Kızlarla erkekleri ayırmak...Başbakan Erdoğan'ın çözümü bu...Diyor ki:"Kız ve erkek çocukların bir evde kalması mümkün değil. Kızların kaldığı Çocuk Esirgeme yurtlarında asla erkek öğretmen, müdür olmayacak. Malatya'dakilerden daha büyük yaşlardaki kız öğrencilerin erkek öğretmenleri olabiliyor. Her türlü şey olabiliyor. Benim bildiğim, gördüğüm şeyler var".* * *Erdoğan, daha önce de kızların okula gönderilmesi kampanyası için "okul ve yurt yöneticilerinin kadın olması"nı önermiş, "O zaman birçok aile kızını gönderebilir" demişti.Suiistimal haberlerini okuyunca buna hak verebilir insan... Ola ki pek çok aile kızını erkeklerle birlikte olmasın diye okula yollamıyordur.İşte zor soru burada:Onlar erkeklere güvenmiyor ya da bazı erkek yöneticiler sapık çıkıyor diye Türkiye 100 yıllık "bir arada yaşam mücadelesi"nden vaz mı geçecektir?* * *Daha 1873'te Darüşşafaka binası, yoksul kız ve erkek Müslüman çocuklarına karma ve yatılı eğitim verecek şekilde inşa edilmişti. Mimarın bu düşü, ancak 100 yıl sonra 1971'de gerçek olabildi.1940'larda, Köy Enstitüleri'nde köylü çocukları yan yana yurtlarda kalıyor, kız-erkek bir arada eğitim görüyordu. Çok partili hayatla birlikte, bugün Erdoğan'ın temsil ettiği görüşün öncüleri, karma eğitimden ve yurtların yakınlığından dedikodular üreterek enstitüleri karalamaya başladı. 1946 seçimlerinden sonra ilkin aynı kampus içinde okuyan kız ve erkek öğrencileri birbirinden ayırdılar. Sonra da enstitüleri kapattılar.60 yıl kaybettik. Şimdi sil baştan "Haydi kızlar okula" kampanyaları açıyoruz. * * *Bunlar tuzaktır:Önce "Erkek müdür kızları taciz ediyor" diye yurtlar ayrılır.Ardından "Otobüste sapıklar kadınlara sarkıyor" diye otobüsler,"Kadın hasta erkek doktora gelmiyor" diye hastaneler ayrılır.Türk filmlerinden etkilenen anneler "Gazozuna ilaç katılır" diye kızları sokağa bırakmaz.Bir de bakarsınız hayatın her alanında harem-selamlığa dönülmüş veya kadın tamamen eve kapanmış.* * *Dehşet içinde izlediğimiz Malatya filminde çocukları dövenler kadınlar değil miydi?Bu vahşetin, kızlarla erkekleri ayırmakla, yurtlara erkek görevli vermemekle ne ilgisi var?Kaldı ki, yurt ve yuvalarda zaten 12 yaşından sonra kızlar erkeklerle ayrı yurtlarda kalıyor. Ondan önce çocukları cinslerine göre ayırmanın, yanlış örnekleri kanıt gösterip küçücük kızların hayatından erkek figürünü, erkeklerinkinden kadını çıkarmanın mantığı nedir?Asırlarca kadını erkekten ayrı tutmuş bir toplumda 100 yıldır iyi kötü bir arada yaşamayı öğrenmeye çalışıyoruz.Davranış bozukluklarının kadınla erkeğin bir arada olmasından değil, tersine, olamamasından, birbirine uzak tutulmasından kaynaklandığını biliyoruz.Kız-oğlan denince aklına ilk olarak "istismar" gelenler de bu uzaklığın kurbanı...Çocukları dayaktan koruyalım derken toplumca dayak yememeye dikkat etmeli, kazanımlarımızı savunmalıyız.Bu cinsiyet değil, medeniyet kavgasıdır. can.dundar@e-kolay.net Malatya yuvası skandalı, dayaktan da tahripkâr bir sonuca gidiyor:
