Ayşe Gökçe Susam

Ayşe Gökçe Susam

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İNTERNETTE yayınlanan mahrem bir video kaydının, ülke gündemini istila ettiği bir haftayı geride bıraktık.
Ana muhalefet partisi lideri, yılların politikacısı Baykal, “Bu hukuksuz ve ahlaksız komplo nedeniyle kimsenin beni sorgulamasına izin vermeyeceğim” dedi ve görevinden istifa etti.
Baykal‘ın siyasetini beğenen beğenmeyen hiç kimsenin içine sinmeyecek kadar tatsızdı yaşanan her şey.
Biz, “Gerçekten onlar mı?”, “Montaj mı, değil mi?”, “Baykal’ın saç stilinden anlarız, kayıtlar yeni mi eski mi?” ve benzeri sayısız sorunun yanıtını, bitmek bilmez bir politik magazin iştahıyla tartıştık durduk.
Bu sırada gazete manşetlerinin, köşe yazarlarının ve de bizlerin pek de ilgisini çekmeyen ne gelişmeler oldu dersiniz memlekette?
Rusya lideri Medvedev ve eşi Türkiye’ye geldi. Karadeniz’de radyasyon nedeniyle artan kanser vakaları neredeyse her evden bir can alırken, Rusya’yla Akkuyu’ya nükleer santral yapılması için anlaşma imzalandı.
Anayasa Mahkemesi dahil tüm yargı organlarını, siyasetin müdahale alanına sokan, bağımsız yargı idealinin köküne dinamit olabilecek anayasal düzenlemelerin Meclis’te kabulü tamamlandı.
Biz görüntüleri tartışmaktan vakit bulup da tartışamadan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Anayasa değişikliği paketini onayladı.
Hükümet referandumu da Temmuz’da yapıp bitirivermek niyetindeydi. Ama kısmet olmadı...
Kimse demokratik açılımın adını anmaz oldu.
Yine gencecik canların ölüm haberleri gelmeye başladı ardı ardına.
Bakanlar, artık yanlarında bir koruma ordusu olmadan, şehit cenazelerine, taziyelere gidemez oldu.
Bir margarin markasının reklam kampanyasında, Türkiye’de 5 milyondan fazla çocuğun yetersiz beslendiği açıklandı.
İthal et projesi, yani orta hallinin evine yakın zamanda et girmesi vaadi rafa kaldırıldı. “Türkiye’de hayvancılığı tartışmak”, zaten olsa olsa kalın, sıkıcı, kimsenin alıp da okumayacağı bir kitap adıydı...
Taş atan çocuklarla ilgili yasa tasarısı Meclis’te beklerken, Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde, 42 çocuk arkadaşlarına sağlık hizmeti verilmediği için eylem başlattı.
Doğumda, düğünde utana sıkıla taktığınız çeyrek altının fiyatı 100 lirayı geçti.
Mersin’de iki işsiz baba cinnet geçirerek eşlerini ve çocuklarını öldürdü.
Çiftçiler emeklerinin beş para etmediğini anlatmak için, ürettikleri domates ve biberleri asfalta döküp ayaklarıyla ezdi.
Bu liste böyle uzayıp giderken...
“Ey ahali! Baykal’ı bırak Anayasa’ya bak! Gizli kameraların ürkütücü şekilde daldığı yatak odalarında değil, ülkenin gerçek gündeminde neler oluyor, sen asıl ona bak...”