Beyhan Budak

Beyhan Budak

beyhanbudak@gmail.com

Tüm Yazıları

Sevilme ihtiyacı insanın varoluşunu sürdürebilmesi için elzem olan ihtiyaçlardandır. Sevildiğini bilen insan, attığı adımı daha sağlam atar ve bu dünyada yalnız olmadığını bilir. Her ne kadar hayatımızda az ya da çok bizi seven insanlar olsa da bazı dönemlerde özellikle kötü hissederken sevilmediğimizi ve sevgiye layık olmadığımızı düşünürüz. İşte böyle zamanlarda bu inanca yapışıp kalmak daha kötü hissetmene neden olur. Bu yazımda, sevilmediğini hissettiğin zamanlarda hatırlaman gereken bazı şeylerden bahsedeceğim.

Haberin Devamı

Sevgiye layık olmadığını düşünen insan, sevgiyi hak edecek özelliklere sahip olmadığı ve kusurlu olduğunu düşünür. Sahip olduğu kusurlar gözünde büyür ve sanki diğer insanlar hep mükemmelmiş ve sadece kendisinin hataları varmış gibi hisseder. İnsanların duygularını fark edebilen bir kamera olsaydı ve o kamerayı kalabalık bir insan topluluğuna doğrultuyor olsaydık, ruh sağlığı yerinde olan herkesin kendisini biraz kusurlu hissettiğini görürdük. Kusurların senin kim olduğunu tanımlamaz, sadece senin ayırıcı özelliklerin gibi düşünebilirsin. Ayrıca yapılan araştırmalar, elinden geleni yapan ama birazcık kusurlu olan insanları, mükemmel görünen insanlara göre daha çok sevdiğini gösteriyor.

Özellikle duygusal anlamda kötü hissettiğimiz zamanlarda zihnimiz inanılmaz hızlı çalışır ve insanlarla olan ilişkilerde yaşadığımız belirsizlikleri olumsuzluklarla doldurur. Birisini aradın ve o an açmadı mı? Hemen zihnin konuşmaya başlar, “Bak sana değer verseydi telefonunu açardı, demek ki seni sevmiyor.” Yakın olduğun insanlar bir süre seni aramadığı zaman yine konuşur iç ses: “Bak unutuldun ne arayan var ne de soran.”  Bu senaryoların kötü tarafı, çoğu insan senaryoyu doğru kabul eder ve sağlamasını yapmaz. Halbuki bu hikayelerin doğruluğunu test etmek için, bizi aramayanları biz arasak, ya da neden böyle olduğunu sorsak, çoğunlukla iç ferahlatan cevaplar alırız.

Sevilmediğini hissettiğinde hatırlaman gerekenler

Bazen de ilişkilerimizde sorunlar yaşarız, hiç bitmeyecekmiş gibi gelen ilişkiler, dostluklar pek de hoş olmayan bir şekilde biter. Eğer giden taraf, giderken seni suçlamışsa, sen o insanın seninle ilgili problemini hayatında olan tüm insanlara genelleme eğilimi gösterebilirsin. Diğer insanlarla yaşadığın problemler sana sevilemez bir insan gibi hissettirebilir. Ama her insanla iyi anlaşamazsın, hatta iyi anlaştığın bazı insanlarla da zamanla anlaşamazsın, koşullar değişir insanlar değişir. Odak noktanı sevilmediğin yerlerde tutarsan, gördüğün şey hep bu olur. Dikkatini seni sevenlere çevirmen daha iyi olacaktır.

Haberin Devamı

William Gibson’a atfedilen bir söz vardır: “Kendinize depresyon ya da itibar kaybı teşhisi koymadan önce, çevrenizdekilerin aşağılık insanlar olmadıklarından emin olun.” Tam olarak bu sözün anlatmaya çalıştığı gibi, çevremizde bazen bizi seviyormuş gibi görünen ama daimî olarak yargılayan ve suçlayan insanlar birikmiş olabilir. Bu insanların bize yaklaşımları, kendimizi onların gözünden tanımlamamıza sebep olabilir. Sevilmediğini hissettiğinde, çevrendeki insanların sana yaklaşımlarını da kontrol etmekte fayda vardır.

Haberin Devamı

Başta söylediğim gibi, diğer insanların sevgisine ihtiyacımız var. Ancak bu sevgi olmadan hayatın mahvolacağını düşünmek de çok anlamlı değil. En temelde kendimizle olan ilişkimiz belirleyicidir. Yalnız başına vakit geçirebilmek, diğer insanlar olmadan da hayattan keyif alabilmek en zor zamanlarda ihtiyacımız olandır. Genelde diğer insanların sevgisinden önce ihtiyacın olan şey, kendi kendine gösterdiğin sevgi ve anlayıştır.

Kendine iyi davran, görüşmek üzere.