Bir özür borcu

Sonradan bir kitap adına dönüşen bu soru, 1915 Gelibolu seferine katılan işgal askerlerine sorulmuştu ilk kez...Irak seferinin sonu da Gelibolu gibi olacaktı.Biz, basındaki bir avuç kalem, bunları yazdığımızda "reel politikadan anlamayan romantik çocuklar" muamelesi görüyorduk, savaş yanlıları tarafından...Onlara göre Türkiye bu fırsatı kaçırmamalı, savaş sonrası masada olabilmek için mutlaka Iraka asker göndermeliydi.Ekranda ahkam kesen stratejistler akıl da veriyordu:"Türkiye cephesi açılırsa, Saddam Kuzeye yığınak yapmak zorunda kalır. Bağdatın kuşatılması kolaylaşır".***Watergate skandalını ortaya çıkaran Amerikalı gazeteci Bob Woodward yeni kitabı "Saldırı Planı"nda, biz o yazıları yazdığımız dönemde Ulusal Güvenlik Konseyinde geçen konuşmaları aktarıyor.Merkez Kuvvetler Komutanı Tommy Franks diyor ki:"Türkiyeden cephe açalım. 80 bin asker Türkiyeden Iraka geçsin."İşte ABD Dışişleri Bakanı Colin Powellın yanıtı:"80 bin askeri Türkiye üzerinden yollamak mı...? Yapmayın çocuklar... Yeni bir İslami hükümet var. Bu kadarının üstesinden gelebileceğini sanmıyorum. (..) Çok sayıda askerin başka bir Müslüman ülkeyi işgal etmek üzere Anadoludan geçmesi sakıncalı olur. Terazide Türk tarafına çok fazla şey yüklemiş oluruz".Bunun üzerine Savunma Bakanı Donald Rumsfeld giriyor söze:"4. Mekanize Piyade Tümeninin tanklarını taşıyan kargo gemilerini Akdenize gönderme emri verdim".Bunun üzerine Gelibolu filmini hatırlayıp gülüyor Powell ve şöyle diyor:"Bu yükleri Geliboluya mı boşaltacaksınız? Bu filmi daha önce gördük. Olmayacak şey..."***Amerikalının Geliboluyu hatırladığı günlerde, Türkiyede bunu hatırlayanların azınlığa düşmesi acıklı değil mi?Ya Anadoludan geçecek Amerikan ordusunun bir Müslüman ülkeyi işgal etmesi konusunda Beyaz Saraydaki kaygıların buralarda gösterilmemesine ne demeli?Kitapta en sevdiğim bölüm de şu oldu:Tezkere Meclisten geçmeyince, CIA, Saddam Hüseyinin yakın çevresine "Türkiye asker gönderme kararı aldı" diye düzmece mesaj yollamayı düşünmüş. Böylece Saddam, birliklerini kuzeyde tutacak ve güneyden giriş kolaylaşacakmış.Bu lafları bir yerlerden hatırlıyorsunuz değil mi?Peki Powell ne karşılık vermiş bu dahiyane plana:"Bullshit!.." (Yani affedersiniz, "Hast...r")***Sahi nerede geçen yıl bu zamanlar "Sizin yüzünüzden Türkiye büyük fırsat kaçırdı" diyen kalemler?..Fellucedeki katliamı, kargo uçaklarıyla gönderilen tabut fotoğraflarını, Iraktan askerini çekmek için çırpınan ülkeleri, Amerikanın yaptığı insanlık dışı işkenceleri ve bu işin nereye gittiğini görmüyorlar mı?"Yapmayın çocuklar, olacak iş mi?" dedik diye bizi horladıkları için utanıyorlar mı?Geçenlerde Birgün gazetesinde (bu vesileyle "Aramıza hoş geldiniz" diyelim) Doğan Tılıç da yazdı:Bugün uçak kargoları Türk askerlerinin cesetlerini taşımıyorsa, Türkiye, esir düşmüş komşusunu çırılçıplak soyup birbirine tecavüze zorlayan bir zorbalığa ortak olmadıysa, "Büyük fırsat kaçırdık"çıların hepimize bir özür borcu vardır. can.dundar@e-kolay.net Irakta işgal başlamadan hemen önce bu köşede "Savaşta ne yaptın baba?" başlıklı bir yazı yazmıştım.