Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Artık bilmeyen kalmamıştır, ama özetleyelim: Starın "Şakacı" programı, Türk televizyon tarihinin bir insana yönelik en zalim "şaka"sını yaptı."Küstüm Show"un kahramanı Latif Doğan, programın kar maskeli elemanlarınca bir restorandan kaçırıldı. Mizansen gereği yanındaki arkadaşları "vuruldu". "Acıyın bana" diye inleyen türkücü bir helikoptere bindirildi. "Boğazın üzerindeyiz, atla" denildi. Doğan "Su soğuktur abi" diye yalvarırken, helikopterden itildi. 1 metreden beton zemine düşünce bunun şaka olduğunu anladı.Bir sanatçı, bir insan, toplum önünde bu kadar aşağılanmayı, zavallı hale düşürülmeyi nasıl kaldırabilirdi? Acaba tepkisi ne olacaktı?Dün kendisiyle konuştum. Gülümseyerek "Yapan haberciler arkadaşım" dedi, "İyi bir haber yakalamak istemişler. Benim de samimiyetime güvenmişler. Olur böyle şeyler..." dedi.Oysa ne bunu yapanlar "haberci"ydi; ne de yapılan iş, "samimiyet"le açıklanabilecek kadar basit...Doğan, kariyerini dostluk uğruna sıfırlamaya razı olabilir ya da "Reklamın iyisi kötüsü olmaz" diye düşünebilir, ama unutmamalı ki, oynatıldığı rol, televizyonun, çağımızda insanı nasıl bir anda hiçleştirebildiğinin tüyler ürpertici bir örneğidir.***"Televizyon şakası"nın Türkiyedeki ilk örneklerinden biri, çok sevdiğim bir arkadaşıma, Selma Demire kısmet olmuştu.Selma, 90ların başında bir gün Ankara Kızılaydaki Mudoya tadilata verdiği gömleğini almaya gitmişti. İşini bitirip kapıdan çıktığı anda alarmın öttüğünü duydu. Gözlüklü bir güvenlik görevlisi onu içeri buyur etti, yanındaki spor çantasını açmasını istedi ve içinden bir bikini altı çıkardı."Niye aldınız bunu?" diye sordu.Selma şaşkına dönmüştü. Sadece tezgâhtarlar ve içeridekiler değil, Bulvardan geçerken alarmı duyanlar da kendisini izliyordu.Ezildi, utandı, "Ben almadım, ihtiyacım yok" diye kendini savundu. "Ama kleptoman (çalmaktan hoşlanan) olabilirsin" dedi güvenlik görevlisi..."Değilim" dedi Selma... 26 yaşındaydı. Yeni evlenmişti ve "Yer yarılsa da içine girsem" diye düşünüyordu. Daha da kötüsü şimdi hırsızlık suçlamasıyla karakola götürülecekti.O sırada güvenlik görevlisi kulağına:"5 milyon verirsen bu olayı kapatırım" dedi.Bu rezalete son verebilmek için her şeye hazırdı Selma... Hemen atladı teklifin üzerine... "Veririm" dedi. Nasıl olsa o ortamdan kurtulduktan sonra, hesaplaşmasını yapardı. Korku içinde elini cüzdanına atarken güvenlik görevlisi gözlüğünü çıkardı ve sırıttı:"Kameramıza gülümseyin; bu bir kamera şakası".Güvenlik görevlisi, TRTde Güneş Tecellinin sunduğu programın içinde "Şaka" bölümünü hazırlayan Tolga Gariboğlu idi. Mudo personeli de "şaka"da görev almıştı.***O gün kaçarcasına oradan uzaklaşan Selma "Nasıl olsa benden izinsiz yayımlamazlar" diye düşünüyordu. Ama yayımladılar. Üstelik tek kanal dönemde bir cuma akşamı... İzleyince dünya başına yıkıldı. Herkes onu arıyor, her kafadan bir ses çıkıyordu. Ertesi gün gazeteler olayı "Eşşek şakası" başlığıyla verdi. Gırgır dergisi bir kadına tecavüz edildikten sonra "Gülümse, bu kamera şakasıydı" diyen magandaların karikatürünü yayımladı.Selma, sıkıntı içinde geçirdiği o hafta, saçlarının dökülmeye başladığını fark etti. Tepesinde giderek genişleyen bir bölge tamamen kelleşiyordu. Nokta dergisine dökülen saçlarıyla kapak oldu.Sonunda bir avukat arkadaşı, "Bu senin kendi mücadelen değil, bir insan hakları mücadelesi" dedi ve Selma hastaneden aldığı "travma" raporuyla dava açmaya karar verdi.Selmanın ve kamuoyunun tepkisi üzerine programcı istifa etti. Program yayından kaldırıldı. Ve açılan dava sonucunda hem TRT, hem Mudo, Selmaya dönemin parasıyla 70 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm oldu.TRT, o zamandan beri kamera şakası yapmıyor.***Dün Selmayla da konuştum."İlk kurban", "son kurban"ın alttan almaması gerektiğini söyledi:"Bizi seyirlik malzeme olarak kullanıyorlar. Her gün yeni kurbanlar buluyorlar. Buna hakları yok. Kesinlikle dava açmalı" dedi.Medyanın ve sanatçının itibar yitiminden yakınıyorsak, tamirata ilkin, buna yol açanları sorgulamakla başlamalıyız. can.dundar@e-kolay.net İzleyen herkes "Bu kadar da olmaz. Bunun adı eşşek şakası" dedi.