Çarşamba’dır elinizdeki...

“İki hırsız var, bugünümüzü çalan; geçmişe ilişkin pişmanlıklarımız ve geleceğe dair kaygılarımız... Bu iki hırsız, bugünümüzü alıp götürüyor.
İçinde bulunduğumuz anın tadını çıkarmamızı engelliyor.”
Üstün Dökmen’in, “Çarşamba’nın izin günü” adlı şiirinin birkaç dizesi şöyle:
Memurun izin günü vardır,
Yağmurun izin günü vardır,
Her şeyin izin günü vardır,
Çarşamba’nın izin günü yoktur.
Tarihte Çarşamba hiç atlanmamıştır.
Bir haftadan ötekine,
Koşturup durdu Çarşamba,
Ömrü-günü yolda geçti.
Ya Perşembe için kaygılandı,
Ya da pişmanlık duydu Salı’dan.
Gününü gün edemedi...
* * *
Sokaklarda, caddelerde, doğada, ormanda, deniz kıyısında gezinirken...
İnsanı, yeşili, maviyi ıskalamak...
Birkaç iyi dostla söyleşip...
Birkaç tek demlenirken...
Uzaklaşıp, gitmek biryerlere...
O anın büyüsünü, içtenliğini, sevgisini yaşayamamak...
Geçmişle gelecek arasında Çarşamba’yı atlamak...
* * *
“Yaşlanmadan akıllanmayı çok isterdim” demiş Bernard Shaw...
Biryerlerde okumuştum, şöyleydi galiba:
“Hayat, tramvay gibidir. Tam yer bulmuş oturacakken, bir de bakmışsın son durağa gelmişsin...”
38 yaşında kör olan ünlü düşünür Cemil Meriç ise bakın ne söylüyor:
“Görmek, yaşamaktır. Vuslattır (sevgiliye kavuşma) görmek. Her bakış, dış dünyaya atılan bir kementtir. Bir kucaklayıştır, bir busedir her bakış...”
* * *
Futbollu günlere az kaldı...
Yine bol kepçeden sallamaya başlayacağız; bacak arası iki top, bir vole, ne goldü ama...
İyisi mi son durağa gelmeden şu pazarın tadını çıkarmayı bilelim.
Birkaç dize de Pablo Neruda’dan:
“Ağır ağır ölür, alışkanlığının kölesi olanlar,
Her gün aynı yoldan yürüyenler,
Yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler,
Tanımadıklarıyla konuşmayanlar.
Ağır ağır ölür yolculuğa çıkmayanlar,
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Gönlünde incelik barındırmayanlar.
Ağır ağır ölür kendilerine yardım edilmesine izin vermeyenler,
Bilmedikleri şeyler hakkında soru sormayanlar,
Hayatlarında bir kez bile mantıklı öğüde aldırış etmeyenler...”
* * *
İki hırsızla başladık, nerelere geldik...
İşte budur hayat.
Geçen bir tek saniyenin bile bir daha tekrarlandığı görülmemiş.
Ne demiş Herakleitos?
“Bir ırmakta iki defa yıkanamazsınız...”
Eğer atmıyorsam ardından da şöyle fısıldamış:
“Nereye dönersen dön, popon hep arkandadır.”
Tadına varmasını bilelim şu birkaç günün...
Önüne arkasına bakmadan, bugünden başlayarak...
Boşverin Salı’ya, aldırmayın Perşembe’ye...
Çarşamba’yı yaşamaya bakın...