Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hayatımızı algoritmalar yönlendirirken, yapay zekânın sadece konuşulanları yazabileceği, başka dillere tercüme edebileceği günler de geride kaldı.

Artık yapay zekâ duyduğunu yazıya dökmek ve tercüme yapmanın çok daha ilerisinde.

3-4 yıl önce en çarpıcı örnek Kaliforniya’da bir laboratuvardan geldi.

Sadece kısa notlar vererek, yapay zekâya bir makale yazdırdılar.

Üstelik kazanılması imkânsız bir bakış açısıyla.

Konu: Yeniden çevrime sokmak, geri dönüşüm neden dünya için kötü.

Laboratuvarın başındaki mühendis David Luan makalenin çok iyi yazıldığını ve mantıklı sebeplerle desteklendiğini söyledi, hatta SAT sınavlarında bu makaleyle yüksek bir not bile alınabilir dedi.

Haberin Devamı

Bu zamana kadar yapay zekânın insan duygularını öğrenemediği için bir konuşma diyaloğunu sürdürmekte güçlük çektiği biliniyordu.

Oysa biliyoruz, son yıllarda dünyayı daha iyi anlayabilen algoritmalar da yazılıyor, OpenAI’ın yeni algoritması GPT-2 gibi.

Sadece başlığı vermek yeterli, makaleyi algoritma görüşler ve hatta istatistiklerle süsleyebiliyor.

Hatta bir kısa hikâyenin ilk cümlesini yazdığınızda karakterin başına daha sonra neler geleceğini de yazabiliyor.

Uzun bir makaleyi özetlemesini isterseniz, onu da yapabiliyor tabii.

Şimdi ise çağdaş sanatta yapay zekâ tartışmaları büyüyor.

Son yapılan bir araştırmaya göre, insanlar ve yapay zekâ tarafından yapılan sanat eserleri ayırt edilemeyecek seviyeye ulaştı.

Hatta University of Colorado’da araştırmacı Harsha Gangadharbatla’ya üç yıl önce Christies’de düzenlenen bir açık artırmada Obvious Collective’in yapay zekâ tarafından yapılan bir sanat eserinin 432 bin 500 dolara satılması ilham verdi.

Malum, ‘data’nın hayatımızı nasıl kontrol edebildiğini ve iyiye olduğu gibi, nasıl kötüye de kullanılabildiğini biliyoruz.

Şimdi yapay zekânın da aynı şekilde, iyiye olduğu gibi, kötüye kullanılması da büyük olasılık.

Gelişmeleri merak etmekle birlikte olabileceklerden korkmamak da elde değil.

Konuk öğretim üyesi: Virgil Abloh

Birkaç yıl önce Londra’nın çağdaş sanat müzesi Tate Modern’da ‘Paradox Bullets’ı izlemiştim.

Haberin Devamı

Sinemanın önünde bir sokak stili defilesinden fırlamış gibi duran upuzun bir kuyruk vardı, görevliler bu çılgın kuyrukla nasıl başa çıkacaklarını şaşırmakta haklıydı.

Peki ama bu kuyruğun nedeni ne?

1 Nike

2 Tom Sachs ve Ed Ruscha

3 Virgil Abloh

Sokak stili, moda, sanat, müzik ve tabii en cool insanlar bir araya gelmişti.

Sanatseverlere İsviçre pasaportu yapmasıyla ünlü Amerikalı sanatçı Tom Sachs, çok beğendiğim Ed Ruscha’yla birlikte ‘Paradox Bullets’ adlı kısa filme imza atmıştı, Nike’ın yeni ürünü The Mars Yard Overshoe’yu tanıtmak için.

Filmden geriye kalanları düşünerek ve birbirimize “Sen kolaydan mı, zordan mı başlarsın yapılacaklar listene?” diye sorular sorarak kendimizi after party’de bulmuştuk.

Partinin sürprizi, Off-White’ın yaratıcısı, Louis Vuitton erkek koleksiyonunun kreatif direktörü Virgil Abloh’un DJ’lik yapmasıydı.

Günümüzün kreatifleri böyle işte, büyük bir kurumda çalışsalar bile zamana ayak uydurabilmek için daima kendilerini yeniliyor ve farklı iş birlikleriyle daima gündemde kalıyorlar.

Haberin Devamı

Şimdi ise Virgil Abloh, Londra’da Royal College of Art’da konuk öğretim üyesi olarak karşımıza çıkıyor.

Master öğrencilerine ders verecek olan Abloh’un öğrenci ve mezunlara yeni iş olanakları da sunabileceği konuşuluyor.