1 milyar dolarlık fotoğraf davası

30 Temmuz 2016

İnternet sitenizde paylaştığınız bir fotoğraf için bir imaj bankası telif hakkı isteyebiliyor.

Hem de fotoğrafı siz çekmiş olsanız da.

İşte yayıncılık dünyası son zamanlarda bu davayı konuşuyor.

Fotoğrafları Smithsonian Magazine, Time, The New York Times ve Washington Post Magazine gibi mecralarda yayımlanan ve hatta ABD’de posta pullarının üstünde bile yer alan Carol Highsmith, kendi internet sitesinde kendi çektiği bir fotoğrafı paylaşıyor.

Hemen akabinde Getty Images’dan bir mektup alıyor, fotoğrafın telif hakkının onlara ait olduğu gerekçesiyle 120 dolar talep ediyorlar. İşte Carol Highsmith, daha önce ABD’nin ulusal kütüphanesi Library of Congress’e (ABD Kongre Kütüphanesi)bağışladığı ve kamusal kullanıma izin verdiği fotoğraflarının bir imaj bankası tarafından tescillendiğini ve fotoğrafı kullanan mecralardan telif ücreti talep edildiğini böylece öğreniyor. Üstelik bunu sadece Getty Images’ın değil, Alamy’nin de yaptığı ortaya çıkıyor.

Şimdi Carol Highsmith, 18 bin 755 adet fotoğrafı için bu iki imaj bankası ajansına da telif ihlali davası açtı.

Tam 1 milyar dolarlık bir dava söz konusu.

Aslında Amerikan kanunlarına göre her kare için 25 bin dolarlık bir tazminat hesaplanıyor, 18 bi

Yazının Devamı

Çağdaş sanat piyasası nasıl etkilendi?

28 Temmuz 2016

Son günlerde yaşadıklarımız en az bizim kadar uluslararası medyanın da dikkatini çekiyor.
Sadece siyasi ya da ekonomik boyutuyla değil, sanatsal yönüyle de...
Bkz. Sanat dünyasının yakından takip ettiği Artnet’te önceki gün yayınlanan Eileen Kinsella imzalı ‘Türkiye’deki istikrarsız siyasi durum sanat dünyasını nasıl olumsuz etkiledi?’ başlıklı yazısı.
Malum, Türkiye çağdaş sanat piyasası 2008’den itibaren göz kamaştırıcı bir hızla büyümeye başlamıştı. Gerçek sanatseverlere sanata yatırım ya da statü sembolü gözüyle bakan ve kısa dönem kârı düşünen koleksiyonerler de yalnız buna hizmet eden galericiler de eklenmişti.
Sonraki dönemde ise galeriler için sıkıntılı bir süreç başladı, hatta aralarında Türkiye’deki koleksiyonerler tarafından kendilerini ihanete uğramış gibi hissedenler de oldu.
Tabii bunda koleksiyonerlerin artık daha çok yurtdışından alım yapması değildi tek etken.
Kısa dönem kârı düşünenlerin hırslarının ve hobi olarak galericiliğe soyunanların, koleksiyonerleri de sanatçıları da mağdur etmesi de etkiliydi.

Yazının Devamı

Hafta sonu bize iyi geldi

26 Temmuz 2016

Geçen yıl tek bir kulaç bile atmayı beceremeyen çok yakın bir arkadaşım 1 yıl boyunca düzenli olarak yüzdü.

Hedefi, pazar günü gerçekleşen ‘2 kıta 1 yarış’a, resmi adıyla Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na katılmaktı.

Kanlıca’dan başlayıp Kuruçeşme Cemil Topuzlu Parkı’na yüzecekti.

15 Temmuz sonrası bir hafta boyunca “Yarış nasılsa iptal olur” diyenlere kulak asmadı.

“İptal olmasa da katılma sakın, bu ortamda güvenli değil” diyenleri kale almadı.

Kilit kelimeler: Normal ve rahat

Beklenen açıklama, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’tan geldi.

Etkinliğin çok anlamlı bir zaman dilimi içerisinde yapıldığını vurgulayarak, “Burada uluslararası katılımı gerçekleştirenler, geçen hafta yaşanan girişimler sonucunda ülkemizde herhangi bir olağanüstü durumun olmadığını ve Türkiye’de her türlü spor faaliyetinin; gayet normal, rahat ve en iyi şekilde yapıldığını görüyorlar” dedi.

Yazının Devamı

Yaz bitmeden yapılacak 20 şey

24 Temmuz 2016

15 Temmuz gecesinde ve sonrasında yaşanan her şeye rağmen yaz devam ediyor. İşte önümüzdeki günleri daha iyi geçirmemiz için öneriler...

O gece yaşadıklarımızdan sonra hepimizin hissiyatı aynıydı: Yaz bitti. İptal edilen tatillerin, etkinliklerin yerini gündemi daha da yakından takip etme çabası aldı. Her şeye rağmen yaşadığımız korkuyu, endişeyi, acıyı, üzüntüyü hızla atlatma yolunda emin adımlarla yürüyoruz. Her şeye rağmen yaz devam ediyor ve bu yazı daha iyi geçirmemizi sağlayacak şeyler var. İşte 20 maddede yaz bitmeden yapılabilecekler...

1) Günübirlik tatil kaçamağı: İster vapurla Adalar sefası, ister Kilyos’ta bir plaj keyfi, ister Belgrad Ormanı’nın serinliğinde bir yürüyüş... Hangisi sizi günlük hayatınızdan daha çok uzaklaştırmayı başarabilecekse o.

2) Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda konser izlemek: Açıkhava’nın akibeti konusunda belirsizlikler var, o yüzden üşenmeyin, ertelemeyin, biletleri bir an önce alın. “BKM Açıkhava’da” konserleri bu yaz 15. yılını kutluyor. Açılış 28 Temmuz Perşembe akşamı Candan Erçetin ile yapılıyor, 30 Temmuz Cumartesi akşamı Kenan Doğulu ile devam ediyor. Gelecek programda ise Sıla, Nil Karaibrahimgil, Güldür Güldür ve Ziynet Sali var.

3) İKSV’yi

Yazının Devamı

Bizim müdürün kızı Emmy’ye aday

23 Temmuz 2016

CNN Interna-tional’ı açtığınızda Ortadoğu’yla ilgili her haberde karşınıza aynı yüz çıkıyor: Arwa Damon.

Bu yıl son dakika haberi dalında Emmy’lere, Anderson Cooper 360’da Avrupa mülteci kriziyle ilgili yaptığı yayınlarla aday.

Daha önce 2012’de Arap Baharı haberleriyle CNN’e bir Emmy kazandırdı.

Boston’da doğdu, babası Amerikalı, annesi Suriyeli (1949 darbesinde suiskasta uğramış Suriye eski Başbakanı Muhsin Al-Barazi’nin kızı).

6 yaşındayken ailesiyle Fas’a taşınmış, 9 yaşındayken ise İstanbul’a...

Babası George Damon, Robert Kolej ortaokulunun uzun yıllar müdürüydü.

Arwa ise bizim için okul müdürünün sessiz sakin kızıydı.

İşte belki de o yüzden şimdi CNN’i açıp da Ortadoğu’da en tehlikeli bölgelerde karşıma çıktığında şaşırıyorum.

Yazının Devamı

Dost musun, düşman mısın?

21 Temmuz 2016

Bir yabancı böyle olağanüstü bir durumda Türkiye’ye gelmek istemeyebilir...

Bir müzisyen konserini iptal edebilir...

“Kalbimiz sizinle” mesajı vererek...

Ama bunu yaparken unutmamak gereken bir şey var, sadece sanat dünyasının değil, herkesin yapması gereken böyle durumlarda dayanışma içinde olmak ve birbirine destek olmak, moral vermek...

Zaten sanatın doğasında da var bu.

İşte o yüzden Joan Baez’in sosyal medyada yaptığı “Onca savaş bölgesine, diktatörlükler altında yönetilen ülkeye, iç kargaşaların olduğu ülkeye gittim ancak Türkiye’de bugün gördüğüm kadar büyük ve öngörülemez tehlikeyi başka bir yerde gördüğümden emin değilim” açıklaması son derece yersiz, zamansız ve düşüncesizce.

Özellikle de aktivist kimliğiyle tanınan bir müzisyene hiç yakışmıyor, grubunu, müzisyen meslektaşlarını asla tehlikeye atmak istemeyeceğini bu şekilde kamuoyuna duyurması.

Bahane hazır

Yazının Devamı

Oyun karakteri olduk

19 Temmuz 2016

"Hepimiz birer video oyunu karakteriyiz.

Başkalarının kontrol ettiği bir simülasyonda yaşıyoruz, öyle olmaması sadece milyarda bir ihtimal...”

Bunu ben söylemiyorum, 2 Haziran’da Paypal, Space X ve Tesla Motors’un kurucusu Elon Musk söyledi.

Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, Microsoft’un kurucusu Bill Gates ve Facebook COO’su Sheryl Sandberg’in de konuşmacı olarak katıldığı Code Konferansı’nda.

Musk haklı çıktı, söyledikleri şimdi oluyor, sanal ve gerçek dünyalar birbirine karışıyor.

Nasıl mı?

Nintendo’nun yeni oyunu Pokemon Go ile.

Akıllı telefonlarına gömülmüş kalabalıklara alışığız, ama telefon ekranında aynı hareketleri yaparak, aynı noktaya kilitlenerek, yavaş yavaş yürüyenleri bir arada yeni yeni görmeye başlıyoruz.

Yazının Devamı

Caz festivalinden bildiriyorum

17 Temmuz 2016

En önemli müzik festivallerinden biri Montreux Caz Festivali. Birçok müzisyen burada çalabilmek için can atıyor, festival programında yer almayı bir prestij unsuru olarak görüyor. Dünyanın her yanından müzikle ilgilenenler temmuz ayında Montreux’ye koşuyor. Bkz. Nil Karaibrahimgil-Serdar Erener, Görgün Taner, Mustafa Abbas... Şanslıyım, ben de Neil Young, Max Jury, Lana Del Rey, Marcus Miller ve Carlos Santana’yı sahnede izliyorum peş peşe.

Kilit isim: Ahmet Ertegün

Festivalin Türkiye’yle güçlü bir bağı var, “Bugün burada olmayı, bu festivalin gerçekleşmesini Ahmet Ertegün’e borçluyuz” diyor festival komitesinde
yer alan Peter G. Rebeiz.

Festivalin çıkış noktasını anlatıyor: “Her şey bir kutu çikolatayla başladı. Müzisyenlerle dostluğuyla ve çılgın partileriyle bilinen Claude Nobs bundan tam 50 yıl önce Ahmet Ertegün’ün müzik şirketi Atlantic Records’ın kapısını çalıyor, ‘Patrona İsviçre’den çikolata getirdim’ diye. Randevusuz kabul edilmiyor ama o kadar uzun bekliyor ki sonunda Ertegün’e ulaşıyor ve Montreux Caz Festivali için istediği desteği alıyor. İsviçre’nin de katkısıyla Montreux’yü bir festival şehri haline getiriyor.”

Montreux’de anlıyorsunuz, bizim festival dediğimiz birçok

Yazının Devamı