Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kar haftasına İKSV damga vurdu. X Restaurant’da İKSV yemeğinden Cenk Eren’in Piyasa’sına geçildi. Önümüzdeki hafta gündemimizde ‘Festival Colbert’ ve kaçırılmaması gerekenler var

Yemekteyiz. X Restaurant’da, İKSV yöneticileri ve destekçileri, Siyah Lale kart sahipleri ile birlikte.
Şanslıydım, gecenin en renkli masasındaydım. Masadakileri şöyle bir sayayım, Nurettin Hasman ve fotoğrafçı kızı Merve, Meryem Uzerli-Can Ateş, Çınar Oskay, Banu Birkan, İsmail-Gül Delemen... Arka masada Güliz Onursal, Yasemin-Cefi Kamhi, Berna Akar-Bala Safyurtlu, Elif-Okan Tapan... Çapraz masada ise ilk gözüme çarpanlar, Deniz Alphan, Sedat Ergin ve İhsan Yılmaz. Malum, oturma düzenli davetlerde yalnız yakın görüşünüze girenlerle sohbet etme fırsatınız oluyor. O yüzden bizim masayla başlıyorum. Meryem Uzerli son derece doğal ve sempatik. Yurt dışında büyümenin farkı hemen hissediliyor. Ekranda göründüğünden de çok çok daha güzel ve zayıf.

Önemli olan afiş değil, bienal

Haberin Devamı

İtiraf etmeliyim, Nurettin Hasman beni şaşırtıyor. Kızların etrafında neden pervane olduğunu artık daha iyi anlıyorum. En çok da baba-kız yakın ilişkilerinden etkileniyorum. Genç anne-baba olmak güzel bir şey diye düşünüyorum. Tam bu sırada bana göre Türkiye’nin hâlâ en güzel kadınlarından biri olan Güliz Onursal geliyor masaya ve aile tamamlanıyor. Ayrılıklar da böyle medeni olmalı işte. Merve Hasman’ın fotoğraflarına bakıyoruz, beklediğimden çok çok daha başarılı.
Türkiye’nin sayılı sayıdaki stil sahibi kadınlarından biri olan Berna Akar’dan mücevher tasarımlarını artık profesyonel olarak yapmaya başladığını öğreniyorum. Ama bu başka bir yazı konusu.
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve Medya Direktörü Ayşe Bulutgil ile sohbet ediyoruz. İstanbul Bienali’nin basın toplantısını kara kışa rağmen iptal etmemelerine şaşırdığımı söylüyorum. ‘Evet, ulaşım zordu ama beklentimizin üstünde katılım oldu, memnun kaldık’ diyorlar. 14 Eylül’de başlayacak olan 13. İstanbul Bienali’nin konusu “Anne, ben barbar mıyım?” Lale Müldür’ün bir şiirinden ilham alınmış. ‘Doğrusu afiş daha iyi olabilirdi’ diyorum, sonra da ‘Olsun, önemli olan afiş değil, bienal’ diye toparlamaya çalışıyorum.
Bu arada Borsa Grubu’na ait olan X Restaurant’ın yemekleri çok başarılı. Yemeklere Mumm Rouge şampanyalar eşlik ediyor. Şampanyalar gerçekten de su gibi akıyor. X Restaurant ilk açıldığında bu kadar başarılı değildi, belli ki giderek oturmuş. Bütün davetlerin, etkinliklerin iptal edildiği bir haftada İKSV, kar kış demedi, destekçilerine kendi binasında çok güzel bir yemekle teşekkür etti ve bir kez daha kalbimizi kazandı.

Haberin Devamı

Gelecek program: Festival Colbert

Önümüzdeki hafta gündemimizde ‘Festival Colbert’ var. Festivali, 75 lüks Fransız markasının birliği Comite Colbert düzenliyor. Tam 31 milyar dolarlık yıllık ciroları var.
Geçen ay İsviçre markaları İstanbul’a bir çıkarma yapmıştı, bu ay sırada Fransız markaları var. Artık İstanbul lüks markaların radarına giriyor. Bazıları durumdan şikayet etse de, bazıları çok memnun olsa da görüyoruz ki, dışarıdan görünen manzara ekonomimizin iyi olduğu yönünde. Boşuna Comite Colbert’in CEO’su Elisabeth Ponselle des Portes Milliyet’e şu açıklamayı yapmadı, ‘Türkiye bizim için önemli bir pazar haline geliyor. Yalnızca ekonomik büyümesiyle değil, kültürel hareketlilik açısından ülkenizin dünyada edindiği yer de önemli. İstanbul bir trendsetter (trend belirleyici) haline geliyor.
Comite Colbert, Cartier’den Louis Vuitton’a, Baccarat’dan Hermes’e birçok önemli markayı bir araya getiriyor. Amaç, Fransız lüksünün modern yüzünü Türkiye’ye tanıtmak. Oysa Fransız lüksü uzun zamandır bu topraklarda var, Topkapı Sarayı’ndaki Sevres seramik koleksiyonu, Dolmabahçe Sarayı’nın dekorasyonunda kullanılan Baccarat kristalleri ve Beyoğlu’ndaki Fransız Sarayı örneklerden sadece birkaçı.

Festivalde kaçırılmaması gerekenler

‘Festival Colbert’ nedeniyle 16-22 Ocak’ta Nişantaşı ve İstinyePark’ta birçok aktivite var; Hermes’te interaktif sanal kitap ‘8 Kravat’ görülebilir. İstanbul Modern’de ‘Modernlik? Fransa ve Türkiye’den Manzaralar’ başlıklı sergi gerçekleşecek.

Haberin Devamı

Piyasa’da neler oluyor?

Yemek sonrası Çınar Oskay rahat durmuyor, ‘Piyasa’ya, Savaş Özbey’in doğum günü partisine gidiyoruz’ diyor. Kalabalık bir grup gidiyoruz. X Restaurant’daki İKSV yemeğinden sonra Harbiye’deki Piyasa biraz kültür şoku oluyor. Ama tezatları seviyoruz.
Cenk Eren’in My Piyasa’sında herkes birbirini tanıyor, tanımadıklarınıza da aşina çıkıyorsunuz. Bu sadece doğum gününe özel bir durum değil, müdavim kitlesi böyle.
Bu geceye özel, DJ setinde doğum günü çocuğu var, yanında Özgür Aras. Coştukça coşuluyor. İçerisi tıklım tıklım olunca, eve dönme zamanı geliyor.