "Seyfü - l - İslam" vs.... Daha 40 yıl önce Ortaasya'nın ve ora Türklerinin ileride kazanacağı önemi vurguladığı zaman meslekdaşları kendisini ti'ye almışlardı... Bütün kitablarını aynı zamanda üçer dörder bölümlük tv belgeselleri haline de getirmişdir. Kendisine sormuşdum, önce "kitab"ın ilk cümleleri mi beliriyor zihninde yoksa "film"in ilk görüntüleri mi diye... İkisi paralel olarak cereyan ediyormuş.
Türkiye hakkındaki bu son kitabının ana fikri zaten başlığından belli oluyor: Bir bakıma Türkiye'nin uzun bir "kış uykusu"ndan sonra yeniden "tarih sahnesi"ne, kendi tarihinin sahnesine dönüşünü ve bu avdet sırası çekdiği sancıları hikaye ediyor. Peter Scholl - Latour Kuzey Irak'da araştırmalar yaparken Türk askerlerine rastlıyor. Sonra dönüp Kosova'da, Bosna'da araştırmalar yaparken orada da Türk askerlerini görüyor. Kitab, Türkiye'nin 21. Yüzyıl'ın eşiğinde tekrar harmanlanmasını inceliyor. Bu kaosun içinde PKK var, "Milli Görüş" var, Aleviler, Kemalistler, Neo - Osmanistler var... Neler yok ki! İsterseniz anabaşlıkları vereyim:
"Kürdistan - TÜRK KABUSU", "İslamistler - MİNARELER MIZRAKLARIMIZDIR", "Almanya'daki Türkler - BERLİN ÜZERİNDEKİ HİLAL", "Aleviler - ŞAMANLARIN RAKSI" ve "Kosova - YENİÇERİLERİN İNTİKAAMI"...
"Atatürk'ün Üzerinde Allah'ın Gölgesi", Scholl - Latour'un bütün öbür kitablarında da olduğu üzere, tertibli bir uzun kronoloji ve bir dizi harita ihtiva ediyor. Yazar'ın özelliklerinden biri, Türkiye ve Türklere dair yazarken sürekli olarak diğer Türk kavimleri ve Osmanlı Çağı'nı da gözönünde bulundurması, Alman gazetecileri genellikle Washington'a fikse olmuşlardır. Ortaasya ve Kafkaslar'a da Moskova zaviyesinden ve penceresinden bakarlar. Bir imparatorluk geleneğine sahib bulunmadıkları için dünyayı pek "kuşbakışı" seyredemezler. Etmeğe yeltenince ise bir "yardımcı mercek" ihtiyacı hissederler. Bu benim şahsi görüşüm tabii... İlle de doğru olması gerekmez. Fakat Scholl - Latour bu çoğunluğa girmez. Belki aldığı Fransız eğitiminin de bir etkisi vardır bunda...
Her hal ve karde ben bu kitabın (ve öbürlerinin de!) Türkçe'ye çevrilmesinde yarar olacağı kanaatindeyim. Hepsi ZDF prodüksiyonu olan belgeseller de bizde gösterilse iyi olurdu!
Keşke bizim "Milliyet" bu işe el atsa!!!


Yazara E-Posta: yatsiz@milliyet.com.tr