Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

New York’a yolu düşenlerin ilk ziyaret ettiği müzelerden biri MOMA (Museum of Modern Art).

İşte şimdi birçok müze gibi MOMA da dijital sanatla öne çıkıyor.

Malum, kripto para piyasasında büyük dalgalanmalar yaşanıyor.

NFT’ler için de zor bir dönem olacağı konuşuluyor.

Ama bir yandan da uzun yıllar kültür-sanat kurumları ve otoriteleri tarafından dışlanmış olan dijital sanatçılar dünyanın en iyi sanat müzeleriyle yeni ilişkiler kuruyor, yeni izleyiciler ediniyor ve bunun tadını sonuna kadar çıkarıyor.

Haberin Devamı

İşte bu örneklerden biri de geçen hafta sonu itibarıyla MOMA’nın lobisini Refik Anadol’un veri odaklı enstalasyonuna ayırması.

Evet, bu, MOMA’nın Refik Anadol ile yaptığı ilk iş birliği değil.

Müze, daha önce de arşivini Refik Anadol’a açtı ve sanatçının dijital soyutlamalar oluşturmak için kullanmasını sağladı.

Geçen yıl Refik Anadol, “Makine Halüsinasyonları” adını verdiği soyut eserler yaratmak için müzenin halka açık arşivinden 138 binden fazla resim ve metin materyalini bir makine öğrenimi modeline bağladı ve bu eserler NFT olarak satıldı.

MOMA, serideki tüm satışların yüzde 17’sini ve tüm ikinci satışların yüzde beşini aldı.

Bu, Refik Anadol ile MoMA küratörleri Michelle Kuo ve Paola Antonelli arasındaki ortaklığın başlangıcıydı ve her iki taraf için de aynı zamanda mali bir kazanımdı.

Blockchain tabanlı sanat eserlerinden bazıları binlerce dolara satıldı ve hatta 200 bin dolara satılan bir eser de oldu.

Bu, MoMA için dijital bir izleyici kitlesi büyütmek bakımından da finansal anlamda da mantıklıydı.

Şimdi ise MOMA’da Refik Anadol’un ‘Makine Halüsinasyonları’ serisinin bir yenisi ‘UnSupervised’ (‘Denetimsiz’) başlığıyla yer alıyor.

Refik Anadol, müzenin görüntülerini ve arşivlerini bir makine öğrenimi modeline bağlamasıyla ortaya çıkanlardan bazılarını sergiliyor.

Sanatçının makine öğrenimi programı, müzenin koleksiyonlarından gelen bilgileri, hareket ve iklim de dâhil olmak üzere binanın içindeki ve dışındaki ortamdan alınan gerçek zamanlı verilerle birleştirerek sürekli olarak yeni görüntüler geliştiriyor.

Haberin Devamı

“MoMA’nın verilerine ilişkin yorumu, esasen modern sanat tarihinin bir dönüşümüdür” diye özetliyor MOMA küratörleri bu yaptıklarını.

Büyük ölçekli enstalasyon, MoMA’nın koleksiyo- nundan 200 yılı aşkın sanatı yeniden yorumlamak için yapay zekayı kullanan dijital sanat eserlerini içeriyor.

Tablolar ve fotoğraflardan arabalara ve video oyunlarına kadar müzenin tüm çalışmaları, izleyicileri akıllara durgunluk veren görsellere çeken yapay zekâ destekli soyut görüntülere dönüştürülüyor.

Refik Anadol ve ekibi, projenin başladığı 2016 yılından bu yana dijital arşivlerden ve kamu kaynaklarından veri topluyor ve bunları makine öğrenmeli sınıflandırma modelleriyle işliyor. “Anıları gelecekle ilişkilendirmenin ve görünmeyeni görünür kılmanın yollarını bulmaya çalışıyorum” diye özetliyor Refik Anadol.

Refik Anadol, MOMA’da 5 Mart’a kadar sergilenmeye devam edecek işleriyle hiç şüphesiz şimdi global çağdaş sanat dünyasında daha da görünür.