Ayşe Gökçe Susam

Ayşe Gökçe Susam

milliyetege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ÜNİVERSİTE sınavının sonuçları açıklandı.
Gazete sayfalarında çarşaf çarşaf başarı hikayeleri.
Başarısızlıklar kolay kolay haber değeri taşımaz.
Hayal kırıklıklarının üstüne üç sütuna manşet atılmaz ne de olsa...
Bitlis’ten Boğaziçi Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nü kazanan bir kızın hikayesini anlatmış gazetelerden biri.
18 yaşındaki bu gencin azmini, başarısını düşününce sahiden insanın ağlayası geliyor.
Bundan sonra da her şey, onun gönlünce olsun istiyor...

“Tercih” derken?!...
Geçtiğimiz hafta, “işsiz”, ataması yapılmayan ya da sözleşmeli olarak güvencesiz ve düşük ücretli çalıştırılan öğretmenlerden bahsetmiştik bu köşede.
O yazının ardından bu hafta Tekirdağ Çorlu’da bir öğretmen ders verdiği okulda hamallık yaparken kalp krizi sonunda can verdi.
Neden mi hamallık yapıyordu bu öğretmen?
Çünkü din kültürü öğretmeni olan Ahmet Fazlı Elçi, sözleşmeli olarak çalıştığı için yaz aylarında 700 liralık maaşını alamıyordu ve geçinmek için ne iş olsa yapıyordu.
Ve yine bu hafta Bakan Nimet Çubukçu, sözleşmeli öğretmenlik koşullarını eleştiren iki öğretmene, “Sözleşmeli öğretmenliği tercih etmeyebilirdiniz” dedi.
Yaşamını kaybeden Ahmet Öğretmen geliyor insanın gözünün önüne...
Sözleşmeli öğretmen olmayı ve maaş alamadığı aylarda hamallık yapmayı “tercih” eden Ahmet Öğretmen...
Televizyon reklamlarından tanıdığımız Kardelen Elif Öğretmen’in ataması, eşi şehit olduktan sonra yapıldı.
Şafak Öğretmen’e hastalığının en ağır aşamalarında “Gel atamanı yapalım” denildi.
Gazetelerde taş ustalığı yapan, hademelik yapan öğretmenlerin haberleri artık sıradanlaştı.
Son üç yıl içinde 18 öğretmen, defalarca KPSS’ye girip atamaları yapılmadığı için bunalıma girerek intihar etti.
Durumun öyle azımsanacak bir yanı yok yani...

Madde 49
Aslında sorun çok tanıdık.
Öğretmenlerin derdi de, doktorların, Tekel işçilerinin, belediye işçilerinin, memurların karşı karşıya oldukları dertten farklı bir dert değil.
Sosyal devlet olmaktan vazgeçmiş bir sistemde, devlet kurumları onları kadrolu olarak, düzgün bir maaş ve sosyal güvencelerle işe almayı kârlı bulmuyor.
Bu nedenle 134 bin öğretmen açığının olduğu bir ülkede, 320 bin öğretmen atama bekliyor.
Atamaları yapmama gerekçesi olarak kaynak sıkıntısından söz eden hükümet, 7 yeni eğitim fakültesi daha açmaya karar veriyor. Referandum arifesinde Anayasa tartışmalarının hararetle devam ettiği şu günlerde Ataması Yapılmayan Öğretmenler, Anayasa’nın pek de gündemde olmayan 49’uncu maddesini bir ders gibi hepimize hatırlatıyor:
Ve işte o 49’uncu madde: Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir.
Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.