Farkınızı biliyoruz

2 Haziran 2014

Hazırlık maçı, yenebilir, yenilebilirsiniz, sorun değil. ABD, Brezilya yolcusu eyvallah... Ne var ki asla bizim ayarımızda bir takım değil. Tek farkları fiziksel-mental olarak hazırlar. Hepsi o kadar...
ABD’ye yenildik, kötü oynadık diye oyuncularımızı budayacak halimiz de yok. İyi oyna, iyi mücadele et, yenil lafımız olmaz.
Ancak iyi oynamadığımız gibi ilk yarıda yakaladığımız net fırsatları da gole çeviremedik. Selçuk, Nuri, Mevlüt atsa her şey terse dönecek...
Bu oyunda dalgınlığa asla yer yoktur... Her saniye oyunun içinde olmanız şarttır. Yediğimiz ilk gol bunun en sıcak örneği.
Hadi Ozan stoperde yeni ve heyecanlı... Peki yılların tecrübesi Hakan Balta’ya ne demeli? Öyle pozisyon hataları yaptı ki, onu tanımakta zorluk çektik. O gol olmayan oyun disiplinimizi tamamen dağıttı!
Toparlanmayı bir türlü beceremedik!
Toparlanıyorduk ki ikinci golü kalemizde gördük. Bu tablo ABD’ye büyük avantaj sağladı. Attıkları goller bireysel hatalardan kaynaklandı dersek abartmış olmayız. Kaptırdığımız her top tehlike olarak döndü.

Yazının Devamı

Usta işi

31 Mayıs 2014

Adı hazırlık maçı da olsa, Honduras galibiyeti asla küçümsenemez. Niye mi?
Adamlar Brezilya’da sahne alacaklar.
Kolay mı, böyle bir rakibi yenmek?
Fizik ve kondisyon olarak bizden ilerdeler. İlk on dakika bize nefes aldırmadıkları gibi, sahamızdan çıkamadık, çıktığımız anlarda da yine top kayıpları yaşadık.
Bu baskıya karşın, ilk yarıda rakibimize çok ciddi bir pozisyon vermedik.
Açıkçası iyi takım savunması yaptık. Pektemek bile savunmaya yardıma geldi, iyi de yaptı. İşte takım savunması buna denir.
İlk yarıda bizler de tribünde gel gitler yaşadık, zaman zaman da karamsarlığa düştük. Maç süresince gençlere odaklandık, kimlerin Terim’in kapısını çalacağını gözlemledik. Var... Hatta bırakın kapıyı çalmayı, açanlar da var. Ozan, Tarık, Ahmet İlhan ve Hakan Çalhanoğlu, bu kadroyu zorlayacak gibiler.

Yazının Devamı

Yumuşak karnımız!

26 Mayıs 2014

Fatih Terim hocamız Dublin’de ‘dalya’ dedi, adını 100’ler kulübüne yazdırdı. Kendisini kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Tamam adı üstünde hazırlık maçı... Puan falan da yok. Terim’in 100. maçında ay-yıldızlı ekipten iyi futbol ve iyi skor beklemek, bizlerin en doğal hakkı.
Ne var ki, İrlanda karşısında özellikle ilk yirmi dakikada ortaya konulan futbol ve rakibe verilen yüzde yüzlük gol fırsatları hiç de hoş değildi.
Tempoyu yükseltemedik, oyun disiplinini bir türlü sağlayamadık, inanılmaz pas hataları yaptık, topu sürekli rakibe kaptırdık.
Bu hatalar zincirine bir de ‘telaşı’ eklersek varın gerisini siz düşünün!
Savunmanın göbeğindeki stoperlerimizi tanımakta zorluk çektik!
Ömer Toprak’ı tanımazsak, neyse!

Yazının Devamı

Fark tamam, ciddiyet harika

22 Mayıs 2014

Kosova onbiri, hepimizi ters köşeye yatırdı! Olabilir, yanılabiliriz... Yanıltık diye ayağa kalkacak değiliz!
Bu formanın ağırlığı var arkadaşlar...
Bu kadroya çağrılmak, mangal gibi yürek ve de yetenek ister.
Onbiri sürpriz olarak değerlendirsek, onlara haksızlık ederiz, şevkini kırarız, en önemlisi ayıp ederiz..
Bu takım hepimizin, onlarda bizim çocuklarımız..
Neticede, Fransa için önce Adana ile Mersin’de K.İrlanda ve Belarus ile start aldık...
Elemelere kadar da toplam beş maç oynayacağız..

Yazının Devamı

İnanmış çocuklar!

18 Mayıs 2014

Ahhh o kara elmas, ahhh... Onca canımızı - ciğerimizi aldı bizlerden... Yüreğimizi yaktı-yıktı. Geride onarılması zor acılar bıraktı. Ne tadımız, ne de tuzumuz kaldı... Bu tabloda gel de işini yap, mutluluğu yakala! Yook, olmuyor, parmaklarımız tuşlara gitmiyor!
Söylenecek bir çift sözümüz var elbette... Bu güzelim ülkenin, güzel insanları bu acıları asla ve asla hak etmiyor.
Onca insan bir lokma ekmek uğruna canlarından oldular, yüreğimizi dağladılar. Mekanınız cennet olsun güzel kardeşlerim.
***
Bu oyun nafakamız, parmaklarımız fren yapsa da, yazmak zorundayız, bağışlayın bizi.
La Liga’da ülkemizi başarıyla temsil eden Arda Turan’ı sezon başından bu yana yalnız bırakmadık, zaman zaman Madrid’de konuğu olduk, söyleşiler yaptık.
Malaga maçında da oradaydık, olası şampiyonluğu birlikte kutlamak istedik, ancak kısmet değilmiş...

Yazının Devamı

Devler’in dansı

4 Mayıs 2014

Devler Ligi, elbette manevi açıdan çok önemli. Ne var ki, parasal getirisi az - buz değil. Katılım halinde, kasanıza nereden bakarsanız bakın 25 milyon Euro’nun üzerinde nakit para girecek. Eksiğinizi, gediğinizi kapatma adına büyük bir rakam. Yola devam ederseniz, ikiye, üçe katlarsınız.
Beşiktaş, bu kulvarı yakalama adına çok fırsatlara ulaştı, ne var ki kullanamadı, kullanmayı bir türlü beceremedi! Direkt katılma adına çırpınıp, duruyor! Kasımpaşa, asla çantada keklik bir takım değil, Avrupa’yı hedefliyor. Etkili kramponlara sahipler, iyi oynuyorlar, ofansa çok adamla çıkıyorlar, iyi de (dünkü maç hariç) takım savunması yapıyorlar.
Bu tabloda Beşiktaş, Kasımpaşa karşısında adeta altın buldu. İlk yarıda Oğuzhan ve Veli’yle iki farkı yakalayan Beşiktaş, skoru korumak için inanılmaz bir mücadele ortaya koyarken, anası ağladı dersek yine abartmış olmayız!
Oğuzhan’ın golünde sıkıntı yok, yani Olcay, pozisyonun içinde değil, buz gibi gol. Ancaak Veli’nin golü öncesinde Franco’nun Yalçın’a profesyonelce yapılmış bir faulu var, maalesef orta hakem Kamil Abitoğlu, pozisyonunu süzemedi!
Özellikle Necip’in oyundan sakatlanarak çıkması, Kartal’ın oyun şablonunu alt - üst

Yazının Devamı

Gece kuşları!

28 Nisan 2014

Hiç kimsenin sosyal yaşamına karışmak gibi niyetimiz yok... Futbolcunun da eğlenmeye hakkı vardır...
Her alanda olduğu gibi, bir işi kazanç sağlamak için yapan kimselere, ‘profesyonel’ denir.
Bu apoleti taşımak öyle sanıldığı kadar da kolay değildir, kuralları var. Uymuyorsanız, size kimse profesyonel diyemez!
Hele hele futbolcuysanız, kılı - kırk yaracaksınız, ‘adam’ gibi yaşayacaksınız, işinizi ‘dört-dörtlük’ yapacaksınız.
Sarı ya da kırmızı görebilirsiniz, hatta sakatlanabilirsiniz, eyvallah...
Ancak bu oyunda ‘kurşun’ yemek yoktur!
Öyle ‘yarasa’ gibi o bar, bu bar gezmeyeceksiniz arkadaş!

Yazının Devamı

Avantaj Kartal’da

21 Nisan 2014

Hakemleri eleştirmek pek tarzımız değildir... Ne var ki, bazen bıçak kemiğe dayanıyor!
Tıpkı dün olduğu gibi... Jones’un sarı kartı var... Jones, Emre’ye arkadan kontrolsüz giriyor, faul var, çalıyor, ama her ne hikmetse Özkahya, ikinci sarıyı çıkaramıyor! Üstüne üstlük ‘göremedim’ diyemez, çünkü pozisyon burnunun dibinde! Hadi o süzemedi, peki 4. hakem Hanoğlu’nun gözüne perde mi, indi? Özkahya’nın bu kaçıncı ‘vukuatlı’maçı? Motta’yı attın, doğru yaptın? Ya, Jones? O pozisyonda sınıfta kaldın hoca!
MHK, ne yapsın? Sizleri savunmaktan, arkanızda durmaktan anaları ağladı, huzur - muzur bırakmadınız adamlarda, aferin size!
***
Haftanın derbisini kantara çıkaracak olursak, kadro zenginliği ve de etkili oyuncuların sayısal fazlalığı, lideri hem farklı, hem de yenilmez kılıyor.
Diğer artısı ise teknik direktör Ersun Yanal’dır. Beşiktaş ve Galatasaray ile olan puan farkı da bunun en büyük göstergesidir.
Tamam, elinin altında çok alternatifli kadrosu var, doğru. Ne var ki bu kadroyu, onca kaprisli oyuncuları kullanmak ve de verimli hale getirmek, bilgi-beceri ister. Yanal, her maça topuyla-tüfeğiyle çıkıyor, hucüm futbolu oynatıyor, doğru da yapıyor.

Yazının Devamı