Hızlandırılmış bir Bağdat Caddesi turu

Caddenin en şenlikli bölümü Caddebostan-Çatalçeşme arasında gezintiye çıkıyoruz. Yeme-içmeden alışverişe, Cadde klasiklerinden yeni keşiflere bakın programımızda neler var?

Cadde’de çok şey değişti ama Kazım Kulan Pasajı çocukluğumda neyse bugün de o.

Bugün Bağdat Caddesi’nde tura çıkıyoruz. Gözlerim hep yükseklerde. Yanlış anlamayın, hırstan değil. Bağdat Caddesi’nin ‘kat kat tat’ sloganlı gofretlerden bir farkı yok. Eskiden apartmanların sadece giriş katları, hadi bilemediniz, birinci katları mağaza olurdu. Şimdi ise Bağdat Caddesi’nde durum değişmiş, mağazalar apartmanların en üst katlarına kadar tırmanmış. Bu durumda Bağdat Caddesi’ne bir süredir gitmiyorsanız ister istemez gözünüz bir karış havada kalıyor, apartmanların tepesinde ne var ne yok merak ediyorsunuz. En çok gelinlikçiler, abiyeciler ve pilates stüdyoları dikkat çekiyor, tabii cadde kızlarının sevdiği solaryumcular da buralara konuşlanmış.

Yeni keşif: Petit Pain Patisserie

Caddebostan’dan başlıyor, Cadde’de neler oluyor diye teftişe çıkıyoruz. Malum, Cadde’nin en şenlikli bölümü Caddebostan-Suadiye arası. Gerçi son zamanlarda Suadiye’den Çatalçeşme’ye de taşmış mağazalar. Caddebostan’da CKM’ye sinemaya gidiliyor. Cadde’den İskele Sokak’a iniliyor, salaş görünümlü balıkçılarda rakı-balık ziyafeti çekiliyor. Lise ve üniversite öğrencileri daha çok Benzin Cafe’lerde toplanıyor, biralar içiliyor, patates kızartmaları yeniliyor. Benzin, Simit Sarayı hızıyla büyüyen bir zincir olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Peki ama biz ne tarafa ilerliyoruz? İstikamet Erenköy.
Erenköy’de kaçırmamanız gereken bir sokak, Zincirli Köşk Sokak. Ucunda ne olduğunu söyleyince daha iyi anlayacaksınız, Bistro 33 ve Beyaz Fırın. Beyaz Fırın Anadolu yakasıyla özdeşleşmiş bir marka. Bistro 33 ise bir Cadde klasiği, ister içeride şöminenin karşısına kurulun, ister açık havada ısıtıcıların altında yayılın, kaçırılmaması gereken yaşsız bir mekan. Gençler de, yaşça büyükler de burayı seviyor. Aynı diğer bir Cadde klasiği olan Cafe Cadde gibi. Cafe Cadde’nin üst katında ise “kendin pişir kendin ye” restoranı olan
Et’n More var.
Bir Cadde klasiği Erenköy Divan’ı göremeyince şaşırıyorum. Çikolata soslu vanilyalı dondurmasıyla ve tabii vişneli mekikleriyle kalbimizde ayrı yeri vardı. Ayrıca Divan Pub, Cadde’nin buluşma noktalarından biriydi. Şimdi çevresi ilan panolarıyla kapalı, tadilat var. Üzülmeyin, karşı sıradaki Petit Pain Patisserie yetişiyor imdada. Bir merdivenle aşağı iniyorsunuz, ön ve arka tarafta iki küçük bahçesi var Bodrum evlerinin bahçelerini andıran. Ekmek içinde servis edilen çorbalar ve kişler var menüde. Tatlılardan milföylere hayır demek mümkün değil.

Tek değişmeyen: Kazım Kulan Pasajı

Erenköy’de Caribou Cafe’nin karşısındaki sokakta Yasemin Akat’ın mağazası da dikkatimi çekiyor. Arnavutköy ve Nişantaşı’nda da mağazaları olan tasarımcı Yasemin Akat stil sahibi kadınlara hitap ediyor. Ayrıca Ajda Pekkan’dan Zuhal Olcay’a bazı sanatçıların sahne kostümlerini de yapmışlığı var.
Erenköy’deki Beymen ise diğer lüks markalardan biraz uzakta kalıyor.
Beni en çok Kazım Kulan Pasajı şaşırtıyor. Cadde’de bir sürü yenilik var, mağazaların çoğu el değiştirdi ama Kazım Kulan Pasajı çocukluğumda neyse bugün de o, hiç değişmemiş. Yabancı olduğunuz bir yerde tanıdık yüzler görmek insanı nasıl rahatlatıyorsa, pasaj da beni öyle rahatlatıyor. Kazım Kulan Pasajı’nın biraz ilerisinde Şaşkınbakkal’a doğru Marks & Spencer, hemen karşısında ise Boyner var. Marks & Spencer ve Boyner, Cadde’nin buluşma noktaları.
Kızılkayalar’ın sarmısak kokusunu duyunca Şaşkınbakkal’a vardığımı
fark ediyorum. Günaydın’ın bitmek bilmez kuyruğu dışarıya taşıyor. Ama olsun, Cadde’ye gezmeye gelenler beklemeye hazır. Beklemek istemeyen Cadde ahalisi de daha boş saatleri seçiyor. Palmiyeler içindeki Palma D’oro’yu tercih edenler de oluyor, Cadde’den çıkıp İstanbul’a yayılan Midpoint’i de. Bu arada sokaklardaki kalabalığa bakınca ne kadar çok kişi çalışmıyor diye düşünüyor insan.
Şaşkınbakkal’da bir Pinkberry çılgınlığı yaşanıyor. Bir kap yoğurt için 15 dakika sırada bekleyebiliyorsunuz. Özellikle çocuklar ve gençler bu konuda çok ısrarlı. Bu arada Cadde’de ne kadar çok sayıda Starbucks ve Mado var. Hatta her semtin başlangıç noktasında bir Starbucks var desem abartmış olmam. Şaşkınbakkal alışveriş bakımından biraz daha durgun ama Şaşkınbakkal-Suadiye sınırındaki Derishow’la durum değişiyor. Gençlerin uğrak yeri Havelka’nın Suadiye’de de bir şubesi var, Caddebostan İskele Sokak’ta da.

En eğlenceli mağaza: Hello Kitty World

Cadde’deki en tuhaf ama en eğlenceli mağaza ise yeni açılan Hello Kitty World. Burada pembe halılardan yürüyerek içeri giriyorsunuz, tahmin ettiğiniz gibi neredeyse her şey pembe. Cadde kızlarına hitap edecek binbir çeşit ıvır zıvır da var, fonksiyonel şeyler de. Hello Kitty World’den başka bir çekim merkezi de Remzi Kitabevi ve kafesi. Burada hem kitap alışverişi yapabiliyor hem de karnınızı doyurabiliyorsunuz. Suadiye sınırları içinde özel pasaportla yemek siparişi verilen Vapiano da var.
Suadiye’de Big Chefs’ten Le Pain Quotidien’e, BiBuçuk’tan Kahve Dünyası’na, Sushico’dan Ranchero’ya kadar aklınıza gelecek birçok yeme-içme seçeneği var. Cadde’den Suadiye sahil yoluna inince de Go Mongo’dan Balıkçı Takanik’e bir nev-i yeme içme merkezi buluyorsunuz.

Yükselen yıldız Çatalçeşme’de en lüks markalar yarışıyor

Suadiye’de kuş seslerini duyunca anlıyorum, Vakko’nun önündeyim. Çok güzel tarihi bir köşkte yer alan Vakko’da her Vakko mağazasında olduğu gibi kuş sesleri yükseliyor içeriden. Suadiye sınırlarına gelince birden mağazalar da değişiyor. Suadiye-Çatalçeşme arasında ise daha lüks markalar dikkat çekiyor. Burberry, Cadde’yi keşfeden öncü lüks marka. Lüks markalar genelde binaları birlikte tutup yeniliyor, Louis Vuitton ve Vakko Wedding komşuculuk oynuyor. Karşı sırada Emporio Armani bütün ihtişamıyla duruyor. Yanındaki Emporio Armani Caffe de şık kadınların öğle yemekleri için uğradığı yerlerden. Brandroom, Burberry, Armani derken İstinye Park’ın lüks markalar bölümüne gelmiş kadar oluyorsunuz. Yakında Zadig and Voltaire de açılacak.

Hızlı atıştırmalıklar

Cadde klasiklerinden örnekler verelim; Caddebostan’da Han’da köfte, Şaşkınbakkal’da Barış Büfe’de dilli kaşarlı tost, Çiftehavuzlar’da 35 yıllık Flamingo Büfe’de yıldız döner yemelisiniz. Yıldız döner nedir? Eskiden Yıldızlar Fırın’ın yaptığı yıldız şeklindeki sütlü ekmekler artık Flamingo’yla özdeşleşmiş. Burada içi alınmış ekmek yerine yıldızda döner daha makbul.

Rotanın dışında kalanlar

* Babbo: Caddebostan-Suadiye hattının dışında, Çiftehavuzlar’da küçük bir pizzacı ve bar. İnce hamurlu pizzalardan panzenellaya uzanan bir mönüsü var. Dekoruyla da müdavim mekanı olmasıyla da Cadde’de fark ediliyor.
* North Shield Bar: Türkiye’nin ilk pub zinciri. Göztepe’de kısa süre önce açıldı. Rotanın dışında olmasına rağmen her yaşa hitap eden bir kitlesi oldu. Farklı bira çeşitleriyle ve gece 02.00’ye kadar açık olmasıyla kalpleri kazandı.
* Şahin Gurme: Namlı’nın yeri ayrı tabii ama Cadde’de şimdi Selamiçeşme’de dev bir şarküteri daha açıldı. Şahin Gurme, şarküterisiyle de kahvaltı servisiyle de konuşuluyor. Bir de “Keşke porsiyonlar bu kadar küçük olmasa’” dedirtiyor.