Ama Türk sağında "cicim aylarının toplamı" bellidir:3 yıl...3 yılın sonunda sıkıntı alametleri başlar... peşinden de inişe geçilir.İnerken olup bitenler, neredeyse hep aynıdır:Önce balayı dönemindeki üslup değişir, çelebiliğin yerini bir kabadayı tavrı alır.Sonra basınla ve muhalefetle ağız dalaşı başlar. Parti içinden yükselen çatlak sesler susturulur.Baskın seçim haberleri dile yerleşir. Ve peşinden seçim gelir.Şimdi bu tezi doğrulayacak kanıtları ortaya koyalım:* * *Türk sağının tek başına iktidar şansı yakaladığı 4 dönem var:1950'lerde Menderes'le DP... (yüzde 53,3 ile)1960'larda Demirel'le AP... (yüzde 52,8 ile)1980'lerde Özal'la ANAP... (yüzde 45,1 ile) 2000'lerde Erdoğan'la AKP... (yüzde 34,2 ile)* * *1950'de işbaşına gelen Menderes 1953'te CHP'nin mallarına el koymaya karar vererek iktidarla muhalefet arasındaki "bahar havası"nı noktaladı. (İsmet) İnönü'ye "kudurgan" dedi.DP o yıl, öğretim üyelerine siyaseti yasakladı. Toplantı hürriyetini kısıtladı, tiyatro oyunlarını durdurdu.27 Mayıs'ı yapan askerlerin anılarına göre kışlalarda hareketlenme, bundan sonra başladı.* * *1965'te gelen Demirel'in balayı da 3 yıl sürdü. 1968'de TİP milletvekili Çetin Altan'ın Meclis'te AP'lilerce dövülmesiyle başlayan şiddet, kısa zamanda sokağa taştı ve 1971'de iktidarı götürdü.* * *Özal 1983'te geldi. 3 yılın sonunda aynı hastalığa tutuldu:1986'da basını cezalandırmak için Muzır Neşriyat Yasası'nı çıkardı.Yabancılara mülk satışında Anayasa Mahkemesi ile kavga etti.(Erdal) İnönü'ye "Boyu uzun, aklı kısa" dedi.Kızına Jaguar armağan edildi. Eşi Hasbahçe balosunu yaptı.Dalan o yıl kazan kaldırdı.Ve Özal 3 yılın sonundaki ara seçimi kaybetti.* * *Geçen ay Erdoğan iktidarda 3. yılını doldurdu.Ülkenin tarihinden birazcık haberdar olan herkes, AKP'de "3. yıl kavşağı"nın belirtilerini gözlüyor.İleride 2000'lerin tarihini yazacak olanlar bu aylarda ateşin nasıl yükseldiğinden söz edeceklerdir:Van Rektörü'nün tutuklanmasından...Orhan Pamuk türü düşünce özgürlüğü davalarından...Basına, muhalefete, eleştiriye tahammülsüzlüğün azmasından..."Satarım", "Pazarlarım" havalarından...Belediyelerin içki yasağından...Fütursuzca kadrolaşma ve dini her işe karıştırma işgüzarlığından...Parti içindeki ilk kaynamalardan...* * *Tarih, bize bundan sonra neler olacağını da söylüyor:Gerginlik arttıkça sandık lafı çoğalacak."Baskın seçim hazırlığı" haberleri sızacak.Parti içinde farklı sesler artacak.Hem Başbakan hem muhalefet sertleşecek.Muhalefet bir araya gelemezse, belki de MHP lideri Devlet Bahçeli'nin dünkü basın toplantısında "her parçası başka bir yerden ödünç alınmış, toplama bir araba"ya benzettiği "AKP koalisyonu", muhalefeti kendi içinden çıkaracak.Keşke Erdoğan, çıktığı uzun yolculuklarda DP'nin, AP'nin, ANAP'ın, Türk sağının tarihini okusa...Malum:"Hayat ileriye doğru yaşanır, ama geriye doğru anlaşılır." can.dundar@e-kolay.net "Balayı dönemi"nin uzunluğu evlilikten evliliğe fark eder.