Diğeri Erivanda Ermeni Soykırım Enstitüsü...İkisinde de hummalı bir faaliyet vardı.İkisi de elindeki belgeleri derleyip dünya kamuoyuna sunmaya hazırlanıyordu.İkisi de birbirini kolluyordu.Bu hazırlığın nedeni, 90 yıldır beklenen buluşmanın kapıya dayanması...İmkânsız sanılan şey gerçek oluyor:Önümüzdeki bahar, Türk ve Ermeni tarihçiler Viyanada buluşacak ve "soykırım"ı tartışacak. Bir hafta içinde iki önemli arşivin yetkilisiyle görüştüm. Biri Ankarada Türk Tarih Kurumu... Her şey, 3 yıl önce Viyana Üniversitesinden bir profesörün teklifiyle başladı. 1. Dünya Savaşı üzerine uzmanlaşan bu profesör, Türk Tarih Kurumu Başkanı ile Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi Başkanına birer mektup yazarak "Gelin, bir Ermeni-Türk platformu kuralım ve Viyana üzerinden bir diyalog geliştirelim" dedi.Taraflar önce ellerindeki belgeleri birbirlerine verecek, sonra da her iki taraftan ikişer tarihçi buluşup bunları tartışacaktı.Sürpriz öneriyi her iki taraf da kabul etti ve 2004te Viyanada buluşmak üzere sözleşildi.Bu arada her iki taraf da elindeki belgeleri öbür tarafa iletmeye başladı.Türk tarafı, yarısı Osmanlı, yarısı Amerikan, Fransız, Alman arşivlerinden "soykırım yapılmadığını kanıtlayan" 100 belge yolladı.Ermeni tarafı ise Türkiyenin 1915teki müttefikleri Avusturya ve Almanyanın arşivlerinden "soykırımı belgeleyen" 80er belge sundu. Belge değiş tokuşu Bu heyecanlı hazırlığın Türk tarafını temsil eden Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğluyla geçen hafta görüşmüş ve görüşlerini bu sütunda aktarmıştım. Halaçoğlu, Ermeni tarafından ses gelmediğini söylemiş, görüşmelerin kesildiği endişesini dile getirmişti.Bunun üzerine önceki gün Ermeni tarafının temsilcisiyle görüştüm.Lavrendi Barseğyan, Ermeni Soykırım Enstitüsü ve Müzesi Müdürü... Yüksek perdeden konuşan, anında öfkelenip anında gülen bir tarihçi...Yılda 250 bin insanın gezdiği Soykırım Müzesinin tadilatıyla meşgul... Çünkü 24 Nisan 2005te, 1915in 90. yıldönümü törenleri yapılacak. Bunun için hem müze yenileniyor, hem de etkinlikler, konferanslar, yeni yayınlar planlanıyor. "Soykırım"ın 90. yılı "Soykırım Enstitüsü"nün odalarında genç tarihçiler çalışıyor.Müdür Lavrendi Barseğyan, sohbeti, yeni hazırladığı kitaplarla açıyor.İlk elde 1918 Türk Meclisindeki Ermeni milletvekillerinin konuşmalarını yayımlayacaklarmış. Sonra da 24 Nisanda yapacakları konferansın tutanaklarını... Bu konferansa Türk meslektaşlarını, özellikle de Yusuf Halaçoğlunu davet ediyor.14 ülke parlamentosunun Ermeni soykırımını tanıdığını söylüyor:"Bunların ilki 1918 Türk Meclisiydi" diyor: "İstiklal Mahkemelerinde 7 kişi soykırım suçundan idama çarptırıldı. Türk halkı ne yazık ki İttihat ve Terakkinin bu suçlarını bilmiyor. Bilmediği için de kendisine ait olmayan bir suçu yok yere üstleniyor. Oysa bugünkü Türk halkının ne günahı var? Bu hükümet niye o günahı üstleniyor? Niye özür dileme cesareti gösteremiyor." Cumhurbaşkanınız Sezer, Bismarck gibi bu insanlardan özür dilese ne kaybeder?"Barseğyan Viyanaya gideceğini söylüyor. Gerekirse Ankaraya, İstanbula gelmeye de hazır, ama sonuçtan çok umutlu değil:"Eğer Türk tarafı masaya Soykırım olmamıştır teziyle oturursa bana oradan kalkıp gitmek düşer" diyor. 14 parlamento tanıdı Türkiye, "Ermeni meselesi tarihçilere bırakılmalı" diyor ya, tarihçilerle konuşunca insan bunu sorguluyor. Çünkü "dün"e ve mazinin tabularına saplanıp kalmış tarihçiler, inatlaşmalarıyla "bugün"nün önünü tıkıyor. Nitekim Barseğyan da "Niye bize bırakıyorlar ki, konuşamıyoruz bile" diyerek tepki gösteriyor. Türklerin Ermenilerle tarihi, tarihçilere bırakılmayacak kadar önemli, çok boyutlu ve hassas bir konu... Tarihçilerle olur mu? ŞEHRE hâkim bir yere kurulan müzenin girişinde dev bir "soykırım anıtı" yükseliyor.Göğe uzanan iç içe geçmiş iki üçgen prizma, Ermenistanın yaşlı kuşağı ile onun kanatları altında yükselen yeni nesli temsil ediyor.Bu kulenin hemen yanında, içe doğru eğilmiş 12 taş blok var. "Anadoludaki 12 eyalet"i simgeleyen bu taş blokların ortasında ise "soykırımda öldürülenler"in anısına bir "sonsuz ateş" yanıyor.Anıta giden yol boyunca uzanan yüksekçe bir duvarın üzerinde tanıdık şehir adları var:İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Kayseri, Bilecik, Harput, Malatya, Erzincan, Bitlis, Maraş, Sivas, Trabzon, Yozgat, Urfa, Erzurum, Şebinkarahisar, Muş, Van, Adapazarı...Uzayıp giden bu liste, 1915te kan dökülen illerin listesi... Soykırım anıtı... YARIN: Sarı Gelin can.dundar@e-kolay.net