Ferzan Özpetekin "Karşı Pencere" filminin afişi herkesi, Türk-Alman film festivaline çağırıyor.Ben de çağrıya uyup Nürnberge koşan 70 davetli arasındayım.10. yaşını dolduran festivale belgesellerimle ve bir söyleşiyle katılıyorum.* * * Bu yıl festival tam anlamıyla "patlamış". Alman Kültür Bakanlığı himayesine almış. Robert Bosch Vakfı maddi destek sağlamış. Mercedes-Benz ve bir Nürnberg gazetesi sponsor olmuş. Alman basınında çok sayıda haber çıkmış. 52 Türk ve Alman filmi katılmış.Bu destekle, önceki yıl 3 bin 500 olan seyirci sayısı 8 bine çıkmış. Üstelik seyircinin yaklaşık yarısı Alman..."Bunda, Türkiyenin AB üyelik sürecinin başlaması ve öneminin artması etken oldu" diyor festival yönetmeni Adil Kaya...Tabii bir başka etken de Duvara Karşının geçen yılki başarısı...90lı yıllarda ilk kısa filmlerini yine bu festivalde gösteren Fatih Akın, Ayşe Polat gibi Türkiye kökenli genç sinemacılar, 2000lerde Alman sinemasına yeni bir soluk getirip uluslararası ödüller taşır oldular.Festival, Türkiyeli sinemacıların onlarla buluşmasına da zemin hazırlıyor.* * *Asıl göz kamaştırıcı gelişme ise Türk sinemasının tırmanışı... Yıllar yılı 6-7 milyonda kalan seyirci sayısı 2003te 25 milyona, 2004te 30 milyona ulaştı.Vizyona giren Türk filmi sayısı da 11den 18e yükseldi.Şimdi vereceğim rakama dikkat:2004te vizyona giren 207 filmin 97si Amerikan, 18i Türk yapımı... Ancak seyircinin yüzde 40ı yerli filmleri tercih etmiş. Yani Hollywood, Yeşilçam karşısında geriliyor.* * *Durum, çoğu Avrupa ülkesinde aynı... Almanyada 180 milyon seyirci var. Önceki yıl yüzde 10u Alman filmlerine gitmişti. Bu yıl oran, yüzde 25e çıktı.Fransada fark daha da belirgin:Yerli yapımların pazar payı yüzde 35e ulaştı.Bu manzaranın özeti şu:Hollywood Avrupada çöküyor."Çünkü dünyaya söyleyebilecek söz kalmadı. Tükendiler" diyor Adil Kaya, "Eski hikâyeleri gösterişli efektlerle yeniden piyasaya sürmek dışında bir şey yapamıyorlar."Bir başka neden ise Avrupanın toparlanıp kendi sinemasına yatırım yapması... Avrupa Konseyinin kurduğu Euroimage, Avrupa sinemasını finanse ederek ayağa kaldırdı. Son 15 yılda sadece Türkiyede 37 yönetmenin 50 projesini destekleyerek Yeşilçamı da diriltti. Bugünkü tırmanışta Euroimajeın ve Türkiye temsilcisi Faruk Günaltayın katkısı büyük... Bu destek, sinemaya yatırım yapanların artmasını sağladı, hem yapım hem seyirci hem salon sayısı arttı.* * *Tabii Hollywood gişede gerilediyse de tarzıyla, yerli filmlerde yaşıyor. Yönetmen Reis Çelikin de dikkat çektiği gibi Türk komedi ve macera filmleri milyonları sinemaya çekerken "alternatif sinema", salon bulamıyor.Yine de Türkiye, kendi sinemasıyla barışmış ve dünyaya açılmış görünüyor.Nürnbergden bunun sevinciyle dönüyoruz.Not: Perşembe günü bu köşede "İstenmeyen Adam" ilan ettiğim Amerikan Büyükelçisi Eric Edelman, cuma günü istifa ederek en isabetli kararını verdi. Kendisine sevinçle "Güle güle" diyoruz. can.dundar@e-kolay.net Sırtı dönük bir kadın ve onu sırtının ortasından öpen bir adam... Nürnbergin her köşesinde bu afiş var.
