Türkiyeye ana dilde yayın ve eğitim dayatan Avrupa bunlardan vazgeçmeye başladı.Çokkültürlülüğün kalesi sayılan Hollanda, haftada 2.5 saatlik anadilde eğitim uygulamasına "Uyumu güçleştiriyor" gerekçesiyle son verdi.30 yıldır her akşam kamu radyo kanalı NPSden yapılan 45 dakikalık Türkçe yayın da eylülden itibaren haftada 45 dakikaya indirildi.Gerekçe yine aynı:"Bu yayınlar Türklerin uyumuna engel oluyor."Hollandanın 4 büyük kentine her hafta yarım saat Türkçe yayın yapan MTNL televizyonu da yılbaşından itibaren Hollandacaya dönüyor.* * *20 yıldır NPS Türkçe yayınlarını yöneten Ahmet Azdural durumu şöyle değerlendiriyor:"Bir panik havası var. Ayrımcı bir rejime doğru gidiyoruz. İlk kez Hollandalılar Sizler ve bizler diye konuşmaya başladı."11 Eylül saldırısının yaşandığı gün, Azduralın 15 yıllık komşusu kapısını öfkeyle yumruklayıp "Sen ne diyorsun bu işe" diye sormuş.Hollandalı tarihçi Geert Mac, cumartesi makalesinde "Zihnimizin kapısını açtık ve kilerdeki korkularımızı dışavurduk" diye yazdı.Acı ama gerçek:Barış içinde bir arada yaşamanın simgesi "Hollanda modeli" çöküyor.* * *ODTÜ Avrupa Araştırmaları Merkezinin Hollandalı sivil toplum kuruluşu Forumla birlikte düzenlediği toplantı bunu doğruladı.Amsterdam Üniversitesinden siyasi kültür profesörü Jos de Beus konuşmasında "Çokkültürlülük modelimiz pratikte çöktü" dedi ve -Türkiyeye telkin edilenin tersine - "demokrasinin selameti için alt kültürlerin baskısının zayıflatılması gerektiğini" söyledi.Bir Türk gözlemci bu talebi şöyle yorumladı:"İşin sonu modern bir aparthaida gidiyor."* * *"Irk ayrımcılığı" anlamına gelen "apartheid", Hollanda kökenli bir sözcük...Avrupanın hafızası bu sözcüğün insanlığı nereye sürüklediğini iyi hatırlıyor. Ancak şimdilerde o dersler unutulmuşa benziyor.Bu kez de genetik değil, kültürel bir ayrımcılık yaşlı kıtayı kuşatıyor.Yeni ırkçılık, "kimlik ve din farklılığı" üzerine kuruluyor.Eğitim, "siyah" ve "beyaz"ların okullarında ayrı sürüyor. Yabancılar, özellikle de Müslümanlar düşman muamelesi görüyor.Müslümanlara çatarak seçime giren aşırı sağcı Pim Fortuynin partisi 150 sandalyeli parlamentoda 26 üyelik alıyor.Onun öldürülmesinden sonra kurulan, Geert Wildersin partisi aynı söylemle kamuoyu yoklamalarında 23 sandalyeye ulaşmış görünüyor.Zanlıları teşhir etmemeyi ilke edinen Hollanda basını, ırkçı Van Goghun Faslı katil zanlısının fotoğrafını, "Yayımlanmasındaki kamusal çıkar, yayımlanmamasındaki bireysel çıkardan fazla" gerekçesiyle basıyor.Medyada, sokakta, yabancılara tahammül azalırken, öfke büyüyor.Hollanda, 11 Eylülle gelen güvenlik kaygıları içinde "Ya sev, ya terk et" diyor.* * *Avrupa Birliğinin dönem başkanı Hollanda, Avrupanın laboratuvarı durumunda... Politikalar önce burada sınanıyor.Ve Türkiye, tam da "yeni ırkçılık"ın, "medeniyetler çatışması"nın temellerinin atıldığı bu ortamda Avrupanın kapısını çalıyor.Hepimize kolay gelsin! can.dundar@e-kolay.net İnanılır gibi değil: