Emenike ve Demba Ba!

23 Mart 2015

Özellikle bu oyunda ‘özgüven’ duygunuz yerle - bir olmuşsa, vay halinize! Eliniz - ayağınıza dolaşır, yüzde yüzlük fırsatları gole çeviremezsiniz, taraftarın hedef tahtası olursunuz.

Tıpkı Emenike gibi...

Nijeryalı futbolcunun haftalardır formsuz olduğunu cümle - alem biliyor, Fenerbahçe her maça on kişi çıkıyor, sevgili İsmail Kartal, farkında değil! Yoksa, Emenike, konusunda bir yerlerden baskı mı görüyor? Valla kapalı bir kutu, yanıtı Kartal’da saklı!

Böylesi bir tabloda, Emenike’yi sahaya sürmek, onu ateşe atmaktır! Çek yedeğe, ya da dinlendir. Adam golü kaçırdı, taraftarın sabrı taştı, protestolar başladı... Nijeryalı kenara ‘değiştirin’ işareti yapıyor, baktı olmuyor, formasını çıkarıyor, sahayı terk ediyor, zorla yeniden oyuna döndürülüyor! Dönse ne olur, adam hem zihinsel, hem de fiziksel iflas etmiş!

Valla Bilic’n de meslektaşından farkı yok! Demba Ba, ligde çok gol atabilir? Peki çok mu formda? Aslaaa... Yürüyor sahada adeta... Orta alandan rakip sahaya gitmek için, neredeyse taksi tutacak! Neymiş ayağına bir top oturacak, ya da penaltı atacak? Dakika 80... Ağır abi, öyle bir fırsat kaçırdı ki, kelimelerle anlatamayız! Atsa, maç kopacak, Kartal, yarışta

Yazının Devamı

Hayal kurmak!

20 Mart 2015

Hayal kurmak müthiş keyif verir insanlara... Maç öncesinde zaman tüneline girip, 2000 yılına uzandım. Hani Galatasaray’ın ülkemize getirdiği UEFA Kupası’nı anımsadım. Ülke olarak ne keyif almıştık, o büyük başarıdan. Acaba mı, olur mu, Beşiktaş finale kadar gider mi? Dedik ya, bizimkisi hayal kurmak, başka bir şey değil!

Ne var ki, adı üzerinde hayaller hiçbir zaman gerçek olmuyor maalesef.

Eve gelirken, yollar bomboştu, herkes evine kapanmış, niye mi? Diğer renklerin de umuduydu Beşiktaş da ondan. Haftalardır, formsuzluk yaşayan Motta müthiş bir gol attı, benzetme yerindeyse soluyla bir vurdu, çataldaki ne kadar örümcek varsa, hepsini aldı!

Ne var ki, o heyecandan takım savunmasını unutmuştuk! De Sutter, skoru eşitlerken, bizim hayallerimize de taş koydu!

Brugge, skoru eşitledi ya, maşallahı var Beşiktaş’ın kabak çiçeği gibi açıldı, ikinci golü bulmak için risk aldı, takım savunmasını unuttu! Mbombo sahne aldı, iki gol atarak skoru 3-1’e taşıdı. Brugge ürkerek geldiği İstanbul’dan UEFA’da ilk sekize kalarak evine dönerken, arkasında maçı izleyen 65 bin üzüntülü taraftar kitlesi bıraktı.

Sözün kısası, üç büyüklerin en yaşlısı Beşiktaş, 112 yaşını buruk kutladı,

Yazının Devamı

Olcay'ın dönüşü

16 Mart 2015

Töre’ye kim ne derse desin, ister topla fazla oynasın, kaptırsın, hatta yürüsün farketmez. O Beşiktaş’ın en büyük silahıdır, izleyenlere keyif verir, skor tabelasını terse çevirecek adamdır. Perdeyi açan golde tamam top Anıl’a çarpıyor, kaleciyi yanıltıyor, eyvallah. Ama bu oyunda şans faktörü her zamam öndedir. Gol oldu mu oldu, çarpma da olsa, gole asla gölge düşürmez. Onun varlığı yeter.

Aferin Olcay’a... Nihayet aylardır aradığımız, eleştirdiğimiz Olcay, Ankara’da ortaya çıktı. Bir penaltı yaptırdı, onun kumaşıyla örtüşen harika bir de gol attı. İşte sen busun Olcay kardeş. İyi oynadı ya, nazara geldi, devre arasında merdivenlerden düşmüş. Neyse ki, sağlıklı olarak yeniden sahaya döndü, sevindik. Aman ha kendine dikkat et kardeş. Serdar Kurtuluş da maç öncesinde ısınırken sakatlandı, yerini Necip’e bıraktı. Bir oyuncu ısınırken, nasıl sakatlanır, anlamadık!

Bu zorunlu görev değişimi Necip’i olumsuz etkilemedi. Demba Ba’nın Olcay’a yaptığı gollük asistte Necip’in uzun pasının da müthiş katkısı olduğunu anımsatalım. Aferin ona, joker gibi, nereye koysanız oynuyor, ekstra işler de yapıyor kaptan. Gözü kara, savunmada çarpışıyor, hatta sakatlanmayı bile göze alıyor.

İlk

Yazının Devamı

Bu futbola iyi sonuç!

13 Mart 2015

Brugge’da beni gören bizim kulvarın emekçileri, şaşkınlıklarını gizleyemediler! Sürekli sorularına hedef oldum! ‘Hayırdır’dan tutun da ‘yolunu mu şaşırdın ağabey?’ diyenlere kadar... Soruları yanıtlamaktan maça konsantre bile olamadım, doğru dürüst! Biz de ‘piyango vurdu bana’ diye geçiştirdik durumu. Eski dostlarla hasret giderdik, dilimiz döndüğünce Beşiktaş’la ilgili meraklarını giderdik, iyi de oldu.

Maçı da taraftarla iç içe seyrettik. Müthiş bir taraftar topluluğu vardı, statta. O çoğunluğu buraya çeken kuşkusuz, Beşiktaş’ın UEFA Kupası’nda ilk 16’ya kalması ve de Kartal’ın gözünü zirveye dikmesiydi.

Valla, ilk yarıyı pas geçmek zorundayım! Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz. Sanırsınız ki, Avrupa’nın birçok takımını dize getiren, kupada kulvar dışına iten Beşiktaş değil de, başka bir takım vardı sahada! Pozisyon dahi üretemeyen, ancak rakibine de dişe dokunur pozisyon vermeyen, kabuğuna çekilen bir Beşiktaş vardı sahada. Tabi ki bu tür iki ayaklı maçlarda savunma ağırlıklı bir sistemle sahaya yayılmak, doğrudur, bunu eleştiremeyiz. Kaldı ki, Brugge’ün, bu kulvarda sahasında yenilgi yüzü görmeyen, çok koşan, baskı kuran, pres yapan ve de genç bir kadroya sahip,

Yazının Devamı

İki yüzlü Kartal!

9 Mart 2015

UEFA Avrupa Ligin’nde 16 takım arasına giren, ülkenin gururu olan Beşiktaş, maalesef Süper Lig’de, taraftarına adeta çile çektiriyor! Kardeşim, UEFA’da takır - takır top oynayan, ancak iç hatlara döndüğü zaman başka bir kimliğe bürünen Beşiktaş, bu çizgide nereye kadar zirveyi kovalar, ne zaman kopar, kestirmek gerçekten çok zor. Sivas’taki skor tabelası Kartal’ı işaret ediyor, doksan dakikalık ‘berbat’ futboluyla oradan galip ayrılmak inanın müthiş bir başarıdır. Hatta bu oyunda büyük şanstır. Topla oynayan, rakibe baskı kuran, sayısız pozisyonlar üreten Sivas, koca doksan dakikada bir kez kaleye gidebilen ve bu gidişi golle taçlandıran Beşiktaş... Futbolun bazen adaleti olmuyor!

Eee, bu oyun böyle, rakibiniz oynar, siz kazanırsınız! Diyeceksiniz ki, kazanan haklıdır, eyvallah... Ne var ki, sezonu şampiyonlukla taçlandırmak isteyen Beşiktaş’ın, bu negatif fotoğrafı bana güven vermiyor... Ya size?

Zirvenin ortağı Beşiktaş, Atiba’nın golü dışında bir pozisyon üretemez mi, bir tehlikeli şut atamaz mı? Hatta koca Beşiktaş, skoru koruma adına, zamana oynar mı?

Valla bunu da gördük, son bölümlerde yatan yerden kalkmıyordu! Düşünün kaleci Cenk bile rakibin baskısından

Yazının Devamı

Denizleri geç, çayda boğul!

2 Mart 2015

Hadi, buyrun burdan yakın! Liverpool’u penaltı atışlarıyla UEFA’da saf dışı bırakan, ülkenin büyük beğenisini toplayan Beşiktaş’ın Balıkesir’e takılmasına ne diyeceğiz? Adını ne koyacağız? Kelimenin tam anlamıyla bunun adı beceriksizliktir, vesselam! Sen kalk, denizleri geç, gel çayda boğul! Kazansa, Süper Lig’de yeniden zirve adına avantaj sağlayacak! Olacak iş mi bu? Fenerbahçe darbe üstüne darbe yemiş, beş puan geriye düşmüş, Galatasaray’ı yakalama şansını, elinin tersiyle geri çevir!

Efendim, dostlar Liverpool zaferinden sonra Bilic’e tek satır övgü yazmadığımız için bize gönül koydular! Tamam alkışlıyoruz, peki dünkü kadro tercihine ne demeli? Her gün maç trafiği nedeniyle fiziksel ve de zihinsel yorgunluktan şikayet eden Bilic, değil miydi? Eee o zaman takım yorgunsa nerede rotasyon? Olcay ve Sosa’nın haftalardır formsuz olduğunu dünya-alem biliyor, ama hoca farkında değil! O zaman adama sormazlar mı, niye Tolgay ve Kerim’le maça başlamıyorsun arkadaş? Liverpool maçında attığı golle maçın kaderini değiştiren Tolgay, kim ne derse desin, bu takımda sabaha kadar onbirde oynar. Bu savımız Kerim için de geçerlidir.

Tabi ki, Bilic’in yaptığı iyi işler de var... Örneğin

Yazının Devamı

Bu takıma şapka çıkar

27 Şubat 2015

Yazık, hem de çok yazık... 120 dakika uğraş, alın teri dök, rakibine nefes aldırma, golü bul, maçı uzatmaya götür, doksanda tur şansınız üst direkte patlasın, kaderiniz penaltılara kalsın! Olacak iş mi? Eee futbol böyle bir oyun, isteseniz, altıpas içinden o topu üst direğe vuramazsınız! Hani derler ya, fizik kurallarına aykırı.

Neyse bu oyunda penaltı da var, atarsın, kaçırırsın... Evet, öyle ya da böyle, ülkemize 120 dakika heyecan yaşatan, bizleri havalara uçuran, Liverpool’u penaltı atışlarıyla saf dışı bırakan Beşiktaş’a gönül dolusu teşekkürler.

Böylesi bir skorda kalkıp, 120 dakikalık mücadelede oyuncuları kantara koyup, onları tek tek tartmak, bize yakışmaz. Elediği için değil, Beşiktaş’ta öyle sırıtan, aman aman tenkit edeceğim oyuncu yok gibi. Artı Beşiktaş’ın, zorluk derecesi yüksek bir maç oynadığını düşünecek olursak, övgüyü de, teşekkürü de fazlasıyla hak ediyorlar.

Yalnız, taraftarlara ayrı bir parantez açmazsak, ayıp olur. Bu turda onların müthiş pozitif enerjisi skor tabelasında karşılıksız kalmadı. Onlara da 120 dakika bitmek - tükenmek bilmeyen desteklerine bir kez daha şapka çıkarıyoruz, iyi ki varsınız, sevgili taraftarlar.

Yazının Devamı

Tek suçlu hocadır!

23 Şubat 2015

Ya arkadaş, sen nasıl bir teknik adamsın? Valla yönetimi de anlamakta, zorlanır olduk! Hadi, Bilic, kafasına göre takılıyor, takımın sağıyla-soluyla oynuyor, sizden gık çıkmıyor! Takım kupadan elendi, yine tık yok, Avrupa Ligi’nde tur çantada keklik değil, yine sizden ses yok! Sivok nerede arkadaş? Onun gibi tecrübeli, bir stoper bu takımdan nasıl dışlanır, kenara atılır?

Hadi Sivok’u geçtik, Liverpool maçında Sosa gibi etkili bir silahı oyundan alıyor, sizler hocaya toz kondurmuyorsunuz!

Peki, Eskişehirspor maçının ilk onbirine ne demeli? Efendim, yorgunluktan dem vuruluyor! Zihinsel yorgunluğa eyvallah, fiziksele ise sabaha kadar karşıyız! Bakın arkadaşlar, Gökhan Töre, sakatlığı olmadığı taktirde, onu yedeğe çekmek, ayağınıza kurşun sıkmaktan başka bir şey değildir! Ya Atiba? Anlı-şanlı hocanız, onu da yedek oturtuyor, baktı pabuç bağlı, ikisini de 54’de oyuna sürüyor! Demba Ba tribünde, ısınırken sakatlandı! Bilic, ağır yükü yüklemiş Mustafa Pektemek’in omuzlarına, kardeşimiz ne yapsın, hem mücadele edecek, hem de gol arayacak. Yine Pektemek’i kutlamak gerek, kafası patladı, bandaj atıldı, canını-dişine taktı, maçı tamamladı. Haa, Bilic ortaya çıkıp, önümüzdeki perşembe

Yazının Devamı