Yaz sezonunu açıyoruz

20 Mayıs 2018

2018 yazında bizi neler bekliyor? Öncesinde 2017 yazını hatırlayalım, Bodrum’dan Çeşme’ye, Boncuk’tan Akyaka’ya, Mikonos’tan İbiza’ya bakın geçen yazdan geriye neler kaldı?

19 Mayıs tatili itibarıyla yaz sezonunu resmen açıyoruz. Bodrum, Dalaman, Antalya uçuşları dolu; bilet fiyatları yükseldikçe yükseliyor, Avrupa uçak biletlerinin fiyatlarını neredeyse geçmiş durumda. Daha sezon yeni yeni açılırken bile böyle olması ürkütücü, temmuzu, ağustosu düşünmek bile istemiyoruz bu durumda. Şimdi güzel şeyler düşünelim, önce bir hatırlayalım; geçen yaz nasıl geçmişti, en çok nerelere gitmiş, neler yapmıştık?

Geçen yaz ışık hızıyla toparlandık, ne olursa olsun herkes yazı en iyi şekilde geçirmeye baktı. Bodrum-Çeşme hattında geçen yazın en ürkütücü ve üzücü yanının mafyatik olayların artması olmasına rağmen. Evet, restoranlarda, gece kulüplerinde herkes “Bugün kavga çıkar mı?” endişesi yaşadı. Yine de her şeye rağmen İzmir, Bodrum, Antalya, Dalaman uçaklarında yer bulmak bile meseleydi. Trafikten Bodrum’a, Ortakent’e inmek, Yalıkavak’a ulaşmak imkansıza yakındı. Giriş ücreti euro ile alınan plajlarda bile hafta içi bir günün kalabalığı halk plajlarından daha yoğundu. Astronomik fiyatlara

Yazının Devamı

Tarihi gün: 25 Mayıs

19 Mayıs 2018

Mark Zuckerberg’e ABD Senatosu tarafından sorulan sorulardan biriydi, “Dün gece hangi otelde kaldığını bizimle paylaşır mısın, geçen hafta kimlerle mesajlaştığını bizimle paylaşır mısın?”

“Herkesin önünde bu sorulara cevap vermek istemem” dedi Zuckerberg.

Oysa hepimiz biliyoruz, Facebook tüm kullanıcılarının gece nerede uyuduğundan kimlerle mesajlaştığına her türlü bilgiye sahip.

Ve tabii bu bilgileri istediği gibi kullanıp kullanıcılarını reklamlarla istediği gibi manipüle etme gücüne de sahip.

Evet, böyle bir hakkı yok ama gücü var ve o gücü ne kadar iyi, ne kadar kötü kullanacağının da bir garantisi yok tabii.

Malum, ekonomide altın kural, ücretsiz hiçbir şey yok, ücretsiz sandığınız bir servisin bedeli de ağır oluyor işte.

Hem ayak izimizi hem zihin izimizi takip ediyorlar, biz sosyal ağlarda birbirimizi bulup oturduğumuz yerden kımıldamadan bir telefon ekranı üzerinden sosyalleşebiliyoruz diye sevinirken.

Zuckerberg’in sorgusundan sonra ilk iş Zeynep Tüfekçi’nin yorumlarını okumuştum.

Yazının Devamı

Günümüzün mağara resimlerini ortaya çıkardı

17 Mayıs 2018

Arslan Sükan, İstanbul-New York hattında yaşayan bir sanatçı.

Biz onu Ece Sükan’ın abisi olarak da tanıyoruz ama sanat çevresi onu fotoğraflarıyla tanıyor.

Arslan Sükan’ın Öktem Aykut Galeri’deki son sergisini bu hafta kendisiyle birlikte gezme şansım oldu. İçeri girer girmez şaşırıyorum, Arslan’ın fotoğraflarından çok farklı bir tarzı var bu serginin, daha önce hiç görmediğimiz tarzda resimler.

Ama Arslan’ın fotoğraflarıyla ortak özelliği ne gördüğünüzden çok, arkasındaki hikâyenin ne kadar önemli olduğu.

‘Public On Paper’ sergisinde yer alan resimler Arslan’ın dünyanın farklı şehirlerinde kırtasiyelerde, sanat malzemeleri satan dükkânlarda kalem, boya deneme için bırakılan eskiz defterlerini toplaması ve o defterlerden seçtiği sayfaları büyüterek basması sonucu ortaya çıkmış.

Bu aslında kamusal bir sanat anlayışı, Arslan’a göre günümüzün mağara resimleri bunlar ve kendisi de tamamen bir elçi görevi görüyor, bu resimleri bize ulaştırarak.

Resimlerde en dikkat çekici şeylerden biri Paris’teki son derece sofistike bir karalamayla, New York’taki grafiti kültürünü hatırlatan resimlerin ne kadar farklı olduğu.

Bu resimler üzerinden şehirleri, insanları incelemek mümkün.

Yazının Devamı

İstanbul yeniden yükselişte

15 Mayıs 2018

Hatırlarsınız, 2000’lerde yabancı dergiler ‘Istancool’ başlıklı kapaklar yapıyor, Monocle’dan Wallpaper’a bütün havalı dergiler İstanbul’dan bahsediyor, Financial Times’dan New York Times’a bütün gazeteler görülmesi gereken şehirler listesinde İstanbul’u en üst sıralara koyuyordu.

İşte o zaman Beyoğlu’nda yürürken Türkçe konuşanlar kadar yabancı dil konuşanlara da rastlıyorduk.

Şimdi malum nedenlerden dolayı kısa bir duraklama döneminden sonra İstanbul yeniden uluslararası yayınların,
dünya çapında güçlü isimlerin gündeminde.

İşte tam da geçtiğimiz hafta sonu bunu bizzat gördük.

Bir yanda Dice Kayek’in kurucuları Ayşe-Ece Ege, Uzakdoğu’dan önemli dergilerin temsilcilerini ağırladı İstanbul’da.

Soho House’un ise Fransa’dan ve İngiltere’den 40 kişilik bir arkadaş grubu İstanbul’daydı.

Yazının Devamı

Bu isimleri çok sık duyacağız

13 Mayıs 2018

Yaza sayılı gün kalmasıyla gündemimizde yeni mekanlar öne çıkıyor. Hem İstanbul’da, hem Bodrum-Hisarönü hattında işte bu yaz en çok konuşacağımız mekanlar…

Naavah: Los Angeles’ta Soho House West Hollywood’un sevilen restoranı Naavah, Tepebaşı’na Soho House İstanbul’un terasına geliyor. Ortadoğu mutfağıyla öne çıkan restoran, pazartesi akşamı itibarıyla resmen açılıyor.

Nusr-et Kapalıçarşı: Nusr-et fenomeni dünyada hızla devam ediyor. Miami’den sonra New York’ta da Nusr-et çok başarılı oldu. Bu hafta itibarıyla ise Kapalıçarşı’da Sandal Bedesteni’nde Nusr-et açıldı. Tarihi çarşıda Nusr-et’le karşılaşmak özellikle turistler için şaşırtıcı ve sevindirici olacak.

Duble Meze 2: Modern meyhane akımının öncülerindendi Tepebaşı’ndaki Duble Meze, şimdi Karaköy’de ikinci şubesiyle karşımıza çıkıyor. Peki ama nerede? Ferah Feza’nın eski yerinde.

Gab Foods: Gabriela Palatchi Elhadef’in Arnavutköy Kuruçeşme hattında açtığı sağlıklı yaşam mekanı çoktan sağlıklı yaşam meraklılarının gözdesi oldu. Şehrin ilk paleoya uygun beslenenlerinin yeri. Tek sorun, fiyatlarının yüksek olması. Ama malum şu anda en büyük lüks sağlıklı beslenmek.

Markus Prime Rib Society: Maslak Atatürk Oto Sanayi’de Sanayi 313

Yazının Devamı

Hafta sonu sokaklarda geçecek

12 Mayıs 2018

İstanbul’da her şey gibi sosyal hayatın dinamikleri de hızlı değişiyor.

Tam 2 yıl önce, Karaköy ve Topağacı’ndan sonra yeni mekânlarıyla Arnavutköy yükselişe geçti.

Kısa bir süre önceye kadar Arnavutköy’de yeme-içme ve sosyalleşme balıkçılarla sınırlıydı.

Adem Baba’dan Fishmekan’a, Atlas’tan Eftalya’ya, Sur Balık’tan Zıpkın’a, Arnavutköy Balıkçısı’na kadar seçenek çoktu.

Daha sonra ise Arnavutköy, yeni mekânlarıyla Bebek ve Karaköy’e bir alternatif olarak karşımıza çıktı.

Kabul etmek lazım, değişim Any ile başladı.

Any açılır açılmaz mahallenin buluşma noktası oldu.

Yazının Devamı

#ALAÇATI75DESİBEL

10 Mayıs 2018

'60 desibelde sohbet eder,

50 desibelde yağmuru izler,

30 desibelde sırlarımızı paylaşır,

00 desibelde iç sesimizi dinleriz.’

diye başlıyor Alaçatı Turizm Derneği’nin öncülüğündeki #Alaçatı75desibel sivil toplum hareketi.

Amaç, toplum dayanışması sağlayarak gürültü kontrolü konusunda farkındalık yaratmak.

“Bugün Alaçatı’nın bu kadar sevilmesini sağlayan insanı ve kültürüyle birlikte korunması, sürdürülebilir turizmin de vazgeçilmez parçasıdır.

Bunun yanında, komşuluk, saygı, hoşgörü gibi toplumsal değerlerimizi kaybetmemek için hassasiyet göstermek, hepimizin görevidir.

Yazının Devamı

Montreux’yü aratmayacak festival

8 Mayıs 2018

Polonezköy’de bol oksijenli bir gün geçirip köprüde dönerken birden Zorlu PSM’de Kerem Görsev Quartet konserine gidelim mi diye başladı her şey.

Konserin başlamasına sayılı dakikalar kala kendimizi Zorlu PSM Caz Festivali’nde bulduk.

“Kerem Görsev Quartet’ten sonra İlhan Erşahin ‘İstanbul Sessions featuring Erik Truffaz’ var, ona da kalın” dedi Elif Erdost ve hemen akabinde performans sanatları merkezinde küçük bir tura çıktık.

Önce swing dansçıları büyük ilgiyle ve imrenerek izledik.

Salon danslarının kesinlikle en eğlencelisi, swing.

İzledikçe hayran kalıyor ve bir an önce öğrenmeliyim hissine kapılıyorsunuz.

Ladies and Lads Swin Orchestra’da bir anne kız çıktı sahneye, müzikleri de dansları da harikaydı.

İstanbul Linda Hoppers öğrencileri de danslarıyla sahnedekiler kadar başarılıydı.

Yazının Devamı