Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

‘Aramızda insan kılığında dolaşan uzaylılar var. Bazıları iyi, bazıları kötü niyetli... Bana babam anlattı’ başlığını görürseniz bunu söyleyen hakkında ne düşünürsünüz? Hele “Babam ilk uzay gemisini yaptı. Ben de uzaylılara beste yaptım” filan diyorsa...
Hafif kafayı sıyırmış olabileceğini, değil mi? Başlığı gördüğümde ben de öyle düşündüm.
Sonra söyleyene öğrenince şaşırdım:
Anjelika Akbar...
* * *
Anjelika’yı tanırım.
Sovyetlerin genç gözbebeklerinden biriydi.
Türkiye’ye geldikten sonra Ankara Devlet Konservatuvarı’nın kurucu öğretim elemanları arasında yer aldı.
10 yıl önce “Köy Enstitüleri” belgeselimizin müziklerini yapmasını ondan rica etmiştim. Hem besteleme sürecine hem de çalarken piyanosu ve eseriyle nasıl bütünleştiğine tanığım.
“Ruhani konular”a ilgisini de bilirim.
Geçenlerde Uzaylı Köpek Baaşa”nın hikâyelerinden bir masal kitabı çıkardı; ama beste yapacak kadar uzaylılarla içli dışlı olduğunu bilmiyordum. İşin aslını, yolladığı nottan öğrendim ve doğrusu bir gazeteci olarak utandım.
* * *
Önce babasından başlayalım.
“Babam ilk uzay mekiğini tasarlamış” diye yansıyan demecinin aslı şu:
Babası Stanislav Timchenko, Rusya’da ilk astronot Yuri Gagarin’i uzaya taşıyan gemiyi tasarlayan Korolyov’un müzesini kurmuş ve yıllarca yönetmiş olan bir felsefe profesörü...
“Uzay bilimleri ve felsefe” konusundaki çalışmaları nedeniyle “Krolyov Nişanı” ile onurlandırılmış.
Uluslararası Astronotlar Federasyonu üyesi... Uzaya gönderilecek bilim adamları arasından birincilikle seçilmesine rağmen sağlık nedenleriyle gidememiş.
Uzayla ilgili kimi bilgilerini, evrende yalnız olmadığımıza dair bulgularını, zaman zaman küçük kızı Anjelika ile paylaşmış. Üstün müzik yeteneği çok küçük yaşta keşfedilen Anjelika da 9 yaşına gelince bu öykülerden düşlediklerini “Kozmik Fantezi” adlı bir eserde notalara dökmüş.
“Uzaylılara beste yaptım” demecinin aslı da bu...
* * *
Bilime zerrece ilgi göstermeyip “Mustafa Topaloğlu tadında uzay magazini”nin üstüne atlama huyumuza, basından bir tek Sunay Akın dikkat çekti.
Çıkan haberler Anjelika’nın gözünü öyle korkutmuş ki, gene yanlış anlaşılır diye düzeltme göndermeye bile çekinmiş. “Başlıkları görünce ürktüm, yıkıldım, utandım” diyor:
“ ’Astronotlar için beste yaptım’ cümlemi ‘Uzaylılar için beste yaptı’ başlığıyla veren bir gazetede, benim düzeltmem kimbilir hangi formatta verilir, diye çekindim. ‘Babam, Yuri Gagarin’in uzay mekiğini tasarlayan Korolyov adına müze kurdu’ sözümü ‘Babam ilk uzay mekiğini tasarladı’ diye yansıtan insanlara ben ne anlatabilirim ki? İşin ilginç yanı, babamın kim olduğunu, ne yaptığını merak eden olmadı.”
* * *
Gagarin ilk uzay yolculuğuna gittikten 1 gün sonra, Nâzım Hikmet “Kozmosun Kardeşliği Adına” şiirini yazmıştı.
“Kozmosta bizden başka düşünen var mı?/
Var/
Bize benzer mi?/
Bilmiyorum”
diye başlayan o şiiri, yakında “Nâzım da Mustafa Topaloğlu ekolünden” başlığıyla okursak şaşmayalım.
Aramızda uzaylı kılığında dolaşan insanlar var: Bazıları iyi, bazıları kötü niyetli...
Aman dikkat!