"- Mahir'i kaybettik!''"- Olamaz. Nasıl?""- Boğulmuş... Varna'da...''* * *Mahir'i kamuoyu "Manisalı çocuklar'' davasından tanır.10 genç, 10 yıl önce bir aralık gecesi evlerinden alınıp götürülmüşler ve Manisa Emniyet Müdürlüğü'nde korkunç işkencelerden geçirilmişlerdi. İşkence gördüğünde Mahir 14 yaşındaydı. Bir de yazıyla yazayım: "On dört...''İsteyen çocuğunun 14 yaşını hatırlasın, isteyen kendisinin...O yaşta bir çocuğa elektrik vermenin, cop sokmanın, kız arkadaşının cinsel tacize uğrayışını seyrettirmenin ne anlama geldiğini siz düşünün.Öyle bir zindandan çıkıp büyüdü Mahir...Yıllarca sürdü davaları... Önce mahkûm oldular, sonra masumiyetleri anlaşıldı; beraat ettiler. Ardından işkencecilerini mahkemeye verdiler, mahkûm ettirdiler. Ama böyle yazıldığı kadar kolay olmadı bunlar; Yıllarına, gençliklerine mal oldu. Yine de yılmadılar, hayattan kopmadılar. * * *O 10 çocuk büyüdü; biri avukat oldu, işkence görenlerin yardımına koştu. Diğerleri arasından bir gazeteci, bir tiyatro oyuncusu, bir yazar çıktı.Mahir'e gelince...O, en küçükleriydi. Çocuk mahkemesinde yargılanmış, 1 yıla yakın yatmış ve ilk beraat kararını o almıştı. Hayata gülerek bakan bir çocuktu. Yaşadıklarını unutmaya, ileriye bakmaya çalıştı. Bir süre köyde babasına yardım etti. Sonra Bulgaristan'la ticaret yapan bir akrabalarının yardımıyla Sofya' da iş buldu. Telekom'da çalıştı.25 yaşında hayata yeniden başlamaya hazırlanıyordu. Bulgaristan'a otomatik araba yıkama makinesi ithal edip kendi işini kuracaktı.Sermaye mi?Sermaye, İçişleri Bakanlığı'ndan gelecekti. Çünkü işkenceden sorumlu tutulan İçişleri Bakanlığı, mağdur başına 10 milyar TL ödemeye mahkûm olmuştu. Birikmiş faiziyle tazminat 20 milyarı buluyordu.Bedeniyle, ruhuyla çektiği acıların bedeliydi o para...Şimdi istikbalinin sermayesi olacaktı.Bir kısmını da yoksul ailesine, askerdeki abisine gönderecekti.Olmadı.Manisa'da işkencelere direnen Mahir, Varna'da azgın dalgalara yenik düştü.* * *Mahir'in işkencecilerini mahkemede yargılanırken görmüştüm. Devletin koruyucu zırhına güvenerek, pişkin gülümsüyorlardı.Ama Mahir'lerin direnci, kamuoyunun bilinciyle birleşince o zırh delindi ve Manisa bir ibret davası haline geldi. İşkence gemlendi.O yüzden, hiç de boşa geçmiş bir ömür sayılmaz Mahir'inki...Ya işkenceciler? 14 yaşında bir çocuğa zulmedecek kadar gözü dönenler?Onların işi de zor:O çocukların açtığı her dava, sahnelediği her oyun, yazdığı her kitap, yaşadıkları zulmü anlatacak dünyaya...Ve Karadeniz, her dalgada Mahir'in sesini taşıyacak Varna'dan...O sesi duyarak, yaptıklarından utanarak yaşayacaklar. can.dundar@e-kolay.net Cumartesi gecesi dostlarla bir yemeğin ortasına ateş gibi düştü haber :