Güzel bir makyajın, dinamik bir görünümün olmazsa olmazı, bakımlı ve sağlıklı bir cilttir...
Makyaj, kadınlar için vazgeçilmez. Ne yazık ki çoğumuz makyaj konusunda bazı sıkıntılar yaşamıyor değiliz. Tenimize, kıyafetimize, gideceğimiz yere göre yapacağımız makyaj bizi zarif ve güzel gösterebilirken, yapılan yanlışlar bizi daha yorgun ve daha yaş almış göstermeye yeterli olur. Yaş aldıkça yer çekimi başlıyor, istediğimiz kadar estetiğe başvursak da doğru makyaj yapamaz, doğru giyinemezseniz yorgun ve üzgün görünürsünüz. Güzel bir makyajın, dinamik bir görünümün olmazsa olmazı, bakımlı ve sağlıklı bir cilttir...
Gelelim, doğru makyaj için nelere dikkat etmemiz gerektiğine; güzel yaş alan hanımlar sizin için!
İnceltin...
- İnceltin! Her şeyi... İnce bir fondotenle başlayın, eyelinerınızı inceltin, göz altı kapatıcınızı inceltin, koyu renk dudak kaleminizi yok edin.
- Baz renginizi doğru seçin, teninize göre renk seçiminiz çok önemli. Boynunuzla yüzünüz arasındaki geçiş en önemli nokta...
Duruşu olan, bilen, gören modanın kalbinde olup ama hiçbir zaman modanın esiri olmayan bohem bir kadın.
Rastayı en iyi taşıyandır. Burada da yine saçını kuşakla örerek, bağlama şekline hayran olduk.
Hareketli bir kıyafetin içinde sade durabilmek, işte bütün mesele bu...
Bizden büyük alkış.
Kendinize yatırım yapmalısınız, çünkü iyi görünmüyorsanız, kendinizi iyi hissetmeyeceksiniz.. Kendinize güveni artıracak birkaç öneri...
Daha genç ve iyi görünmenin yararlarının asla yüzeysel olmadığını biliyorsunuz.
Aynanın karşısına geçin ve düşünün “Harika görünüyorum.” Bunu düşünmek size verilen bir ödül. Kuaför salonundan çıktığım her zaman kendimi dünyanın fatihi gibi hissederim. Görünümümüzle kendimize olan güvenimiz ayrılmaz iki parça.
Kendinize yatırım yapmalısınız, çünkü iyi görünmüyorsanız, kendinizi iyi hissetmeyeceksiniz. Ve eğer gün içinde iyi görünmüyor ve iyi hissetmiyorsanız, yanınıza yaklaşan herhangi bir kişi de kendini iyi hissetmeyecek. Eğer “İyi görünmek iyi hissetmektir” kavramına dair şüpheleriniz varsa, gardırop düzenlemeleriyle içinize yatırım yapın. “İçten dışa güzellik” en özel güzelliktir. O zaman ne yapıyorsunuz?
Yapılacaklar listesi...
- Saçlarınızın dip boyası çıkmış bir şekilde dolaşmıyorsunuz.
- Saçlarınızda beyaz çok diye üzülmeyin. Artık gri saçlar çok ilgi görüyor, yakın gözlüğünüzü renkli kullanın. Topuklu ayakkabınızı,kot pantolonunuzu ve ipek gömleğinizin, hayat kurtarıcı parçalar olduğunu unutmayın. Spor ayakkabılar ise hep yanınızda ve yakınınızda olmalı.
Şöyle sosyal medyada gezinirken radarıma yakalanan güzel bir stil daha Melis Tatari...
“Cool ve kendinden emin bir tavır” diyorum. “Şıklık detaylardadır” diyor.
Benetton şapkanın güzelliği ve Max Mara peluş detaylı kaşmir ceketi ise sportif havasını şıklaştırmış. Ve bizde kendisine alkış diyoruz...
‘Luzdemia’ markasıyla dikkat çeken, çalışmayı ve üretmeyi seven başarılı tasarımcı Göknur Abdik Karadağ, sorularımızı yanıtladı
Takılar, mücevherler her zaman kıyafeti öne çıkaran önemli bir detaydır, kıyafetinizi konuşturur. Çok sade bir kıyafeti bile şıklaştırma gücüne sahip oldukları kesin. Bugün Türkiye’de birçok noktada gördüğümüz markayı artık dünyaya açıldığını gururla görüyoruz.
‘Hikaye anlatan takılar’ denildiğinde artık herkesin aklına Luzdemia geliyor.
Çalışmayı ve üretmeyi seven başarılı tasarımcı Göknur Abdik Karadağ, sevdiği işi yapıyor ve bu hayattaki en büyük lüksün, koleksiyon çalışırken zaman kavramını yitirip sadece renklere, şekillere, taşların büyülü dünyasına kapılmak olduğunu söylüyor.
Kendisiyle çok güzel bir röportaj gerçekleştirdik.
1-Göknur Abdik Karadağ’ı tanıyabilir miyiz?
Yaklaşık 18 yıl kendi aile şirketimiz olan Goldenline’da kendi tabirimle ‘ikinci üniversitemde’ üretimden pazarlamaya, ithalattan ihracata her departmanda çalıştıktan sonra, kendi takı dünyamın ve hayallerimin peşine düştüm. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Evli ve iki çocuk annesiyim. Yıllarca Amerika ve Avrupa’daki departman mağaza zincirlerine altın ve pırlanta koleksiyonlar çalıştım. Tüm dünyadaki uluslararası takı fuarlarında aile şirketimizi temsil ederken, görsel dünyamı zenginleştirme fırsatım oldu. Aslında o zamanlar bu uluslararası platformlarda bulunurken neye birikim yaptığımın farkında bile değildim. Gözümün önünden geçen binlerce takı ve renkli taşlar beni zaten çok sevdiğim bu dünyanın bir parçası yapmıştı.
Zarafet sonradan kazanılmaz, ya vardır ya yoktur...
İnci Aksoy, nezaketi ve zarafetiyle hep dikkatleri üzerine çeken nadir kişilerden biridir. “Güzel yaş almak”, işte güzel bir örnek...
Sadeliğine mi? Kıyafetini taşımasına mı? Asaletine mi? Hepsine bizden çok kalp.
Haydi hanımlar! Çalışan biri misiniz? ‘Sabah işte ne giyeceğim?’ diye düşünüp geç kalanlardan mısınız? O zaman İlk işiniz, ayaklı bir elbise askısı almak olsun...
Pazar akşamı şöyle yatağınızın karşısına ayaklı elbise askısını yerleştirip, beş günlük kıyafetinizi askıya kombinleyerek asın.. Lüks nedir? Lüks kıyafetinizin içinde kendinizi mutlu hissetmek ve sabah kalktığında ne giyeceğini biliyor olmaktır... Lüks sadece marka giyinmek, pahalı yerlerde gezmek değildir... Lüks aslında sizsinizdir... (konfor, huzur, kendinizi iyi hissetmektir.) bu da dipnot olsun.
Pazartesi... Siyah tek parça elbisenizle, boynunuza alacağınız şöyle kocaman renkli bir şal. (topuklu ayakkabınız ve yanınıza alacağınız sneaker)
Salı... Lacivert bir ceket, siyah pantolon içine giyeceğiniz ipek bir gömlek veya beyaz bir thsirt (şık bir küpe, leopar ayakkabı)
Çarşamba... Beyaz renk pantolon, krem ipek bir gömlek, üzerine krem veya haki renk trençkot, Boynunuza renkli küçük eşarp, ayakkabı tercihiniz nude rengi..
Perşembe... Siyah smokin takım, içine gri v yaka thsirt, boynunuza inci kolye... (ayakkabı loafer veya stiletto tercih sizin)
Cuma...
Siyah renk dermiş ki; ben asaletim... Ben güçlü ve mesafeliyim. Sevgili Dicle İpek Öztaşkın’ın siyah, kocaman Balenciaga ceketi, mini eteği, Aquazzura’nın o ışıldayan ayakkabısını çok beğendik. Sadeliği, göz yormayan makyajı ve uğraşılmayan saçına ise bizden çok kalp...