Bucalılar Ulu Önder’imiz M. Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözüne uygun davrandı
Alsancak, özellikle de Kıbrıs Şehitleri Caddesi, cumartesi günleri dolar taşar. Gençlik, akşam alemlere akmadan önce biraz gezer, alışveriş yapar, birbirini süzer.
İzmir’de durum yıllardır hep aynıdır.
Geçen cumartesi günü Alsancak Stadı’nda, Altay-Kasımpaşa maçı oynandı. Altay bir hafta önce Samsun’a dört atmış, havası yerinde... Sahada marjinal giyim tarzları, yapılı saçlarıyla, havalı delikanlılar vardı.
Siyah-beyaz formalarının altında, kavuniçi, yeşil, beyaz, siyah üstü yeşil puantiyeli kramponlarıyla “Alsancak’ta” gezen delikanlılardan bahsediyorum. İsimleri bende saklı... Papileri renkleriyle göz alan, büyük umutlar bağladığımız delikanlılar...
Sonuçta üç puanı Altay aldı mı? Aldı... Ama oyuna damgasını vuran renkli kramponlular değil, siyah kramponlular oldu. Takım oyununda görevlerini en iyi yapan onlardı. Marjinal giyinenlerden tek beklentimiz var, bu marjinallik bundan sonra oyuna yansısın.
Altay ilk iki iddiasına varacaksa sizden beklentiler büyük.
Kulağınıza küpe olsun...
* * *
Gelelim sezon başından beri istikrarını bozmayan Fırtına’ya...
Ben onları Yükselme Grubu’na başlarken şampiyon ilan ettim gönlümde.
Yaşadıkları sıkıntılara rağmen aslanlar gibi dik durdular çünkü...
Teknik Direktör Kemal Kılıç ve yardımcısı Ümit İnal’dan başlayarak, isimlerini tek tek yazamadığım diğer yardımcılardan oyunculara, masöründen malzemecesine kadar hepsi, omuzlara alınıp taşınacak başarıya imza atıyorlar.
Bu hafta bir kez daha kendilerine hayran bıraktılar.
Tarsus karşısında oynadıkları oyundan çok yapılan haksızlıklara, terbiyesizliklere ve fiili saldırılara rağmen sergiledikleri olgun hareketleriyle...
Yeşil sahalarda ev sahibi ekibin uğradığı bu tür haksızlıkların eşine az rastlanırdı, rastladık.
Bucalılar her insanda ve sporcuda olması gerektiği gibi, yani Ulu Önder’imiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” sözüne uygun davrandı.
* * *
Göztepe’de bayraklar çıktı. Şampiyonluk şarkıları söylenmeye başlandı. Efsane, kötü günleri geride bıraktı, dönüyor. Ancak yönetimle taraftar arsında bir bütünlük kurulamadığı açık...
Karşılaşmayı izlemeye gelen Başkan İnan Altınbaş’ı bağrına basmasını beklediğim taraftar, bunu yapmadı. Yönetimi İzmir’de temsil edenler mi bu olayı gözden geçirir, yoksa İnan bey mi onları, bilemem...
Tek bildiğim, şampiyonluk topyekün kazanılır ve kutlanır...
* * *
Karşıyaka, ilk altı şansını kaybetmek üzere. Başkan Akif Ersezgin, “Hedefimiz ilk iki değildi zaten. İlk altıydı” diye açıklama yaptı. Bizim toplumumuzda lider hedef belirler. Belirlenen hedefe yani ilk altıya girilemezse işte o zaman sıkıntı başlar. Bir an önce toparlanmalı Kaf Kaf.
Yeşil-Kırmızı renklere gönül verenler, görevlerini bugüne kadar layığıyla yaptı.
Yapamayanlarla da yollar ayrılacak ister istemez.
* * *
Altınordu’da büyüyen maddi sorunlar boyu aştı. Maçlara gelip akıl verenler biraz da maddi destek vermezse ulu çınar devrilecek...
* * *
Bunlar temennim değil, tespitlerim...
Bir hafta böyle geçti yeşil sahalarda...
Uyarılar, tebrikler şimdilik bu kadar...
Kızmak, darılmak, şikayet etmek yok.
Ona göre...
