Ayşe Gökçe Susam

Ayşe Gökçe Susam

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

HAVAALANINA girmek için güvenlik kontrol noktasından geçiyoruz. Önümdeki kişilerin ellerini bellerine götürerek silahlarını çıkarmaları karşısında bir an gayrı ihtiyari irkiliyorum. Atlarını arabayla değiştirmiş, avratlarını yanlarına katmış yurdum erkekleri, silahlarını bellerinden çıkarıp terminalin girişinde silah teslim etme noktalarına bırakıyorlar.
Hayatında silahla en ufak bir münasebeti olmamış, benim de dahil olduğum küçük azınlık için şaşırtıcı, ama Türkiye gerçeğini içselleştirmiş çoğunluk için alabildiğine sıradan bir olay!
Buradaki “Türkiye gerçeği” ifadesini, Türkiye’de bireysel silahsızlanma konusunda önemli bir mücadele veren Umut Vakfı’nın sunduğu rakamlarla açmak istiyorum. Bu gerçekliğe göre, Türkiye’deki her üç evden birinde ruhsatlı ya da ruhsatsız silah bulunuyor. Her iki erkekten birinin silahı var. Teksas halt etmiş yani! Kovboylar gelsinler de bizim memleketi görsünler!
Havaalanında bu silah teslim manzaralarını izlerken, bir de baktım ben oturmuş Pitbull’ları düşünüyorum...
Acıklı bir keşmekeş
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Pitbull cinsi köpeklerin toplatılmasına ilişkin kararının ardından, haftalardır bu konuyla ilgili tartışmalar gündemden eksik olmuyor. Bir yandan, şikayetler üzerine evlere Pitbull baskınları düzenleniyor. Yüklü para cezasından korkan Pitbull sahipleri köpeklerini sokağa atıyor. Köpeklerin saldırı ihtimalinden insanları koruyalım derken, sokağa atılan köpekler, özellikle çocuklar için daha ciddi bir tehlike yaratıyor. Bu gündemle birlikte medyada yer alan saldırgan köpek fotoğrafları yüzünden, daha da tedirgin olan insanlar, köpeklere karşı zalimleşiyor. Durum acıklı bir keşmekeşten ibaret yani...
Antalya’da çöpe atılmış halde bulunan yaralı dişi Pitbull yavrusunu bulup sahiplenenlerin, köpeğin çektiği acılara nazire olarak adını “Bergen” koymalarıysa, bu acıklı keşmekeşten doğan bir anekdot...
Uzmanlar üzerine basa basa söylüyor: “Saldırgan köpek yoktur. Sevecen, sosyal ortamda yetiştirilmeyip saldırganlaştırılan köpek vardır” diye... Bu mantık üzerinden Pitbull’un bir Terrier ya da Kangal’dan hiçbir farkı yok.
Aslında benim anlayamadığım; Her yıl ateşli silahlardan çıkan kurşunlarla 3 bin insanın (çoğu 15 -25 yaş aralığında) yaşamını kaybettiği, 12 bin insanın ise yaralandığı bir ülkede, yıllardır “bireysel silahsızlanma” konusunun marjinal bir çaba olarak kalması...
Aynı ülkenin meclisinde, yakın zamanda milletvekillerinin, 18 yaşına kadar bakkaldan sigara alamayan sabilere, 18’lerine geldiklerinde pompalı tüfek alma izni verilmesini tartışması...
Bütün bunlar oladururken, bir takım insanlar silah yerine Pitbull’ları ellerine aldığında kızılca kıyametin kopması...
Canlar gitse de, Türkiye’de hakim olan silah kültürüne yıllardır ciddi bir savaş açılmazken, bir anda insan eliyle saldırgan silahlara dönüştürülen köpeklere amansız bir savaş açılması...
Anlayan bana da anlatsın!...