Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"25'lerin Sultanı", "11 ayın sultanı"nda, o ünlü afişteki görüntüyle mavi üstüne sarı yıldızlı eşarpla örttü başını...Mahyalara "Hayırlısıyla Avrupa" yazıldı.Bir Belçika gazetesi "Türkiye-AB: İnşallah" başlığıyla çıktı.Avrupa ailesi, ilk Müslüman üyesini doğurmaya hazırlanıyor.Hem Avrupa hem Türkiye için büyük bir macera başlıyor.Uzlaşma kültürünü özümseyenler "medeniyetler buluşması"nın keyfini sürmeye hazırlanırken iki tarafın radikallerinde panik var:Batıdakiler "İslam, Avrupa'yı esir alacak" diye hayıflanadursun, kimi dindarlar "Batı kültürü İslamı yozlaştıracak" diye feryat ediyor.Bu hengâmenin yaşanacağı toprak Türkiye...* * *Aslında burada yeni olan, siyasi buluşma; yoksa kültürel temas nicedir yaşanıyor.Beykoz'da ramazan davulcusu seçme yarışması vardı önceki gün..."Pop star" geleneği, sahur sokaklarına bulaştı. İlanlarda Hacivat'la Karagöz bonus saçları takmıştı. Bir lokanta, iftar mönüsünün yanında, kişi başına kalori miktarını yazmıştı.Barbi, İslam coğrafyasında çarşafa bürünmüş, cola "helal" sıfatını almıştı.Global Batılı markalar, Doğu'ya geldikçe tüketim kültürüne mahalli kıyafet giydiriyor."Tesettür defilesi", "helal cola", "misvaklı macun" hep bu modern pazarlama stratejisinin ürünü...* * *Bu temasın ilginç sonuçları da oluyor:Geçen ay Suriye'nin ilk güzellik yarışması düzenlendi.Jüride Avrupa Birliği'nden de bir üye yer aldı.Buna karşın İngiltere'deki güzellik yarışmasını bir Müslüman kazandı.18 yaşındaki Özbek güzeli Taşkent doğumlu Hammasa, Londra'daki Müslüman cemaat temsilcilerinin lanet mesajları arasında taktı tacını... "Tarih yazıyorum ve bundan çok mutluyum" dedi.Finalistlerden biri de 23 yaşındaki Iraklı Sarah Mendly idi.Bikini giyemedi, ama "Yarışmadan çekil" baskılarına da boyun eğmedi.İngiltere'yi dünya güzellik yarışmasında bir Müslümanın temsil edeceği kimin aklına gelirdi?* * *Geçen ay Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu "Dine asıl tehdit ateistlerden değil, popüler kültürden geliyor" dedi.Bardakoğlu'na göre popüler kültür tüm değerleri aşındırıyor ve toplumu tüketici kitlelere dönüştürmeye çabalıyordu. Erbakan bile kızını lüks bir otelde havai fişek gösterileri ile Çigan müziği eşliğinde "kilisedeki gibi" koluna girerek evlendirdiğine göre bu tespit doğru...Geleneksel din, popüler kültürün cazibesiyle aşık atamıyor, aşındıkça aşınıyor. Dindar, sokağın "açıl" çağrısına, piyasanın "tüket" baskısına uyuyor; aklı karışıyor.O yüzden de İslami aşk guruları "İnternette sohbetin esiri oldum, ne yapmalıyım" diyen mümin mektuplarına cevap yetiştirmeye çalışıyor.Lakin çare, popüler Batı kültürünü öcü ilan etmekten değil, çağdaş ve gerçekçi bir iman kültürü geliştirmekten geçiyor. Tıpkı AB müzakerelerinde Türkiye'nin yapması gerektiği gibi... can.dundar@e-kolay.net Türkiye'nin AB hazırlığı ile ramazan hazırlıklarının kesişmesi eşsiz bir manzara çıkardı ortaya...