İZMİR’İN eski büyükşehir belediye başkanlarından Burhan Özfatura, aday adaylarını uyarmış ve şöyle demiş:
“Genel başkan ve parti teşkilatlarının kölesi olmayacaklarını da halka hissettirsinler.”
Sevgili başkan, çok güzel söylemiş...
Ama...
Bunu yapabilecek tek bir aday adayı görebiliyor musunuz?
Varsayalım öyle bir başkan aday adayı var.
Peki...
CHP, her dönem olduğu gibi son günlerde de en çok tartışılan parti olma unvanını koruyor.
Tıpkı Fenerbahçe gibi...
Fener’de özellikle yaptığı transferlerle en çok konuşulan takımdır.
CHP’nin son ‘Çarşaf açılımı’ da Fener’in yaptığı transferler gibi (!) daha çok tartışılacağa benziyor.
Oysa...
CHP’nin sosyal demokrat parti olarak toplumun emek ağırlıklı kesim başta olmak üzere, tüm katmanları kucaklaması gerekmez mi? Bu bağlamda CHP’nin; sosyal yaşam tercihi, inanç kavramı ne olursa olsun, her kesimin toplumsal refahtan hakça pay alabilmesi için politika üretmesi ve bunları siyasi bir programla ortaya koyması gerekmiyor mu?
Toplumumuzun, etnik, dinsel, mezhepsel ayrımlara tabii tutulmasını, ortak ekonomik ve sosyal çıkarlarını savunarak engellemek zorunda değil mi?
EGE’DEKİ sekiz ilden dördü AKP’li, üçü CHP’li ve biri de bağımsız belediye başkanları tarafından yönetiliyor. 29 Mart yerel seçimlerinde bölgede tablo nasıl şekillenecek? Kimler aday olacak, kimler koltuğunu koruyacek veya yenileri gelecek?
Ege’de şimdiden büyük bir yarış başladı. Ege’deki, İzmir hariç yedi ilde ismi adaylık için geçen bazı isimler şöyle:
AYDIN: AKP adayı olarak belediye başkanı seçilen İlhami Ortekin şu anda bağımsız durumda... Ortekin’in bu kez CHP’den aday olacağı söyleniyor. Yani daha önce ilk kez siyasete başladığı partide devam etmesi bekleniyor.
İşadamı Mustafa Müftüoğlu, şu ana kadar CHP’den aday adaylığını açıklayan tek isim. Müftüoğlu, Denizli’nin Tavas İlçesi’ne bağlı Gölbaşı Beldesi’nde belediye başkanlığı yapıyor, ama Aydınlı olduğu için bu kentten belediye başkanlığına talip.
AKP’de ise üç isim ön plana çıkıyor. İşadamı Yalçın Pekgüzel ile Mustafa Ancın. Her kisi de parti üyesi. Bir diğer isim ise Türk Eczacılar Birliği 2. Başkanı olan Şevket Kaya. Bakalım AKP kimi aday gösterecek bu kentte?
YEREL seçimlere tam 125 gün kaldı. Belediye başkanlığı, il genel ve belediye meclis üyeliklerine talip olanlar teker teker ortaya çıkmaya başladı. İzmir’de 21’i büyükşehir belediye sınırları içinde olmak üzere 30 ilçede mevcut koltuk sayısının en az on katını bulacak isimler adaylık beklentisi içinde. İşte ilçe ilçe adaylık yarışı yapan bazı isimler:
ALİAĞA: İlçe başkanı Turgut Oğuz, eski milletvekili Hakkı Ülkü, belediye diş doktoru Cantaş Şirin ve göz doktoru Ulviye Öztürk, CHP’den, belediye başkanı Tansu Kaya, Hüseyin Aslan, il genel meclis üyesi Uğur Türkkan AKP’den, Hüseyin Şengül ve Kemal Erim ise MHP’den aday olmak istiyor.
BALÇOVA: Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya’nın yanı sıra eski başkan Ali İhsan Ülker, meclis üyeleri Savaş Akıncı, Saim Katırcıoğlu ve ilçe başkanı Salih Küçükbayrak’ın CHP’dan aday olmak istediği konuşuluyor. Geçen seçimde DYP’den aday olan Kamil Öztürk ve eski Belediye Başkanı MustafaŞentürk, AKP’den adaylık için yarışıyor. DSP’den ise Hüseyin Çorlu’nun adı geçiyor.
BAYINDIR: Anavatan’dan belediye başkanı seçilen Alaattin Çapuk yeni partisi CHP’de ilçe başkanı Şenay Çetinbaş ile adaylık yarışı içindeler.
AKP’den ise Haldun Çıray’ın aday
KİMSEYİ küstürmeyeceksiniz. ‘Küçük olsun benim olsun’ yaklaşımı içinde davranmayacaksanız.
Grupçuluk yapmayacaksınız.
Herkesi kucaklayacaksınız.
Partiyi insanları ‘atarak’ değil, ‘katarak’ büyüteceksiniz.
Siz önce kendi partilinize ve seçmenize güven ve umut vereceksiniz.
Vereceksiniz ki; daha sonra o insanlar, sandığa gitmeyenleri ikna edebilsin.
Ama nerede...
BUGÜN 10 Kasım... Ulu Önder Atatürk’ü sonsuzluğa uğurlayışımızın 70’inci yıldönümü!
Atam, aradan geçen yıllar ve ortaya çıkan tablo, sana duyduğumuz özlemi her geçen gün bir kat daha artırıyor!
Çünkü...
Şeriat özlemcileri köşe başlarını tutmuş, Sevr hayalleri kuranlar iyice pervasızlaşmış durumda...
Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olan kimi milletvekilleri hala milletin temsilcisi olduklarını iddia ediyor!
Sevgili Atam, gençliğe hitabında da belirttiğin gibi, “Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit ediyor. Millet, fakr - ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş durumda.”
İşsizlik çığ gibi artıyor.
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, partisinin il başkanı ile yaşadığı ‘kan uyuşmazlığı’ nedeniyle geçtiğimiz pazar günü yaptığı açıklamada; “Kitlelerin taleplerini anlamaktan uzak, rant peşinde koşan, siyaseti yağma anlayışından ibaret sayan hastalıklı siyaset cambazlarına karşı, sosyal demokrat yurtsever İzmirli hemşerilerimle birlikte gerekli mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğimizin herkes tarafından iyi bilinmesini istiyorum” demişti.
Bu açıklama, iki gün sonra başka bir açıklama ile düzeltildi ve şöyle denildi:
“4.5 yıllık başkanlık dönemimde pek çok platformda defalarca tekrarladığım bu ifadeler, toplumda derin hasarlar bırakan bu tür hastalıkların, Türk siyasetinden tamamiyle arındırılması amacıyla altını çizdiğim genel doğrularımdır. Bunun polemik konusu yapılması son derece hatalıdır.Söz konusu cümleyle neyi ifade etmek istediğimizi İzmirliler çok iyi anlamıştır. Bu sözlerim, siyaseti topluma hizmet aracı olarak değil, bir rant aracı olarak gören zihniyete karşı genel bir anlatımdır. Bu önemli hususu kamuoyu ile tekrar paylaşmakta büyük yarar görüyorum”.
Oysa...
Başkan Kocaoğlu, bu tür düzeltmeleri hep yapıyor, yapmak zorunda bırakılıyor.
Örneğin; 2005
YEREL seçimlere tam beş ay kaldı. Yerel yönetimlere talip olan siyasi partilerde aday adayları yavaş yavaş şekillenmeye başlıyor.
İsimler netleşmese de en azından tarifi yapılıyor, robot resmi çiziliyor!
İddialı partiler, kimi nereye aday göstereceğini büyük olasılıkla önümüzdeki ayın sonlarına doğru netleştirir.
Kuşkusuz, İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’nde yerel seçim mücadelesi AKP ile CHP arasında geçecek gibi görünüyor.
Bu yüzden İzmir başta olmak üzere pek çok yerleşim merkezinde iktidar partisi AKP’ye karşı güçlü bir muhalefet cephesi oluşturmak için CHP adaylarının etrafında birleşilmesi gerektiği şimdiden yüksek sesle konuşuluyor.
Yani...
Tüm sosyalistlerin, sosyal demokratların, demokratların, cumhuriyetçilerin, Atatürkçülerin tek yumruk olmaları isteniyor.