Can Dündar

Can Dündar

candundarada@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Daha dün bir doktor, hasta yakınlarınca kurşunlandı.Bir kadın, çantasını çalan kapkaççıların arabası altında ezilerek can verdi.Önceki gün 81 yaşında bir kadın, bir uyuşturucu bağımlısı tarafından evinde tecavüze uğrayıp öldürüldü.Ondan bir gün önce de, bir öğretmen akşam yürüyüşü sırasında magandalarca bıçaklandı. H H HBu yılın ilk 7 ayında İstanbul'da 30 bin kişi gözaltına alınmış. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah kente 40 bin polis gerektiğini söylüyor. "18 yaşın altındaki çocukların suçta kullanılmasını önleyemezsek kapkaçı, hırsızlığı bitiremeyiz" diyor.Caydırıcı yasalar, daha sert güvenlik önlemleri isteyen çok...Ama madalyonun bir de arka yüzü var.İstanbul, Türkiye'nin en çok göç alan kenti...Her yıl yarım milyon insan geliyor.Çoğu Güneydoğulu işsizler...Bir cehennemden kaçıp başka bir cehenneme demirliyorlar.***1990'larda Güneydoğu'da köyler yakılıp boşaltılır ve haneler zorunlu göçe tabi tutulurken "Bu insanlar nereye gidecek, nasıl ekmek yiyecek?" diye feryat edenler teröre destekle suçlandı.Kurunun yanında yanan, evlerinden köylerinden olan yüz binlerce insan, önce Akdeniz kentlerini, sonra İstanbul varoşlarını mesken tuttu.Çocuklarını yokluktan sokağa saldılar.Bir öfke seliyle gelen o çocuklar, taşındıkları her kentin altını üstüne getiriyor şimdi...Paris'in gettolarında 15 gündür yaşanan şey, İstanbul varoşlarında taksit taksit yaşanıyor, 15 yıldır...***O uzak coğrafyalar bombalanırken duymadınız.Evler, köyler boşaltılırken tınmadınız.Yüz binler at arabalarına yükledikleri üç beş parça eşyayla göçerken aldırmadınız. Ne yiyip içecekler diye kaygılanmadınız. Çocuklarına sahip çıkmadınız.Göçenlerin çığlığı sizin güvenli sokaklarınıza ulaşmaz sandınız."Bana dokunmayan bin yıl yaşasın" dediniz.Gün geldi, büyüyen çocukların öfkesi varoşlardan taştı, kentinizi esir aldı.Şimdi siz sığınacak güvenli varoşlar arıyorsunuz.Sokaklar onların...***Bakın hâlâ Şemdinli'den 20 yıl önce, dehşetin başladığı yerden- hukuksuzluğun, yargısız infazın, çeteleşmenin kokusu geliyor.Hâlâ askeri araçlar, silahlar kanlı bombalamalarda kullanılıyor. Yakalanan zanlılar gizleniyor; sessizce salınıyor.Devletin şefkatli eli beklenirken, tersine kanlı bir iç savaşın yarası kabuk bağlamasın isteyen "savaş lobisi" konuşuyor.Yine susuyoruz.Gördünüz ki, "ora"da sustuğunuz her olayın faturasını "bura"da ödüyorsunuz.Gördünüz ki, "ora"da kaynayan her kazan, "bura"da birilerini yakıyor.Gördünüz ki, "ora"nın çocukları dayaktan kurtulmadan, "bura"dakileri dövmelerini engellemek mümkün değil."Ora", artık "bura"dır.O halde bu işe çare bulunmalıdır.Bu işe, "O-hal"de çare bulunmalıdır. can.dundar@e-kolay.net Gün geçmiyor ki büyük kentlerden yeni vahşet haberleri gelmesin: