KÖYLÜLERİN mücadelesinin nelere kadir olduğunu ilk Bergama köylüleriyle öğrendik. Şimdi de Yuvarlakçay’da Pınarköy ve Beyobası köylüleri aynı kudretle sularını ve topraklarını geri almayı başardılar.
Bergama köylüleri deyince, hemen hepimizin aklına aynı fotoğraf geliyor: Ege’nin çevreci Asteriks’leri... Kış günü yaptıkları üstleri çıplak eylemleriyle, yurdumun alternatif eylem literatüründe kendilerine müstesna bir yer açtılar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde yürüttükleri hukuk mücadelesiyle ünlerini uluslararası platforma taşıdılar. Ama anlattığımız kadar kolay ve keyifli yaşanmadı tabii bu süreç. Uzunca bir süre gözaltılarla, coplarla, asılsız yaftalanmalarla da mücadele etmeleri gerekti dertlerini anlatabilmek için.
Daha sonra da Türkiye’nin pek çok farklı yerindeki çevre mücadelesine destek veren, güç katan sembol isimler olarak gördük onları, alâmet-i farikaları olan o güzelim çubuklu pijamalarıyla. Fransa için aktivist çiftçi Jose Bove neyse, Türkiye için de Bergama köylüleri oydu artık.
Yuvarlakçay’a selam
Bergama köylülerinden sonra şimdi Yuvarlakçay’da köylülerin zaferi konuşuluyor. Topraklarından vazgeçmeyeceklerini göstermek için kendilerini ağaçlara zincirlediler. Altı köye hayat veren su kaynağının başında çadırlar kurup geceli gündüzlü nöbet tuttular. Yılbaşı gecesi bile, çoluk-çocuk ayaz-soğuk dinlemeden o kaynağın başındaydılar.
Önce, giriştikleri hukuk mücadelesinin meyvelerini almaya başladılar. Projeye izin veren kurumlara karşı açtıkları 11 davadan ikisi sonuçlandı ve hidroelektrik santral (HES) projesi için yürütmeyi durdurma kararı geldi. Ama bu da, Yuvarlakçay köylüleri için kesin bir zafer değildi. Çünkü yeni bir kararla ya da valiliğin izniyle firma projeye kaldığı yerden devam edebilirdi. İşte tam da bu noktada, onların dört aydır kararlılıkla sürdürdükleri mücadele etkisini gösterdi.
HES projesini yürüten Akfen Holding, geçtiğimiz cuma akşamı, projeyi geri çektiğini resmen açıkladı. Holdingin Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “Çevre halkının projeye tepkisi ortadayken, Yuvarlakçay’a HES yapmamız imkansız” açıklamasını yapmış. Ardından da, “Yuvarlakçay’da gece-gündüz demeden çevre için nöbet tutan köylülere” selam göndermiş.
Köylüler diken üzerinde geçirdikleri dört ayın, su nöbetinde yedikleri ayazın ve kesilen asırlık çınarların ardından bu selamı alırlar mı, bilinmez...
Ama sonucun yüreklere su serptiği kesin.
Şimdi gözümüz-kulağımız, Türkiye’nin dört bir yanındaki köylü mücadelelerinde.
Hemşin köylerinden, Hasankeyf’ten, Sinop’tan gelecek güzel haberlerde.
