02.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:
Yalçın Doğan
SARI KIRMIZILI futbolcular son bir haftadır, "farklı bir antrenmandan" daha geçiyor. Sahadaki futbol, masadaki taktik çalışmaya ek olarak, onlara bazı açıklamalar yapılıyor. "Apo, İtalya, vesaire" derken, futbolculara şu söyleniyor:
"Bu maç bu nedenlerden dolayı önemli. Ama, sonuçta normal bir karşılaşma. Maçın önemi, sadece son siyasal gelişmeler değil, aynı zamanda, grupta finallere çıkma hakkının bu maça bağlı olması. Siz, her açıdan bu maçın önemini aklınızdan çıkarmayın."
Bugünkü Galatasaray - Juventus maçının gergin bir atmosfere taşınması, İtalyanların "suçluların telaşı içinde" sağa, sola başvurmalarıyla başlıyor. "Siyasal gerginlik bahane." Juventus sahada alacağı sonuçtan da korkuyor. İstanbul'a gelmek için bin türlü ayak oyununun altında yatan bu.
Juventus'la birlikte, İtalya'nın siyasal güdümüyle davranan UEFA'ya Roma'dan dört öneri gidiyor. "1- Maç yabancı sahada oynansın. 2- Yabancı sahada seyircisiz oynansın. 3- Türkiye'de seyircisiz oynansın. 4- Ertelensin." UEFA maçı erteliyor. Zaman kazanan Juventus, faullü oyununu sürdürüyor, ama sonuçta İstanbul'a gelmek zorunda kalıyor.
Juventus ve İtalyan hükümeti kadar, "UEFA'nın yediği nane" yutulur gibi değil. Maç ertelemenin tek örneği var. "BM Bosna'ya askeri müdahale yapacağı zaman, UEFA oradaki maçı başka bir yere alıyor." UEFA kurallarına göre, böyle bir karar iki şıkta geçerli. "Ya savaş, ya iç kargaşa hali." Türkiye'de hangisi var?.. Utanmak gerek, ikisi de yok.
Maçı erteleyerek, UEFA "kendi kurallarını çiğniyor" ve kural çiğnemeyi hala sürdürüyor.
Yine UEFA kurallarına göre, "maçta hakemler 48 saat önce belli oluyor." Neden?.. Hakemleri herhangi bir etkiden uzak tutmak için. Ertelenen maçta hakemler Fransız. Bugün yine aynı hakemler. Yani, kural dışı. Aynı hakemler on gündür bu komediyi izliyor. Onlar da şimdi gergin değil mi?..
Tıpkı siyasal alandaki gibi, bu maçla da ilgili olarak, hem Galatasaray'a, hem Türkiye'ye büyük haksızlık yapılıyor. Buna rağmen, "Galatasaray ve Türkiye centilmence" davranarak, maçın oynanması için elinden geleni yapıyor. Sanki maçın oynanmasından sadece biz sorumlu imişiz gibi!..
Bunlar bugün geride. Ama, hepimizin aklında. Bugün "Ali Sami Yen'de 22 bin seyirci" var. TV'lerin başında da "60 milyon Galatasaraylı." Ayrıca, dünya bugün bizi izliyor, tam 24 ülkede.
Hepimiz sahada futbol görmek istiyoruz. Maçın sonucu ne olursa olsun, hiçbir taşkınlığa yer yok. Tribünlerde ve sokaklarda, "sporun zaferini" görmek istiyoruz. Çirkinliklere ders vermek ancak böyle mümkün. Futbol bu, yenmek de var, yenilmek de... Gönlümüzde elbette galibiyet yatıyor, başka ne olabilir ki!.. Başarılar sana Galatasaray!.
Yazara E-Posta: y.dogan@milliyet.com.tr