Berrin Cankat

Berrin Cankat

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Milliyet’in birinci sayfasından anketleri yayımlanan A&G Araştırma Şirketi’nin internet sitesinde (www.agarastirma.com.tr), sigarayla ilgili rakamlara bakınca, korkunç bir gerçekle yüz yüze geldim: kadınların eğitim seviyesi ne kadar yüksekse, sigara tüketimi o kadar artıyor. Yani eğitimli kadınlar kendilerini daha çok zehirliyor.
Okuryazar olmayan kadınların % 10’u sigara içerken, ilkokul mezunlarının
% 24’ü, lise mezunlarının
% 36’sı, üniversite diploması olanların da % 51’den fazlası sigara içiyormuş.
Bu kadarla da kalmıyor: kadınların eğitimi ne kadar yüksekse, içtikleri sigara sayısı da o kadar artıyor. Mesela ilkokul mezunu kadınların % 9’u günde bir paketten fazla sigara içiyorum diyor. Bu rakam üniversite mezunlarında % 23...
Kadın ne kadar iyi eğitim almışsa, iyi demeyelim de ne kadar çok okumuşsa o kadar çok sigara içiyor demektir bu.
Demek ki sigara bir alışkanlık, bir tiryakilik meselesi değil, bir "statü göstergesi."
Yazık!

Politikacılardan sıkıldım; siz de, biliyorum. Silkinip atamadığımıza göre, bari zaman zaman yok farzedelim. Buyrun, onun yerine kadim dostum Tolga’nın son dedikoduları:
Ataköy Marina’yı arabeskçiler bastı. Metin Şentürk’le İbrahim Erkal’ın yatları yan yana... Gürültülü tavla partileri, kebap ziyafetleri... Daha bir sürü arabeskçi de geliyor. Ay düşünebiliyor musun, Berrinciğim!..
Ajda Pekkan aşık. (İlahi Tolga, bu ellinci baskı) Ama dur... Polonezköy’e aşık. Arnavutköy’deki evini bırakıp gitti. Sabahın beşinde kalkıp koşu yapıyor. Akşam 6-7 dedin mi de külçe gibi yatıp uyuyor.
Gülben Ergen için sen "Akıllı kızdır, işini bilir" dersin ya Berrinciğim, haklıymışsın. Denizli’nin en meşhur tekstilcilerinden Değirmenciler’e gelin gidiyor. Evlerini döşüyorlar şu sıralar. Perdeler Evita’dandır herhalde... Çünkü Değirmenciler’in Evita Perde’si Gülbence programının sponsoruydu. Öyle tanıştılar. Damadın adı da... Söylerim ama yazmayacağına söz verirsen, adam galiba daha boşanmadı... (İlahi Tolga, Gülben Ergen’in Değirmenciler’den hangisiyle aşk yaşadığı, adıyla sanıyla aylardır konuşuluyor. Neyse, madem söz verdik adını yazmayız!)

Aslan Ceyda.
Global Tanıtım ve Halkla İlişkiler’in patronu Ceyda Aydede, 2003 yılında IPRA’nın dünya başkanlığını devralacak.
IPRA Uluslararası Halka İlişkiler Derneği’dir. Birleşmiş Milletler’in tanıdığı, çok yaygın ve etkili bir kuruluştur. Türkiye’nin tanıtımı için de çok, ama çok önemli...
Altı yedi yıl önce Betûl Mardin IPRA’nın dünya başkanlığını üstlenmişti. Bir Türk kadını diye, o zaman da çok övünmüştüm.
Eh, mesleğin duayeninden sonra bu görev bizim Ceyda Aydede’ye yakışırdı.
Düşünsenize, vallahi aslan Ceyda, nasıl sevindim, nasıl gururlandım!..

Dinciler iki cephe oluşturdu: Gelenekçiler, yani yasaklı Necmettin Erbakan’ın gölge liderliğinde Recai Amca. Ve Yenilikçiler, yani yasaklı Recep Tayyip Erdoğan’ın gölgesinde Abdullah Gül, Aldüllatif Şener filan.
(Gördünüz mü, takiyeciliği Partiler Kanunu haline, hatta bir siyasî sistem haline de getirdiler sonunda.)
İkiye bölündüler de, unuttukları biri var: Ankara’nın yerinde duramayan Belediye Başkanı Melih Gökçek ne olacak? O da koşulları değerlendiriyormuş. Anket yaptırmış, "Kuracağım parti % 28.5 oy alır" diyor. Ve açıklıyor.
-Tayyip’in (o Tayyip diyor, ben adıyla soyadıyla söylerim) yasaklı olmadığına Anayasa Mahkemesi karar verirse, Yenilikçiler’in yanında dururum. Eğer aksi olursa, bir emanetçi başkanın ardından gitmem. O zaman kendi partimi devreye sokarım. Allah’ın izniyle iktidara yürürüz."
Etti mi size üç parti...