Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bazen de hiç beklenmedik bir yerde öyle bir gülümsüyor ki "Bu ülkeden hiç umudu kesmemeli... Yeter ki insanına şans verilebilsin" diyoruz.Eskişehir'e gittim.Anadolu, yine sürprizlerle karşıladı beni...Türkiye'ye inancımı tazeleyerek döndüm.* * *Anadolu Üniversitesi'ne sohbete gitmiştim.Gece de genç kuşağın en yetenekli tiyatro yazarlarından Özen Yula'nın yeni oyunu "Gözü Kara Alaturka"nın galası vardı.Üniversitede gençlerin son derece bilinçli sorularını yanıtladıktan sonra oyunun oynanacağı yeri sordum."Opera'da" dediler.Sadece Ankara'da adı "Opera" olan bir durak vardır. O da devletin opera salonundan alır ismini...Bu, belediyenin opera salonu...Nikâh salonu olarak temeli atılmış. Yılmaz Büyükerşen, Belediye Başkanı olunca projeyi değiştirip burayı bir Sanat ve Kültür Sarayı'na çevirmiş. Bütün Türkiye'de sinema ve tiyatrolar düğün salonlarına dönüştürülürken Eskişehir muazzam bir sanat mabedi kazanmış.İçinde 570 kişilik nefis bir tiyatro salonu var. Hemen yanında döner platformlu 480 kişilik göz kamaştırıcı bir opera ve senfoni salonu...Ve ikisinin arasında aydınlık bir sergi salonu...81 kentin hiçbirinde böyle bir sanat merkezi görmedim.* * *Bitmedi.Şehrin 2 tiyatro sahnesi daha var.Tadil edilen hal binasındaki Tepebaşı ile kapalı otoparktan koparılan Turgut Özakman sahneleri...Tüm bunlar Büyükerşen başkan olduktan sonra, yani son 4 yılda kurulmuş.Üstelik salonlarla 60 kişilik kadronun trilyonlar tutan masrafı devletten değil, belediye bütçesinden karşılanıyor.Kentin opera binası ve senfoni orkestrası var ama henüz operası yok. Her yıl farklı operalar turneye geliyor.Büyükerşen'in yeni hedefi, belediye konservatuarı ile opera ve bale kurmak...* * *Eskişehir'in her köşesindeki güzelim heykelleri, geçen yıl tamamlanan tramvayı ve temizlenen Porsuk üzerinde gezecek turistik botları anlatmaya yerim yok;Özen Yula'nın mizah, arabesk, şiddet, seks, Yeşilçam karışımından cıvıl cıvıl bir pop-art eseri çıkaran ve beni yeniden tiyatroyla barıştıran harika oyununu ve birbirinden yetenekli oyuncularını anlatmaya da...Ama bunca yatırımın, sunulan nitelikli eserlerin ve "indirimli 1, tam 2 lira"lık bilet politikasının nasıl karşılık bulduğunu yazmalıyım:Eskişehir tiyatroları 4 sezonda 800 kez perde açmış ve 20 ayrı eseri tam 200 bin kişi seyretmiş.Şehrin merkez nüfusu ise 500 bin...* * *40 yıl önce bu şehirde her lise sınıfında bir tiyatro topluluğu vardı. O çocuklar büyüdü ve tiyatro seyircisi oldu.Bugünkü başarıda o geleneğin de etkisi var.Ama asıl başarı, Eskişehir'den yeni bir şehir yaratan Büyükerşen'in...3 dersle dönüyorum:1. Bir insan, bir kentin kaderini tamamen değiştirebilir.2. Yatırım yapılınca mucizeler gerçek olabilir.3. Her kent bunu yapsa Türkiye'nin sanat hayatı ayağa kalkabilir.Darısı bizim kentlerimizin başına!.. can.dundar@e-kolay.net Türkiye bazen öfkeyle dökülüyor yollara, kadınlarını copluyor, küstah pankartlar açıyor; gelecek umudumuzu söndürüyor.