Eskiden eve bir gazete girerdi ve ilelebet değişmezdi. Şimdi hangi gazete daha çok kupon dağıtıyorsa, okur onu tercih ediyor.Eskiden insan biriyle evlenir, onunla bir yastıkta kocardı. Mutsuzsa katlanmıyor artık... Boşanmalar hızla artıyor.Eskiden babadan devraldıkları partileri vardı insanların... Aileden APli ya da CHPliydi. Kanı aksa vazgeçmezdi. Şimdi bu da değişiyor. Seçmen, bir seçim başına taç diye taktığını, öbüründe ayağına paspas yapıyor.Fanatizmin çağı kapanıyor.***12 Eylül sonrası siyasetin ve son seçimin asıl ilginç sonucu budur bence...Global ölçekte ideolojilerin erimesine paralel bir gelişme bu...Siyaset, 12 Eylülde dağıtılan taşların yerli yerine oturmasını bekliyor ama devir, "oynak taşlar" dönemi...Seçmen, artık yerleşik kanaatlerle değil, gündelik menfaatlerle oy veriyor. Bu seçim şımarttığı AKPyi yarın siyasetten silebilir. Tıpkı bir seçim önce DSPye yaptığı gibi..."Kemik oylar" azalıyor. İnançlarla tutumlar ayrışıyor.Bu seçim Kürtler de vazgeçti etnik kimliğe dayalı oy verme huyundan... Kimlik iddiasından vazgeçtiklerinden değil; kimliklerini ifadeye kim hizmet ediyorsa ona oy veriyorlar. O yüzden DEHAP, 7 ilin 4ünü kaybetti.Sol seçmen de "Her şeye rağmen CHP" demiyor artık... "Adam olsunlar vereyim" diyor.Katılım oranı yüzde 80lerden yüzde 60lara düşüyor.Körü körüne sadakatin çağı bitiyor.***Bunun bir nedeni sabırsızlık... Bıçak kemiğe dayandı artık... Halkın bekleyecek hali kalmadı. Acilen sonuç istiyor. Beceremeyeni siliyor. Serseri mayın gibi, hızla eğilim değiştiriyor.Milli, dini, etnik kimliğinden önce çıkarına bakıyor.Geleneksel siyaset kalıplarının çöküşünün alameti bu... Bağnazlığın yerine aklı devreye sokacak bir gelişme... AKPye oy verenlerin yarısı "Hizmetinden memnundum, verdim" diyor. Yüzde 20ye yakını ise "diğer partilerin zayıflığından" oy verdiğini söylüyor. "Siyasi görüşüm bu" diyen "Milli Görüş"çüler yüzde 5te kalıyor.Yani emanet oylar bunlar...AKP demokratikleşme paketleriyle, açılım arayışıyla, AB konusundaki kararlılığı, Kıbrısta çözüm azmiyle, istikrara vurgu yaparken değişim bayrağını solun elinden almasıyla bu güvenoyunu topladı.CHP ise güncel sorunlara çağdaş çözümler önermek yerine "Köküm Atatürk" istismarına sığındığı, bağnaz Alemdaroğlu çizgisiyle özdeşleştiği, 10. Yıl Marşı söylemenin oy almaya yeteceğini sandığı için kaybetti.Yarın CHP kendini ve yönetimini yeniler, AKP değişim hırsından vazgeçerse "emanetçi seçmen" tabloyu altüst edebilir.***O yüzden ne AKP "İşi bitirdik" diye sevinmeli.Ne CHPnin tümden bittiği sanılmalı.Alınacak ders, seçmenin eskisi gibi çantada keklik olmadığıdır.Halk, artık oy vereceği partinin devletten, tarikattan, aşiretten, etnik kimlikten yana olmasından önce kendisinden yana olmasını istiyor."Cumhuriyet ruhu", "siyasal İslam", "Milli Görüş", "Kürtçülük", "derin devlet", "askeri vesayet", "güç birliği" "statüko", siyaset borsasının değer kaybeden kavramları...Şimdi "değişim", "çözüm", "uyum", "reform", "yenilenme", "sivilleşme", "istikrar", "hizmet", "Avrupa" kavramları moda... can.dundar@e-kolay.net Eskiden birisi Fenerbahçeliyse, ölene dek öyle kalırdı. Şimdi Galatasaray UEFA kupasını alınca taraftar sayısı artıyor. Ya da tersi...
Özay Şendir
Gerçek savaş mı yoksa danışıklı savaş mı?
23 Haziran 2025
Tunca Bengin
Nobel Barış Ödülü adayı ‘savaş’ dedi
23 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yabancı parayla ücret olur mu?
23 Haziran 2025
Didem Özel Tümer
İran’da zorla rejim değişikliği mümkün mü?
23 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bundan sonra neler olacak?
23 Haziran 2025